NARIN YARISI

Kral, atına binip arazide dolaşırken, sıcaktan hararet basmış ve boğazı kurumuş. Su ihtiyacını giderecek ve kendisine ferahlık verecek bir şeyler yeme, içme ihtiyacı duymuş. Etrafına bakınırken, bir nar bahçesi görmüş. Atını o yana doğru sürüp, bahçede çalışan delikanlıya selam vererek;

— “Bana, bir nar ikram eder misin?” diye sormuş.

Delikanlı; “Hayhay, memnuniyetle” cevabını vermiş. Biraz sonra, elinde güzel bir narla Kralın yanına gelmiş. Kral, narı ortadan ikiye bölüp, bir yarısını yemeye başlamış. Bir yandan da;

— “Oh! Ne güzel nar..!” diye mırıldanmış.

Derken, gözü nar bahçesine doğru kaymış. Farkında olmadan önce ağaçları, sonra dalları, daha sonra narları saymış. Arkasından, takdir duygularına haset kaygıları karışmış. İçinden;

— “Keşke, bu nar bahçesi benim olsaydı. Acaba sahibi kimdir ve nasıl elde edilir?” diye düşünmeye başlamış. • Bu sırada, narın bir yarısı bitmiş, sıra öteki yarısına gelmiş. Fakat, anlaşılmaz bir biçimde, tadı değişmiş ve alabildiğine kötüleşmiş.

— Kral, hayretler içinde; “Evlat, bu ne iştir? Narın bir yarısı çok güzeldi, öteki yarısı bozuk çıktı” demiş.

Delikanlı, bilgece bir gülümseyişle;

 “Efendim, Kralın niyeti değişince, narın tadı da değişti” cevabını vermiş.

Niyetler güzel oldukça, herşeyden tad alınır..

Niyet bozuldukça, herşeyin anlamı ve tadı da bozulur.......................

Bilgeler, emek verenler, ülke ve bağ kuranlar, hızlı düşünenler, çok zeki olanlar ve temiz ruhlular, iyi ve kötü niyetleri hemen veya kısa sürede anlar da…

Onların dışında kalan; korkaklar, vurdumduymazlar, geçmişine nankörlük yapanlar, zeka seviyesi düşük olanlar ve aptallar çok ilgilenmezler.

Emek verip bağ kurmadıkları ve narlarını kimseye yedirmedikleri için, yiyenlerin nar bahçelerinde ve mülklerinde gözlerinin olduğunu, bağları bozmak İçin uğraştıklarını, menfaatine satanlar anlamazlar.……..

Bekler, bekler, bekler, her şey bitince veya kötüye gidince, ortalığı velveleye verip, ondan nemalanırlar. Dertleri nar bahçeleri, mülk ve ülke değil ki…