Ne Zaman Ölsek?

Soğuk bir sözcüktür ölüm. Kimse mecbur kalmadıkça telaffuz dahi etmek istemez. Ancak hayat ne kadar gerçekse ölüm de o kadar gerçektir dostlarım. Zaten ölüm olduğu için hayat vardır. Ölümün olmadığı yerde hayattan bahsedilemez.

   Bazı zamanlar, nasıl tatillerin bir mevsimive nasıl aşkın bir mevsimi varsa ölümün de bir mevsimi olsaydı diye düşünürüm. Kendi adıma söyleyeyim; kışın ölmek istemem mesela. Yanlış anlamayın; kendimden ziyade cenazeye gelecekleri düşünürüm ve içlerinden birinin:“Rahmetli de ölecek günü bulmuş.” demesinden korkarım.

Allah’tan gelen her şey güzeldir dostlarım, ölüm bile. Fakat bir seçim şansım olsaydı ilkbaharda ölmek isterdim ben. Düşünsenize; şöyle sabaha doğru hafiften bir yağmur yağmış, hava ne soğuk ne de sıcak, insanlar enerjik... Sonracığıma mezarlıkta güller açmış, çimenler yeşermiş ve tüm tabiat bir güzel uyanmış. Onca uyanığın arasında bir ölüm, göze batmasa gerek…

**

İnsanlar Neden Mutsuzlar?

Bir genelleme yapmak istemem dostlarım fakat etrafımdaki insanların çoğunun mutsuz olduklarını gözlemliyorum. Bu mutsuzluk çocuklara dahi sirayet etmiş, onlar da hiç mutlu değiller. İyi de neden?

   Bir kere şükür yönümüz zayıf dostlarım. Hep daha fazlasını istiyoruz. Mesela bir yerde çalışıyoruz; o işin tadını çıkarmak dururken müdür olayım,  genel müdür olayım, bir üste çıkayım diye hesaplara başlıyoruz hemen. E insanoğlu bu; istek ve arzuları bitmiyor ki…

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme