Neden ilişkilerimde mutlu olamıyorum

Bu hafta "Kapı Arası Diyalogları" köşemde birçoğumuzun ortak sorunu olan neden mutlu bir ilişkiye başlayamıyoruz ya da içinde bulunduğumuz ilişkiyi neden devam ettiremiyoruz? Soru(n)salına değineceğim.

Öncelikle, kadınlar dişil enerjiye erkekler ise eril enerjiye sahiptir. Bizler kadınlar olarak dişil enerjimizi yüksek tutmazsak, eril enerjiyi, erkekler ise eril enerjilerini yüksek tutmazlarsa dişil bir enerjiyi hayatlarına maalesef ki çekemezler.

Bizlere verilen bu aîdiyet özelliklerimizi sevip, koruyup, yeşertmemiz lazım, öz benliğimizde...

Bir diğer konu mihenk taşları anne ve babalar...

Anne ve babayla yaşanan iletişim problemleri mutlu bir ilişkiyi hayatımıza çekme noktasında bizlere zorluk çıkarıyor. Enerjisel olarak anne ve babayla ilgili sorunlarımızı çözmemiz gerekir. Aksi taktirde bir erkek annesinden tutum ve davranış olarak çok şikayetçi ise annesi gibi bir kadını hayatına çekiyor aynı şey kadın içinde geçerli. Babasına benzeyen birini ne kadar çok istemezse o kadar babasına benzeyen bir insan hayatına giriyor. Bunların geçmiş karmalarla da alakası vardır.

Dedelerimizin anneannelerimizin, babamızın ve annemizin karmalarını biz ödüyoruz maalesef. Bu kendi içinde apayrı detayları olan bir konu.

Bir diğer konu geçmiş yaşantımızda hayatımıza dahil ettiğimiz eski sevgili. Hala zihnimizde eski!meyen bir sevgili ise bizler yine bu noktada da hayatımıza güzel enerjileri çekemeyiz.

Lütfen geçmişi geçmişte bırakın. Evet o insanın hayatımıza girmesi gerekliydi bizlere bir şeyler öğretti ama gitmesi gerektiğinde de çıkıp gitti. Bunu kabullenmek çok önemli. Geçmişle bağınızı koparmazsanız, geleceğe bir adım dahi atamazsınız. Takılıp düşersiniz geçmişe ...Hayat o kadar uzun mu yahu?

Bir diğer konu ise aşırı işkolik olmak, tüm vaktinizi, tüm benliğinizi tüm ruhunuzu işe adamak ve bununla bağlantılı olarak asosyal olmak..  Yani işten güçten vakit bulup bir ilişkiye veya yaşıyorsanız ilişkinize zaman ayıramıyorsanız, yanınızdaki insana zaman ayıramıyorsanız mutsuz bir ilişki enerjiniz olur.

Her şeyin vakti var, sakin olun. Çalışmak güzeldir ama aşırısı maalesef değil. Bu benim düşüncem. "E aşk karın doyurmaz" dediğinizi duyar gibiyim. Aşk ruhu besliyor, bu durum bence yeterince önemli 

Son olarak ve yine bence en önemlisi aşırı mükemmeliyetçi ve eleştirel olmak...

Kıymetli okurlarım hiçbirimiz dört dörtlük değiliz, hatta üç dörtlük bile değiliz, bazıları iki dörtlük bile değil...

İnsanın bir insanı eleştirebilmesi için ondan zeka olarak üstün olabilmesi gerekiyor. Ve diğer aklınıza gelebilecek her türlü konuda karşı tarafı eleştirecek olan insanın ondan çok donanımlı olması gerekiyor.

Hepimiz insanız, yaratılış itibari ile hepimizin artıları ve eksileri var. Burada aşırı mükemmeliyetçi olup, mükemmeli ararsanız, aşırı eleştirel olup, her konuda bir yorum yaparsanız maalesef ki iyi aşk enerjilerini hayatınıza çekemezsiniz ve ilişki içerisinde bunu çok fazla yaparsanız da karşınızdaki insanı kaybedersiniz.

Sakin olun hepimiz okyanusta zerreyiz... İnsanları eleştireceğimize, kendimizi geliştirelim her anlamda her zaman...

Yine görüşürüz hoşçakalın...