İşim gereği sürekli okumayı ve yazmayı seviyorum.
Sanki okumaya açılığı içindeyim.
Ama bir okumak var birde okuduğunu anlamak ya da uygulamak var.
Her insan okumak için bir nedeni vardır.
Gündemi takip edenler…
Neler olup bittiğini merak edenler…
Hobi haline getirenler…
Spor sevdalıları…
Sınavda başarılı olmak isteyenler…
Kendini geliştirmek isteyenler…
Öğrenmek için…
Fikir, düşünce meraklıları…
Öyle güzel bir mesleğim var ki, şimdi bunları yazarken bir kez daha anladım. Bizler bütün sebeplerden dolayı okuyoruz.
Benim gibi her bulduğunu ve her şeyi okumak isteyenler aslında "sarsılmak" için okur.
Okuduğum konunun beni sarsmasını, bana çılgınca gelmesini isterim. Çünkü sadece okuyup geçmişsem mutlaka o benim bildiğim ya da farkında olduğum bir şeyin sadece altını çizmiştir. Beni onaylamıştır benim yolumu ve bakış açımı değiştirmem için benim kafama vurmamıştır.
İnsan okuduğunda kendini bulmak ister. Ben ise bana bir şeyler katmasını daha çok isterim.
Olağan şeyler de hep eskiyen şeylerdir.
Okuduğunuz şeyler size ilham vermiyorsa, kafanızda şimşekler çaktırmıyorsa demek ki bildiğiniz şeyleri dikte ediyorsunuz demektir. Oysaki ben okuduğum her şeyin bana yeni bir kapı açmasını beklerim kapıdan girmek için sabırsızlanırım.
Okumaktan kimseye zarar gelmez…
Henüz okuma alışkanlığınız yoksa, şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir gazete, dergi, broşür, reklam ne bulursanız okuyun…
Unutmayın her yazılan bir düşünce de emek vardır. Bu emek sizler için harcanmıştır. İyi okumalar diliyorum…