Yağmurlu Bir Günün Sabahı:
Sabah uyandığımda dışarıda hafiften ufak ufak bir yağmur çiseliyordu. Hava kurşuni bir ışıklık içerisindeydi. Bahçede kuş sesleri arka caddede temizlik yapan aracın çıkardığı homurtulu sese karışıyordu. Belediye aracının gürültüsü gittikçe azaldı, sonra kaybolup gitti. Ortalık tamamen yağmurda rakseden kuş cıvıltılarına kaldı.
Pencereyi açtım içime yağmurda temizizlenmiş havayı çektim. Hayat bütün haşmetiyle ve çekiciliği ile devam ediyordu. Tam bu esnada birden aklıma karantinada olduğumuz, evden dışarı çıkamayacağımız geldi. Hayıflandım.
O an beyin saniyeler içinde yaşadığımız günlerin alaborasını hatırlayıp hafızama yerleştirdi. Bunları hatırlayınca ister istemez korona virüsü hücum etti aklıma. Yağmur ve korona düşüncesi bir anda bir birine karıştı. Acaba virüsün yağmur ile teması nasıl sonuç verirdi?
Yağmur gittikçe şiddetini artırıyordu. Yağmurlu muhayyilemde virüsü defetmenin yollarını aradım. Korona virüsünü bu yağmur temizleyip götürse ne iyi olur diye düşündüm.
Biraz sonra yağmur dindi, hava açtı, ortalık iyice dinginleşti. Balkona çıktım dışarda kimsecikler yoktu. Tekrar kendi gerçeğimize döndüm; içeri girdim, bugünkü yazımı yazmaya başladım.