Rifat Okyay’ın kaleminden – Yeni Asya
Üstadımızın ibadet, tefekkür ve tezekkür için kaldığı Erek dağı’ndaki menziline doğru nurlu bir yolculuğa çıktık. Bir Van Seyahati, bir Doğu Anadolu Bölge toplantısı, bir Bediüzzaman Mevlidi, bir nurlu ziyaret yerleri gezisi bu şekilde sonlanmış oldu.
Van ziyareti ve bölge toplantısının ardından…
Dünden devam…
Ve döndük dönmesine, ama kısa bir zaman sonra Cenâb-ı Hak Van’a gitmeyi tekrar nasip etti…Yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda bizler yine Van’da yapılacak olan Doğu Anadolu Bölge Toplantısı’na katılmak üzere Van’a gelmiştik… Diyarbakır, Bitlis, Muş, Mardin, Batman, Van illeri ile Ahlat, Cizre, Midyat, İdil ve Erciş ilçelerimizden bölge toplantısına güzel bir katılım oldu… Toplantıda bölgenin ve Türkiye’nin Risale-i Nur hizmetleri, gazetemiz yayınları, neşriyatımız ve dershane hizmetleri dile getirildi. Herkes kendi mahallindeki hizmetlerle alâkalı bilgiler verdi. Her mahalden gelen hem kendileriyle alâkalı, hem de Türkiye hizmetleriyle alâkalı olan bütün suallerini bizzat Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu’na sordular ve hem cevaz hem izahat aldılar… Bölge toplantısı büyük bir memnuniyet ve fayda sağlayacak şekilde karşılıklı bir muhabbet, fikir alış verişi ve karşılıklı anlayış içerisinde devam etti. Toplantımız ev sahibi Van’lıların yemek ikramıyla son buldu… Sonra bölge il ve ilçelerinden gelerek toplantıya iştirak eden katılımcılar memleketlerine uğurlandılar… Allah hepsinden razı olsun…
Kabir ziyaretleri yaptık
Ertesi sabah Halil Öngel Ağabeyin gayretleriyle kabir yerini tesbit ettiğimiz ve Halil Öngel tarafından kabrinin başına isim ve bilgileri yazılan; Üstadımızın talebesi ve harpte Ruslar’a Üstad ve Ali Çavuş ile birlikte esir düşen Molla Münevver Çetin Ağabeyimizin kabrini Akköprü Mezarlığı’nda ziyaret ettik… Elbette ki Akköprü Mezarlığı’na gelmişken başta Molla Hamit Ekinci Ağabeyimiz olmak üzere tesbit edebildiğimiz kadarıyla Erol Kuralkan, Muzaffer Küçükyıldız, Hamit Kuralkan, Hasan Ekinci Ağabeylerin de kabirlerini ziyaret ettik ve Yasin-i Şerifler okuduk…
Van Dershanesi’ndeki buluşma
Üstad’ın alış veriş yaptığı bakkala uğradık
Öğlen vakti Van Dershanesi’nden Ömer Yavuzyiğitoğlu ve Ahlat’tan bölge toplantısına iştirak eden gazetemiz yazarlarından Said Yüksekdağ’la birlikte kaptanımız Ahmet Yaprak Ağabeyin yönetiminde Üstadımızın mühim menzillerinden Erek Dağı ve civarı köyleri görmek üzere hareket ettik… Erek Dağı’na çıkarken yolumuz üzerinde bulunan Sıhke (Bostaniçi) Köyü’ne uğradık. Bu köy Ahmet Yaprak, Mikâil Yaprak, İsmail Yaprak (Hoca abi), Mustafa Şahin’in doğup büyüdükleri köyleridir… Üstadımız Sıhke Köyü’nde bakkal dükkânı çalıştıran Canali Şahin’in dükkânından zaman zaman şehir merkezine gidip geldiğinde alış veriş yapmıştır. Canali Şahin, Van’ın kadim Nurcular’ından Bursa’da ikamet eden Mustafa Şahin’in babasıdır…
Çoravanis Köyü’nde Bediüzzaman Camii
ManevÎ diyarları dolaşarak yolumuza devam ediyoruz
Sıhke Kabristanı’nda medfun bulunan Canali Şahin Ağabeyimize ve Ahmet Yaprak ve Mikâil Yaprak Ağabeylerimizin bu kabristanda bulunan yakınlarının ruhlarına Yasin ve Fatiha’lar okuduk… Buradan devamla Zirvandanis (Karpuzalan) Köyü’ne geçtik. Bu köy kabristanında da medfun Mustafa Şahin Ağabeyimizin ağabeyi Mustafa Şahin (genç yaşta vefat edince ismi aynen kardeşimize konmuş), Celal Yaprak ve diğer ağabeylerimizin ruhlarına da Yasin-i Şerif ve Fatiha’lar okuduk… Buram buram Üstad Bediüzzaman’ın geçtiği yerleri teneffüs ederek yukarı doğru yolumuza devam ettik…
Rahmetli Molla Hamit Ağabeyin oğlu Hasan Ekinci ile beraber
‘Hamid cesur ol! Onların da sahibi Allah’tır’
Yolumuz üzerindeki Erek Dağı’nın hemen eteğindeki Çoravanis (Kavuncu) Köyü’ne vasıl olduk… Bu köyde bulunan ve yapılmasına Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin vesile olduğu Bediüzzaman Camii’ni ziyaret ettik, O’nunla alâkalı hatıraları tahattur ettik… Burada Molla Hamid Ekinci Ağabeyle alâkalı bir hatırayı nakletmek isterim… Üstadımız Erek Dağı’ndaki menzilinde ibadet, tefekkür ve tezekkür için kalırken yanına ziyaret ve ders almak, soru sormak maksadıyla Van’dan ve civar vilayetlerden misafirler gelir… İşte böyle bir günde gelen ziyaretçiler için Hamid Ağabeye hitaben Üstadımız: “Hamid Çoravanis’e git de akşam kalacak olan misafirler için yorgan al da gel” der… Üstad der demesine, fakat Hamid Ağabey işi biraz sallantıya bırakır hemen gitmez… Üstadımız tekrar Hamid Ağabey’e hitaben “Sen daha gitmedin mi?, burada mısın?” der. Hamid Ağabey de “yolda ayı gibi köpekler var beni parçalarlar ben nasıl gideyim!...” diye cevap verir… Üstad: “Hamid Hamid cesur ol!... Onların da sahibi Allah’tır!... Korkma, bir şey yapmazlar!... Cesur ol der…” Hamid Ağabey çaresiz düşer yollara…
Ben Seyda’ya yorgan almak için köye gidiyorum
Köye yaklaşınca büyük bir koyun sürüsünün köpekleri yolda yatmış vaziyettedir. Elinde sopa olduğu halde yanlarından geçen Hamid Ağabey’e saldırmadıkları gibi havlamazlar bile… Hamit Ağabey sürüyü geçince çobanlar ona “Sen köpekleri nasıl geçtin de geldin diyerek!...” hayretlerini bildirirler… Hamid Ağabey de çobanlara ben Seyda’ya yorgan almak için köye gidiyorum der… Çobanlar Hamid Ağabey’e hitaben: “Ha oldu o zaman, desene Seyda Bediüzzaman’ın yanından geliyorsun!... Sana köpekler değil hiçbir mahlûk bir şey yapamaz!... Yolun açık olsun” derler… Hamid Ağabey Çoravanis Köyü’nden yorganları alır ve Erek Dağı’ndaki Üstad’ın menziline getirir… Bediüzzaman: “Hamid ben sana söylemedim mi? Bak bir şey olmadı” der.. Hamid Ağabey de evet Seyda köpekler bana hiçbir şey yapmaya kalkışmadılar bile der…
Zernebad suyu kaynağına ulaştık
Çoravanis (Kavuncular) Köyü şimdiki yerinden daha yüksekte iken biraz daha aşağıya doğru taşınmış… Köyü geçip Erek Dağı’nın hemen iki büyük Zernebad Suyu kaynağına ulaştık… Burada ikindi namazlarımızı eda ettik… İki ihtiyar Ahmet Yaprak ve ben burada biraz istirahat ederken, 200-250 metre yukarıda bulunan dağın yamacındaki Üstad’ımızın kaldığı menzilinin harabelerini ziyaret etmek için Ömer Yavuzyiğitoğlu ve Said Yüksekdağ kardeşimiz Erek Dağı’na yürüyüş yolundan çıkmaya başladılar…
Bizler de aşağıda Zernebad Suyu’nun başında bekledik. Onlar gayet memnun bir şekilde dağdan indikten sonra Çoravanis’e doğru dönüş yoluna revan olduk… Bir Van Seyahati…. Bir Doğu Anadolu Bölge toplantısı… Bir Bediüzzaman Mevlidi… Bir Nurlu ziyaret yerleri gezisi… Bu şekilde sonlanmış oluyordu… İnşallah Van ve Van cemaati, bütün merak eden ağabey, kardeş ve ailelerini: Bediüzzaman ve Risale-i Nur Talebelerinin hâlâ yaşadığı hatıraları için Van’a, Nur’lu Van’a; Bediüzzaman’ın memleketine bekliyorlar…