Öcalan seçim sonucunu nasıl yorumladı
Abdullah Öcalan, HDPnin seçimden oy kaybederek çıkması ve sürecin başarısızlığa uğramasının nedenini PKKnın kendisini dinlememesine ve HDPnin de PKK ile birlikte yanlış politikalar izlemesine bağlıyor
Önümüzdeki süreçte çözüm sürecinin farklı bir düzlemde ilerleyeceği aşikâr. Kamu düzeni tamamen tesis edilip, en son terörist silahını gömüp, sınır ötesine çekilinceye kadar terörle mücadeleye devam edilecek. Operasyonlar yaz-kış demeden sürecek, hiçbir koşulda buna ara verilmeyecek.
Tabii sürecin nasıl devam edeceği, bugüne kadar süreçte rol oynayan aktörlerin pozisyonu da merak ediliyor. Geçmişte sürecin başat aktörlerinden olan Abdullah Öcalan’la şu aşamada İmralı’da bir heyet görüşmesinin planlanmadığını, ileriki aşamada aktörlerin değişeceğini söylemem mümkün. Peki Öcalan, gelinen noktayı nasıl değerlendiriyor? Seçim sonuçlarını nasıl yorumluyor? Merak edenler için aktarıyorum... İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan, HDP’nin seçimden oy kaybederek çıkması ve sürecin başarısızlığa uğramasının nedenini PKK’nın kendisini dinlememesine ve HDP’nin de PKK ile birlikte yanlış politikalar izlemesine bağlıyor.
‘HALK DESTEK VERMEDİ’
Alınan bilgilere göre; devlet heyetiyle görüşen Öcalan, HDP’nin 7 Haziran’da aldığı ilave oyların 1 Kasım’da yarı yarıya düşmesinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını belirtirken, “Ben, ‘Silahların gölgesinde barış olmaz’ demiştim. Silahlar konuşurken, çözümden, barıştan söz edilemeyeceğini söylemiştim. Dinlemediler, haklı çıktım. PKK ve HDP için özeleştiri yapma vakti. Politikaları çöktü, başarısız oldular. En ufak olumsuzlukta silaha sarıldılar, devletle çatıştılar. Kazanımlar heba edildi. Örgüt çok fazla kayıp verdi” dedi.
PKK’nın, serhildan başlatma, halkı ayaklanmaya teşvik etme çağrısının karşılık bulmadığını ve bu stratejinin de yanlış olduğunu kaydeden Öcalan, “Kürt halkı örgüte destek vermedi. Halkın nabzını tutamadılar, ne istediğini doğru analiz edemediler. Halka yaşam alanı bırakmadılar. AKP’nin kucağına ittiler. Türkiye, bölge ve dünya gerçeklerini göremediler” ifadesini kullandı. Birkaç kez yaptığı silahların bırakılması çağrısına PKK’nın kulak tıkadığını vurgulayan Öcalan, “Önderliğe adeta meydan okudular. ‘Silahlı mücadeleye ya da silahları bırakmaya biz karar veririz’ dediler. Süreci doğru okuyamadılar. HDP de siyasette yeni argümanlar geliştiremedi, yeni politika oluşturamadı. Başarısız bir siyaset izledi. 7 Haziran’da elde edilen başarının üzerine yeni bir şey koyamadı” dedi. Örgütün Suriye politikasının ve kantonlaşma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını dile getiren Öcalan, “Amerika’ya payanda oldular. ABD, örgütü kullandı. İçerideki başarısızlığa Suriye de eklenince sonuç böyle oldu” ifadesini kullandı. Öcalan, süreçte başka aktörlerin devreye girdiğini, özyönetim girişimlerinin doğru yönetilemediğini, PKK’nın kendi içinde de farklı görüşlerin çarpıştığını ifade etti. Öcalan’ın kendisinin de bazı konularda özeleştiri yaptığı öğrenildi.
Öcalan’ın kendi tutumunu ve konumunu revize etmesi gerektiği vurgulanırken, bugüne kadarki mesajlarında şarta bağlı cümleler kullandığı, birkaç kez “Silah bırakın” çağrısı yapmasına rağmen örgütte bunun karşılık bulmadığı belirtiliyor. Öcalan’ın yazılı olarak ilettiği mesajların fiiliyatta karşılık bulmadığını, yaşananlar açıkça ortaya koyuyor.