Okullar Açıldı.
Ve ilk adımı ana sınıfının hazırlık öğrencileri ile 60 ve 66 aylıklar attı.
4+4+4'ü ne kadar eleştirirsek eleştirelim, tartışırsak tartışalım somut gerçek bu sistemin artık hayatın içinde olduğudur.
Okul bahçelerindeki sevinçli, heyecanlı, coşkulu görüntüler içinde gözlediğim bir gerçek vardı. Gözlemimi çocukları okula giden anneler ve babalarla paylaşmak istiyorum.
Veliler öğretmen konusunda inanılmaz bir seçme yarışı içindeler. Peki, haksızlar mı? Hayır! Yerden göğe kadar haklılar. Elbette ki anne ve baba olarak çocuklarımızın hayati önem arz eden her şeyiyle ilgileneceğiz. Ve en önemlisi de onları şekillendirecek eğitim kurumlarıyla ve eğitimde söz sahibi olan öğretmenlerle.
Buraya kadar her şey tamam... Ancak hiçbir anne veya baba ile çocuğun velisi olma sorumluluğunu yüklenen insan çocuğunun yanında öğretmeni ve kurumuyla ilgili tartışmamalı ve özellikle öğretmeni olumsuz yönde anlatan sözcüklerden, tavır ve davranışlardan kaçınmalıdır. Çünkü öğretmen siz anne ve babaların geleceğinizi emanet ettiğiniz insanlardır ve özverileri, sorumluluklarıyla da bunu hak ediyorlar.
Bir anne ve baba yuvalarında çocuklarının içinde çok özel sorunlarını tartışmamalıdır. Ve aile büyüklerinden kim olursa olsun, çocuklarla ilgili bir düşünce veya görüş öne sürdüğünde diğer aile büyüğü onu engelleyici tavır içine girmekten kesinlikle kaçınmalıdır. Aksi takdirde çocuklar ve büyükler arasındaki saygı, sevgi mesafesi kaybolur, güven yok olur!
Aynı tavır ve düşünceyi öğretmenle olan söyleşilerde, yorumlamalarda da göstermeliyiz.
Öğretmenin ulu orta eleştirilmesi, öğrenci yanında çekiştirilmesi yanlış bir davranıştır. Bu davranış öğretmen ve öğrenci arasındaki saygı bağını ortadan kaldırır.
Okulların rehberlik birimlerinin eğitimin ilk haftasının ardından bu tip veli bilinçlendirme toplantıları yapması gerekir... Sağlam bir öğretmen, öğrenci, veli üçgeni; eğitimde planlanan hedeflerin vurulmasını sağlar.