Öğretmenden öneriler
Okullar açıldı. İlk gün sanki görevdeymiş gibi uyandım. Dışarıda çocuk sesleri vardı. Balkondan aşağılara baktım. Bizim sokağın çocukları yanlarında velileriyle çoktan okul yolundaydılar.
Eğitim Enstitüsünde öğrenciyken bir öğretmenimiz anısını anlatmış:
"Sakın bu görevin günün birinde sona ereceğini düşünmeyin. Öğretmenlik emekliliğe kadar değil sonsuza kadardır." Demişti.
Görev yıllarımız bir su gibi akıp geçti. Harran ovasında bir hudut köyünde öğretmenliğe başlamış, ardından Van ve kırsalında sonra da Antalya'ya doğru yol almıştım.
Tam otuz yedi yıl üç ay…
Bir ömrün neredeyse yarısına yakın süresi.
İki yıldır emekliyim. Öyle sanıyordum ama henüz kafada ve yürekte devam ediyor. Bazen bilinçaltında bir göçmen motorunun arkasında, başına egalini sarmış bir Harranlı ile dağı taşı aşıyorum. Ya da yağmur sularının dolduğu ve tüm köyün su ihtiyacını karşılayan sarnıç suyundan çektiğim boz bulanık suyla çay demliyorum. Birden kapısı çalıyor ahırdan bozma okulumun. Öğrencilerim koşuyor açtığım kapıdan kollarıma. Meryem'in Türkçe bilmez anacığı süt getirmiş sabah kahvaltıma. Sonra uyanıyorum kan ter içinde.
Geçtiğimiz gün Van'dan cep telefonuma siyah beyaz fotoğraf göndermiş öğrencim Arda Şen. Yıl 1986…Van Namık Kemal İlkokulu… Asla somurtmak yok dediğim öğrencilerimle gülücük saçan bir fotoğraftayım.
Her okul zilinde, okul önlüklü çocuk görüntüsünde hep sancıyacak yüreğim. Hüzün saracak her yanımı ve sıralanacak onca anılar gözlerimin önüne.
Namık Kemal İlkokulu, Hacıbekir İlkokulu, Gürpınar Norkoğ Köyü ve derken Antalya Elmalı Tavullar Köyü… Oradan Topallı Köyü… Her sabah köy yolunda koşup gelecek kara gözlü, siyah örgülü saçlarıyla Arife kızım… Gelin Düştü Deresinin koruluğunda piknik yapacağız. Sincaplar bir daldan diğerine atlayacak bize gösteri yaparcasına.
Ne zordur öğretmenin emekli olması ah bir bilseniz… Ancak doğa yasa günler bindikçe birbirinin üzerine yaşta biniyor ömre.
Arada bir ben eski bir öğretmenin önerilerini yazacağım…
Sakın ha! Çocuklarınızı yasaklarla büyütmeyin… Yasaklar, tabular onların özgürce düşünmesini engeller. Ve Asla azarlamayın onları… Bir arkadaş, iyi bir dost gibi söyleşin… En çok onlar konuşsun sabırla dinleyin. Ve hep yol gösterin ama nasihatlere de boğmayın… Bilin ki nasıl bir bitkinin toprakta kök salmasının ilk koşulu can suyuysa bir çocuğun heyecanı, azmi ve gayreti ona özgüven kazandırmaktır.
Değerli düşünürlerden Doritty Nolte Çocuk Yaşadığını Öğrenir kuramında çok mesajlar verir öğretmenlere, velilere. Her okullar açıldığında ve yazdığım yazıda onun o güzel düşüncelerini okurlarımla paylaşırım. Şimdi sizinle de paylaşacağım ve sizden de konu komşunuzla, arkadaşlarınızla o öğretiyi paylaşmanızı dileyeceğim.
İşte eğitime bakış açısını anlatan o sözler.
* ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR EĞER BİR ÇOCUK SÜREKLİ ELEŞTİRİLİYORSA, KINAMAYI VE AYIPLAMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK KİN ORTAMINDA BÜYÜYORSA, KAVGA ETMEYİ ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK ALAY EDİLİP AŞAĞILANIYORSA , SIKILIP UTANMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK DEVAMLI UTANÇ DUYGUSUYLA EĞİTİLİYORSA, KENDİNİ SUÇLAMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK HOŞGÖRÜYLE YETİŞTİRİLİYORSA, SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK DESTEKLENİP YÜREKLENDİRİLİ-YORSA , KENDİNE GÜVEN DUYMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK ÖĞÜLÜYOR VE BEĞENİLİYORSA, TAKDİR ETMEYİ ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUKHAKKINA SAYGI GÖSTERİLEREK BÜYÜTÜLÜYORSA, ADİL OLMAYI ÖĞRENİR.
* EĞER BİR ÇOCUK AİLE İÇİNDE DOSTLUK VE ARKADAŞLIK GÖRÜYORSA, BU DÜNYADA MUTLU OLMAYI ÖĞRENİR. :)