Bu söz, yaşadığımız medeni ve modern dünya yaşantısı açısından aklın kriterleri ile izah edilebilecek bir kelam değildir.
Bu, reel bir düşünce tarzı ve rasyonel bir bakış açısı değildir.
Bu, insanı putlaştırmak, insan doğasının gerçeğini göz ardı etmek, keza, bir milleti ve onun yetişmiş diğer bütün değerli insanlarını hiçe saymaktır.
Bu, izmler çağından yorgun düşen insanın bitişini sembolize etmektedir.
Bu, benim yerime bir başkası yapsın, ne yapacaksa, bana ne deme küstahlığıdır.
Bu, çaresizlik cenderesine sıkışan insanın, ruhen ve bedenen çöküş aşamalarından birisidir.
Bu, ne yaparsam yapayım, yine de olmuyor, gücüm hiç yetmiyor, aklım bu işleri yapacak seviyede değil deme ahmaklığıdır.
Bu, bir başkası gelsin ve yapılacak her işi yapsın, ben de naçar bir şekilde onun arkasından gideyim deme rotasızlığıdır.
Bu, müşterek ve kolektif insan zihninin varacağı devasa limanları topa tutmak demektir.
Bu, akıl fakültesinin bütün şubelerine kilit vurmak ve süresiz kapatmak demektir.
Bu, bir saygı ifadesi değil, bir değersizleştirme ve ulaşılamazlaştırma acziyetidir.
Bu, tarihi ve tarihi müktesebatı, birikim mirasını reddetme, anlaşılamaz kapkaranlık dipsiz bir uçuruma itme, yeni bir yorum ve çıkarım yapılamaz hale getirme macerasıdır.
Bu, büyük bir millete ait tarihi değerler manzumesini tek bir satıra indirme bilgisizliğidir.
Bu, muhtelif sosyal bilim dallarının çerçevesini çizdiği ve kendine has prensipleri etrafında açıklamalar getirdiği her ilmi gerçeğin inkar edilmesidir.
Ve bu neticede, her şeyin ve her hakikatin yalanlara esir edilmesidir.