"60 yaş üstü hastalarımızın ölüm haberleri hepimizi yaralıyor. Gençlerimizi uyarıyorum, virüsü taşıyıp taşımadığınızı bilemezsiniz.
"Geldiğimiz noktada alınması gereken yeni tedbirler var. 2 uygulama üzerinden duruyoruz, genç nüfusun hareketliliği en zayıf noktalarımızdan biri.
"Bilim Kurulumuz salgının riskli seyrettiği yerlerde hareketliliği kısıtlayıcı yeni tedbirler allınması yönünde tavsiye kararı aldı. Önerileri Cumhurbaşkanımıza sundum. Cumhurbaşkanımız bu konudaki takdirlerini açıklayacaktır.
"Hastalığa karşı zafer elde etmenin yolu yayılmasını durdurmaktır. Virüsün bütün günü yayılma fırsatıdır, virüse bu gücü tanımayalım. Yuvamız en büyük gücümüzdür.
"16 bin 160 test yapıldı. 2 bin 786 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka 20 bin 921 oldu. Bugün 69 kişi kaybettik, toplam can kaybı 425'i buldu. 1251 hasta yoğun bakımda, 867'si solunum cihazına bağlı durumdadır. 484 hastamız iyileşerek taburcu edilmiştir.
"İstanbulda 12 bin 231 vakamız, İzmir'de 1105 vakamız, Kocaeli'de 500 vakamız olduğunu söylemek istiyorum.
"Genç yaşlarda teşhis sayısının düşüklüğü virüse karşı direncin bir işareti olarak algılanmamalıdır. Gençler hastalığı ya hmemekte ya da hafif geçirmekte.
"25 ilde can kaybımızın olmadığını, 56 ilimizde hayatını kaybeden vakalarımızın olduğunu görüyoruz. En yüksek İstanbul 210, 27 ile İzmir, 15 Kocaeli, 11 ile ankara ve Konya takip ediyor.
"50 yaş üzerindeki vefat sayısının giderek artmış olduğunu, erkek oranının kadınlara göre yüksek olduğunu görmüş oluyoruz. 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın temas izolasyonlarının çok sıkı olması gerektiğini görüyoruz.
"Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 64,4'ü 60 yaş üstü. Hayatını kaybeden hastaların yüzde 77,8'i 60 yaşın üzerinde. Hastaneye ihtiyaç duymaksızın evde takip edebildiğimiz hastaların oranı ise yüzde 86,7 ile 60 yaşın altında.
"Yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzde 74,4'ünde en az bir tane altta yatan hastalık var. Kaybettiğimiz hastalarda da bu oranın 64,2 olduğunu görüyoruz.
"Astım hastalarının dağılım eğrisine baktığımızda 45-90 yaş arasında olduğunu görüyoruz. KOAH hastaları ile ilgili 55-90 yaş arasında seyrettiğini görüyoruz. Bu hastaların yaş farkı göstermeden vefat etme oranını koruduğunu görüyoruz.
"Hipertansiyon vakalarıyla ilgili, daha çok 40-90 arasında görülüyor, yaşla birlikte hayatını kaybeden vakaların arttığını görüyoruz.
"Diyabet hastaları 40-85 arasında değişiyor, burada da yaşla birlikte hayatını kaybedenlerin oranı artıyor.
"Sosyal izolasyon konusunda çağrı yapmamıza rağmen başarılı olduğumuzu düşünmüyorum. Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde sokak hareketliliği beklenen düzeye inmedi. Özellikle yaşlılarımız ve kronik hastalığı olanlar büyük risk grubunu oluşturmaktadır. Gençlerin hareketliliği ise riski artırmaktadır. Akılda tutmamız gereken üç kelimeye dikkat çekmek istiyorum: Temas, mesafe, izolasyon.
"Gençlerle ilgili dahil olmak üzere öneriler cumhurbaşkanına sunuldu. Kendileri açıklamayı yapacaklardır.
"Biz hastalık belirtisi olan herkesin mutlak maske takması gerektiğini, her geçen gün risk taşıyan ve vaka sayısının arttığı bölgeler olduğunu biliyoruz. Bu bölgelerde maske takmanın doğru olabileceği, özellikle kalabalık ortamlarda, market, pazar yeri gibi yoğun ortamlarda maske takılması gerektiği Bilim Kurulunun bu anlamda önerisi.
"Bir kişinin ortalama 2,6 kişiye bulaştırdığını biz biliyoruz. Nereden? Çin'in bilgisi. DSÖ'nün bilgisi. Kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Çin'de bu anlamda yapılan analizlerde binlerle, on binlerle ifade edilen analiz görmedik. Türkiye bu anlamda birçok noktada yaptığı analizleri dünyayla aktarmış olacak. Bizim gördüğümüz İstanbul için söylüyorum, filyasyon dediğimiz analizde bir kişinin bulaştırdığı kişi sayısı 16. 2,6 eğil. O nedenle bulaştırıcılığın, dünyadaki bilgiyi iyi biliyoruz, Bilim Kurulu da iyi analiz ediyor. Herkesin araştırarak konuşması gerektiğini söylüyorum. Türkiye'nin analizi, bir kişi 16 kişiye bulaştırıyor.
"Normalde bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyor ise, Covid-19'dan dolayı vefat eden kişilerin de aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Nasıl tedbir alınarak yapılıyor ise, benzer şekilde burada da aynı durumun olduğunu biz birkaç defa yazıyla bildirdik. Dün itibariyle de hem İçişleri'ne, hem Diyanet'e hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yazı gönderdik. Ekstra bir uygulamanın yapılmasına gerek olmadığını ifade etmek istiyorum.