Onların görevi korona ile burun buruna çalışmak
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde bulunan yoğun bakımlarında ki sağlık çalışanları korona virüsü (Covid-19) bulunan hastaların iyileşmesi için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor.
Korona virüsün (Covid-19) tedavisinin en zorlu geçtiği ESOGÜ Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitelerinde çalışmaları görüntüledi. Eskişehir'de korona virüs nedeniyle durumları ağır olan hastaların büyük bir kısmı bu yoğun bakımlarda tedavi altına alınıyor. Hastaneye yapılan yeni yoğun bakımları sayesinde gelen hastalara müdahale hızı artarken sağlık çalışanlarının da işi kolaylaşıyor. Özel bölümlere alınan hastalara bire bir müdahale edilirken, yoğun bakımda çalışan sağlıkçılar ise 5 saatte bir görev değiştiriyor. Bu saat içinde yoğun bakım ünitesinde bulunan çalışanlar tulumları çıkartmadan 5 saat çalışmak zorunda kalıyor. Tulumlar içinde terleyen çalışanların durumu buharlaşmış gözlüklerinden bile anlaşılırken, onların tek amacı ise işlerini yapabilmek. Hastaların an ve an durumlarını kontrol eden doktorlar her hastanın kurtulması için çalışmaları aralıksız sürdürürken, her hastayı son ana kadar kurtarmak için mücadele ediyorlar. Herkesin korktuğu ve yakalanmamak için tedbirler aldığı virüse karşı burada çalışan herkes korona virüs ile burun buruna çalışmak zorunda kalıyor. Birçok çalışan ailelerini uzun sürede görmezken, kendi sağlıklarından öte hastaların iyileşmesi için çaba sarf ediyor.
Yoğun bakıma girerken ve çıkarken tüm tedbirlere uyuluyor
Çalışanlar yoğun bakıma girerken veya çıkarken alınan tedbirleri uyguluyor. Tulum, maske ve sipersiz yoğun bakıma giremeyen çalışanlar girerken ve çıkarken de dezenfekte yapıyor. Görevi tamamladıktan sonra yoğun bakımı çıkışında tek kullanımlık malzemeleri ise özel olarak konulan kutulara atıyor. Onlarca hayat kurtarmak için mücadele eden çalışanlar birkaç saat dinlendikten sonra yeniden görevlerinin başına dönüyor.
Yoğun bakımlarının korona virüs (Covid-19) çalışmaları hakkında bilgi veren Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Birgül Yelken, hastaları durumlarını an ve an kontrol ettiklerini söyledi.
“Hasta sayısına göre çalışanlarımızın sayısı saatlik değişiyor”
Korona virüslü hasta sayılarının günlük olarak değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Birgül Yelken, konuşmasının devamında ise, “Hasta sayımıza göre çalışan sayımız da değişiyor. Tabi yoğun olarak çalışıyoruz. Hem normal yoğun bakım hastalarımız var, hem de bu Covid-19 pozitifle takip ettiğimiz hastalarımız var. Hasta sayımıza göre çalışan sayımızı günlük hatta saatlik bile değiştirebiliyoruz. Covid-19 pozitifle çalışan arkadaşlarımız mecburen shiftlerle çalışıyor ve içeriye girerken tam donanımlı maskeleri, gözlükleri, siperleri, tulumları ile girerek 3-4 saat boyunca çalışıyorlar. Bu süreç içerisinde maalesef çok fazla dışarı çıkamıyorlar” dedi.
“Yeni yoğun bakımlar işimizi çok kolaylaştırıyor”
ESOGÜ'de yapılan yeni yoğun bakımlar hakkında konuşmasını sürdüren Yelken, “Tabi yoğun bakımlarımız yeni ve donanımlı yoğun bakımlar. Gerçekten bizim işlerimizi çok kolaylaştırıyor. Hastalarımızı çok iyi bir şekilde izole edebiliyoruz. Birbirinden de ayırabiliyoruz. Bu çok büyük bir avantaj oldu bu dönem içerisinde. Böyle bir yoğun bakımda çalışıyor olmak bizim işimizi çok kolaylaştırıyor. Çalışanlarımızın tümüne daha en başından eğitimlerimizi verdik. Nasıl müdahale edeceklerini, nasıl giyineceklerini, nasıl korunacaklarını defalarca anlattık. Şu ana kadar işlerimiz gerçekten yolunda gitti. Hastalarımıza rahatlıkla müdahale edebiliyoruz. Elimizde kullanabileceğimiz her türlü ilaç, malzeme ve ortam var. Yoruluyoruz gerçekten, yoğun bir çalışma ortamı gerçekten yoğun bakım. Tabii ki hastanenin birçok yeri yoğun ama yoğun bakımlar gerçekten bizleri çok yoran yerler. Bu süreç içerisinde, yaklaşık 4 haftadır bu şekilde çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“Sadece korona ile değil normal yoğun bakım hastalarıyla da mücadele ediyoruz”
Korona virüs hastalarının yanı sıra normal yoğun bakım hastaları ile de mücadele ettiklerini anlatan Prof. Dr. Birgül Yelken, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bizim de tabi kaybettiğimiz hastalar var ama bu hastalarımızın hepsi zeminde başka hastalıkları olan hastalardı. Özellikle kanser olanlarda ne yaparsak yapalım başarısız olduklarımız oldu ama onun dışında taburcu ettiğimiz, eve gönderdiğimiz birçok hastamız var. Dediğim gibi sadece Covid-19 değil normal hastalarımız da var yoğun bakımda. Trafik kazları, kalp yetersizliği, zehirlenmeler, yüksekten düşmeler var. Bu süreçte tabii ki onların da tedavilerini sürdürmek zorundayız. Elimizden geleni yapıyoruz. Covid-19 ile gelen ve taburcu ettiğimiz de birçok hastamız var.”
Yeni yoğun bakım ünitelerinin olmaması durumunda korona virüs ile mücadelesinin ne durumda olacağının sorulması üzerine ise Prof. Dr. Yelken, “Çok zor olurdu. Çünkü izole odalarımız yoktu. Bu yoğun bakım binası yapılana kadar izole oda sayımız çok azdı. Her yoğun bakımın içinde sadece bir taneydi ve bu süreç gerçekten çok zor yürütülebilirdi bu bina ve yoğun bakımlar olmasaydı” dedi.