Özer: İstanbul ile Van arasında gönül köprüsü kuracağız

Vansesi Gazetesi'nden Burhan Ergin'in haberine göre Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Elite World Otel’de basınla bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Özer, “Van Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kent koalisyonu kurulmalıdır. İşin içine siyasileri,  milletvekillerini, sivil toplum kuruluşlarını dahil ederek, Van söz konusu olduğunda ayrılık gayrılıkları bir tarafa bırakarak, siyasi ayrılıkları da bir tarafa bırakarak, iş yapmaya başlarlarsa o zaman gerçekten 21. yüzyıla yakışan bir Van’ı en kısa sürede yaratabiliriz. Ama birbirimize düşersek, birbirimize küsersek, birbirimizi sevmezsek çekememezliği öne çıkarırsak Van bir yere gelemez. Umut ve sevgi aşılamamız lazım. Gönül köprüleri kurmamız lazım. Empati yapmamız lazım. Bu sözcükler sözcük olarak kaldığında bir işe yaramaz ama hayata geçirildiğinde sihirli sözcüklerdir. Gaziantep, Kayseri, Konya ve Denizli bunu başardı. Bizim bunlardan neyimiz eksik, bizde başarabiliriz. Van’ın bir evladı olarak üstümüze düşen ne varsa yerine getirmeye hazırız. Bu gönül köprüsünü hizmet köprüsüne çevirebiliriz” ifadelerini kullandı.

“VAN’IN YETİŞTİRMİŞ OLDUĞU BİR EVLADIYIM”

Başkan Özer açıklamasında, “Bir süredir bölgedeyim. Kars, Ardahan, Iğdır ve Van’ı ziyaret ettim. Çaldıran ve Muradiye ilçelerimizde belediyeleri ziyaret ederek, belediye başkanlarıyla bir araya geldim. Muradiye’nin benim için özel bir yeri var, çünkü orada doğup büyüdüm. Muradiye’de ilkokulu, ortaokulu okudum. Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, ilçe belediye başkanları, CHP Muradiye ilçe başkanı ve STK temsilcileriyle Muradiye Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu yemekte buluştuk. Daha önce GAP’ın Genel Sekreteriyken yine Muradiye Şelalesi’nde 200 belediye başkanını ağırlamıştım. O anılarım da canlandı, benim için özel ve anlamlı bir buluşma oldu. Akabinde Van’a gelerek Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu yemeğe katıldım. Pazartesi günü sabah Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda STK temsilcileri ve iş insanlarıyla kahvaltıda bir araya geldik. Kahvaltıdan sonra Van’a dair sohbet gerçekleştirdik. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ettim. Salı günü Gevaş programımın ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni ziyaret edip, daha sonra İstanbul’a geri döneceğiz. Van ziyaretimin önemli bir boyutu var. Ben Van’ın yetiştirmiş olduğu bir evladıyım. Hayatım boyunca Van’a hizmet etmek istedim. Hatta Van’da siyaset de yapmak istedim fakat kısmet olmadı. Zamanın ruhu bizi İstanbul Esenyurt’a gönderdi. Yıllardır genel sekreter olarak, GAP uzmanı, rektör vekili, dekan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başdanışmanı ve hoca olarak geldiğim Van’a bugün belediye başkanı olarak gelmek nasip oldu” diye konuştu.

“21. YÜZYILA YAKIŞAN BİR VAN’I EN KISA SÜREDE YARATABİLİRİZ”

Başkan Özer açıklamasının devamında, “Bu seyahatlerimin en önemli anlamı Doğu ile Batı arasında bir gönül köprüsü, hizmet köprüsü kurabilmektir. Bu benim için sadece turistik bir seyahat değil, ben zaten bölgeyi tanıyorum, biliyorum, çalışmalar yaptım. Şimdiye kadar 36 kitap yazdım, bunların çoğu bölgenin sorunlarıyla ilgilidir. Şimdi icra makamında bulunan biri olarak yapmak istediklerimi dile getirmek istiyorum. Van ile İstanbul, İstanbul ile Van arasında dediğim gibi köprü kurma niyetindeyiz. Bu sadece benim düşüncem değil, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da düşüncesidir. Ben buraya gelirken, İmamoğlu’nun da selamlarını getirdim. Bir Van masası kurmak istiyoruz. Doğu ile Batı arasındaki bu ilişki basit bir söylemden ibaret olmasın. Pratik sonuçları olan, şehrimize yansıyan bir şey olsun istiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, İmamoğlu ziyaretinde bunu dile getirdi. Sayın İmamoğlu bize önem veriyor, bizde kendisini önemsiyoruz. İmamoğlu’nu sadece Esenyurt ile olan diyaloğundan dolayı değil, İstanbul için, Türkiye için bir şans olarak görüyoruz. Dolayısıyla inşallah İmamoğlu ile birlikte Van’a gelerek çeşitli temaslarda ve ziyaretlerde bulunacağız. Ondan önce Vanlıların yapması gereken birşey var. Van dünyada eşi benzeri az bulunan bir şehir, tarihi, turistik, kültürel değerleri olan bölgesel bir şehir, Van sadece kendisiyle ilgili değil, makus talihini yendiğinde Ağrı, Bitlis, Hakkari, Muş’u ayağa kaldırabilecek bir merkezdir. Van aynı zamanda yüksek katma değerli, belki de tarıma dayalı ürünlerin sanayide işlendiği ve dünyaya ihraç edildiği bir üs haline gelirse o zaman yıllardır konuşulup yapılmayanı yapmış oluruz ama bunun için Van’daki kurumların birleşmesi, bir araya gelmesi, birbirini sevmesi gerekir. O nedenle de Van’a kent koalisyonu öneriyorum. Kent koalisyonu Van Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulmalıdır. İşin içine siyasileri,  milletvekillerini, sivil toplum kuruluşlarını dahil ederek, Van söz konusu olduğunda ayrılık gayrılıkları bir tarafa bırakarak, siyasi ayrılıkları da bir tarafa bırakarak, iş yapmaya başlarlarsa o zaman gerçekten 21. yüzyıla yakışan bir Van’ı en kısa sürede yaratabiliriz. Ama birbirimize düşersek, birbirimize küsersek, birbirimizi sevmezsek çekememezliği öne çıkarırsak Van bir yere gidemez. Umut ve sevgi aşılamamız lazım. Gönül köprüleri kurmamız lazım. Empati yapmamız lazım. Bu sözcükler sözcük olarak kaldığında bir işe yaramaz ama hayata geçirildiğinde sihirli sözcüklerdir. Gaziantep, Kayseri, Konya ve Denizli bunu başardı. Bizim bunlardan neyimiz eksik, bizde başarabiliriz. Van’ın bir evladı olarak üstümüze düşen ne varsa yerine getirmeye hazırız. Bu gönül köprüsünü hizmet köprüsüne çevirebiliriz. Bu sadece Van ile yapabileceğimiz bir şey değil. Biz Kars’la, Edirne’yle de yapıyoruz. Sayın İmamoğlu Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı seçildi. Bende reform komisyonuna seçildim. Dolayısıyla sevgiyi büyütmeliyiz, umudu diri tutmalıyız. Empatiyi daima işletmeliyiz. O zaman biz  bu makus talihi yenebiliriz. Ben buna hazırım ve size söylüyorum. Şimdi değilse ne zaman?, ben değilsem kim? siz değilseniz kim yapacak bunu? Birilerinin el atması lazım. Yıllardır söylüyoruz. Söz doygunluğa ulaştı artık icraat zamanıdır. Sizde basın mensupları olarak destek verin. Bunu başaralım. Dolayısıyla üretimi arttıralım. Üretilen üretimin hakça bölüşümüne refakat edelim ve bunu toplumsal barış içinde gerçekleştirelim” ifadelerini kullandı. 

“ESENYURT VAN MERKEZİN ÜÇ KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR İLÇEDİR”

Esenyurt’ta yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Özer, “Esenyurt Belediyesi’nde yapmış olduğumuz 100 günlük hizmetleri kamuoyuyla paylaştık. Bunu paylaşmamızın nedeni siyaset adamı halkına hizmet eden ama hesap veren adamdır. Otokrasiyi demokrasiden ayıran da hesap verilebilirliktir. Belediye başkanı halkın parasıyla halka hizmet eden kişidir. Bizde 100 günde ne yaptığımızı halka anlatmalıyız. Bunu yapıp il başkanlığına gönderdiğimizde il başkanı hemen bir genelge yayımlayarak tüm belediyelerin 100 günlük çalışmalarını açıklamasını istedi. Biz buna öncülük ettik. Halka hesap vermek cesaret ister. Çünkü çantada bir şey yoksa ne söyleyeceksin. İlkemiz adil, eşit, kapsayıcı ve ulaşılabilir bir belediyecilik, demokratik, katılımcı, şeffaf bir yerel yöneticilik, bu ilkelerin ışığında 7 hedef belirledik. Esenyurt ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Esenyurt hukuken ilçe gibi görünse de 7 büyükşehirden büyük, Türkiye’nin 57 ilinden daha büyük bir yerdir. 1 milyon 600 bine yakın nüfusu var. Van merkezin üç katı büyüklüğünde bir ilçedir. Esenyurt enlerin şehridir. Hem en zengini var hem de en yoksulu var. Türkiye’de en çok gündeme gelen ilçelerden biridir. Ben aday olduktan sonra en çok konuşulan adaylardan biri oldum. Önümüzü kesebilmek için kara propaganda yaptılar ama halk bunlara büyük bir şamar indirdi.  Temiz, ulaşılabilir bir Esenyurt. Biz geldiğimizde çöp dağları vardı. Filomuzu güçlendirdik, gece gündüz çalıştık. Şimdi Esenyurt pırıl pırıl. Bir ilçe belediyesinin en önemli hizmeti temizliktir. Ulaşılabilir bir Esenyurt dedik. Dört ay dolmadan 50 bin ton asfalt döktük. Sezon bitinceye kadar bunu 120 bin tona yükselteceğiz. 70 caddeyi asfaltla buluşturacağız. Yıllardır hiç asfalt yüzü görmemiş yerleri asfaltladık. 60 bin metrekare parketaşı döşedik. 8 bin noktada müdahalede bulunduk. Yolları açtık, halk sevindi. Halk şimdiye kadar kimsenin yapmadığını 3-4 ayda yaptı dedi. Esenyurt’ta her yer betona boğulmuş. 256 tane gök delen var. Bütün atık arsaları oradan buradan olanları birleştirdik, park yapmaya başladık. Şimdiye kadar 2 parkı bitirdik. İlk etabı 100 bin, bir 100 bin daha toplam 200 bin metrekarelik bir vadi oluşturduk. O vadiyi bir yaşam alanı haline getireceğiz. Onu park yapacağız. Her an yeşile önem vererek gidiyoruz. Günde 15 bin kişiye sıcak yemek verecek bir aşevini hayata geçirdik. Bu kapasiteyi 30-40 bine kadar çıkaracağız. Kent lokantaları ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu sezon 15 kreş yapıyoruz. Hasta bakım merkezimiz var. Esenkart ile yardım yapıyoruz. Koli yardımı yapıyoruz. Biz Esenyurt’un kimliğini, aidiyetini oluşturmak istiyoruz. Bunun için kültür ve sanata önem veriyoruz. Geçtiğimiz günlerde 35 ülkeden 550 kişiyi ağırladık. Gelip eğlenip gittiler. Yılmaz Güney Müzesi çalışmalarını başlattık. Bir Yaşar Kemal kitaplığı oluşturacağız. Bir Dengbejler Akademisi oluşturmak istiyoruz. Ahmedi Hani, Feqiye Teyran… Hepsi bizim değerimiz. Kadınlarla ilgili çalışmalarımız var. Kariyer merkezimiz var. 3.5 ayda bin 500 kişiyi işe koyduk. Hedefimiz 5 yılda 100 bin istihdam yaratmaktır. Esenyurt’ta 40 bin konut mağduru var. komisyonlar kurduk, onları peyderpey çözüyoruz” dedi. 

Başkan Özer konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.