Para ve dördüncü kuvvet
Para iki ucu keskin bıçak gibidir.
Kimin elindeyse onun niyetine göre iş görür, onun beklentilerine göre çalışır.
Parayla yasal olan şeyleri de alabilirsiniz Yasal olmayan şeyleri de.
Parayla iyilikler de yapıp yaptırabilirsiniz kötülükler de.
Para üretim araçlarının en önemlilerindendir, onunla yararlı şeyler de üretebilirsiniz, zararlı şeyler de.
Parayı akıllı bir şekilde bir üretim işletmesine dokundurduğunuzda üretim gerçekleşir, hızlanır veya hacim kazanır; iş yapılır, katma değer üretilir ve bu yolla gelir elde edilir ama aynı parayı bir kumarhaneye dokundurduğunuzda büyük olasılıkla ziyan olur gider; sizi güçsüz, umarsız bırakır.
Onu bir mürebbiyeye verdiğinizde çocuğunuzu yetiştirir, büyütür, topluma kazandırır; bir kiralık katile verdiğinizde hedef gösterdiğiniz kişi ya da kişilerin canlarına kast eder.
Onu işgücüne dokundurduğunuzda insan emeği satın alırsınız; sağlık hizmetlerine harcadığınızda sağlığınızı artırırsınız; sivil toplum kuruluşlarına dokundurduğunuzda o kuruluşların amaçları doğrultusunda gelişmeler sağlanmalarına katkı yapmış olursunuz.
Para gerçek ve tüzel kişiler ile devletler tarafından bireysel, bölgesel ve küresel amaçlar için kullanılır.
Geçmişte yaşanmış ve bugün yaşanmakta olan pek çok kavganın, çatışmanın, savaşın başlıca nedeni paradır.
*
Dün olduğu gibi, bugünün dünyasında da her türlü güçle zehirlenmiş kimi kişiler, kuruluşlar ve devletler daha fazlasını elde edebilmek için parayı ustaca kullanmaktadırlar.
O güç sahipleri, kendi çıkarları için şekillendirmek İstedikleri kişileri, kurumları, ülkeleri ve hatta dünyanın tamamını, parayı kullanarak çeşitli şekillerde etkilemektedirler. Gizli ya da aleni şekilde harcamalar yapmakta ajanlar, taşeronlar ve yandaşlar bulmakta, para karşılığında o kişi ve kuruluşları sonuna kadar ve her türlü kullanmaktadırlar.
O güç sahipleri, çıkar hesaplarının olduğu ülkelerde amaçlarına ulaşmak için parayla yönlendirdikleri kontrolleri altındaki bu yapılar yoluyla karışıklıklar çıkarmakta; kalkınan, gelişen ülkelerin yolunu kesmekte; darbelere zemin hazırlamakta ve masum insanları çeşitli bahanelerle karşı taraflar haline getirip birbirlerine kırdırmaktadırlar.
1980 öncesi, toz duman arasında yaşanan öğrencilik dönemimde öyle hain bir elin aramızda dolaşmakta olduğunu hep düşündüm. O el, gelişme potansiyeli olan ülkemizi geri bırakmak, üniversitelerin etkin şekilde çalışmasını ve bu yolla beşeri sermayemizi güçlendirmesini engellemek, bizleri toplum olarak geri bıraktırmak, diz çöktürmek için her şeyi yaptı. Yetmedi sonunda ulus olarak önümüze yüklü bir de fatura bıraktı.
1960 darbesi de, 2016 darbe girişimi de aynı merkez ya da merkezler tarafından tezgâhlandı.
*
Bugün artık kendilerini dünyanın tepesinde ve dünyanın efendisi konumunda gören kimi güç odakları kendi karmaşık amaçlarını gerçekleştirmek için, dünyanın her köşesi ile ilgili projeler üretmekte dünyanın heryerine ulaşmaktadırlar.
Ulaştıkları ve etkiledikleri şeylerden biri de medya gücüdür.
Medya demokratik ülkelerde yasama, yürütme ve yargı erklerinden sonra üstlenmiş olduğu kamuoyu adına denetim yapma özelliği nedeniyle dördüncü güç olarak kabul edilir.
Medya kuruluşlarının ve mensuplarının yukarıda ifade edilmiş olan küresel güç odaklarının etkisine girmeleri, bulundukları ülkeler bakımından ciddi bir sorun teşkil eder. Masayı sağlam kılan dört ayağın birini arızalı hale getirir.
Bugünlerde kamuoyunda gündem olan kimi medya organlarının dışarıdan ve niyetleri karanlık yapılar tarafından fonlanıyor, parayla destekleniyor olmaları yönündeki haberler tedirgin edicidir.
Tarihin her döneminde ülkelerin birlik ve bereberliğine, halkların barış içinde ve kardeşçe, refah içinde yaşamalarına kast eden dış güçler olmuştur ve onlar bugün her zamankinden daha etkili durumdadırlar.
Bize düşen, ulusça kenetlenmek ve her türlü tehdide karşı bir ve beraber olmaktır.
Çünkü bir kez heyelan geldiğinde kimlere dokunacağı, nelere zarar vereceği hiç belli olmaz.