Peki şimdi ne olacak?

Siyaset dünyamız her yıl Edirne'deki geleneksel 'Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne dönüştü. Her kategoriden ağız kavgası yapan siyasetçi var.

Siyaset dünyamız her yıl Edirne'deki geleneksel "Kırkpınar Yağlı Güreşleri"ne dönüştü. Her kategoriden ağız kavgası yapan siyasetçi var.

 

Kırkpınar'da ki güreş kategorileri;  Minik, Teşvik, Tozkoparan, Ayak, Deste, Orta Boy, Büyük Boy, Başaltı, Baş ve Baş...

 

Siyasette de böyle kategoriler oluştu. Aklına gelen konuşuyor

 

Siyaset her kilodan  "karışık-türlü" gösteri sahneleniyor.

 

İsteyen beğendiğini izliyor.

 

Eskiden radyolar TRT'ye bağlanmazdan önce "Her telden" diye bir program vardı. Her müzik türünden  örnekler sunulurdu dinleyenlere...

 

Türk Sanat Müziğinden Halk Müziğine... Güzel programlardı onlar.

 

Sonraları bu alana "Arabesk" denen tür değil de; kimilerinin "Arap havaları/yalelli" dedikleri müzik(!) türü de girince zevkler çatışması yaşandı dinleyiciler arasında.

 

Siyaset de öyle...

 

Eskinin ciddiyeti uçtu gitti. "Az/öz konuş, okkaya gel..." diyen siyasilerin öğüdünü dikkate alan, dinleyen yok.

 

Konuş, lafı/sözü kavram kargaşasına getir, konuyu dağıt, dinleyenin de dikkatini felç et...

 

"Harala-gürele" bir siyaset ortamı...

 

Ucuzlayan bir siyaset anlayışı...

 

Birbirini devamlı karalayan, anlaşıp ülke sorunları konusunda "ortak görüş" oluşturma anlayışı bitmiş...

 

Herkes kendi görüşü açısından haklı...

 

Siyaseti, sadece kendisinin görüşleri açısından "haklı" gören bir anlayışsızlık yaşanıyor bu ülkede...

 

Anlayış, uzlaşı, hoşgörü, birbirine saygı-sevgi çoktan unutuldu siyaset sahnesinde.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme