5 Bakanın katılımı ile imzalanan ve uygulamaya konulan Van Gölü Eylem Planı kim tarafından yürütüldüğü, bütçesinin nereden sağlanacağı belirsiz, hangi aşamaya geldiği bilinemeyen plan bilmeceye dönüştü.
Van Ekonomi Konseyi, Van Gölü'nün, çevresinde yaşayan yaklaşık bir milyon insanın tüm atığının en sonunda ulaştığı bir "atık toplama birimi" gibi kullanılmakta olduğunu açıklayarak, birkaç yıl önce 5 Bakanın katılımı ile imzalanan ve uygulamaya konulan Van Gölü Eylem Planı'nın ise kim tarafından yürütüldüğü, bütçesinin nereden sağlanacağı belirsiz, halen hangi aşamaya geldiği bilinemeyen bir bilmeceye dönüştüğünü belirtti.
Dönem Başkanı Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Yakup Simekliği tarafından yapılan açıklamada, Van Gölü'nün, dünyanın en nadir ekosistemlerinden birisi olarak tüm dünyanın ilgisini çeken bir sucul habitat olduğu belirtildi. Gölün, tuzlu-sodalı suları yüzünden biyolojik çeşitlilik anlamında fakir olup planktonların dışında sadece Van Balığına ev sahipliği yaptığı belirtilen açıklamada "Göl rakımının yüksek olması, biyolojik üretimini kısıtlamakta ve verimlilik açısından Van Gölü "az verimli, soğuk göller" sınıfına dahil edilmektedir. Gölde besin zincirinin, bitkisel plankton-hayvansal plankton-Van Gölü inci kefali şeklinde üç basamaklı olup ekolojik değişimlere karşı oldukça hassas bir yapıdadır. Diğer taraftan göldeki bu kısa besin zinciri, kirliliğe karşı çok kırılgan bir durum arz etmektedir. Göl sularının soğuk olması ise göle giren organik yapılı kirleticilerin gölde parçalanmadan uzun zaman kalmasına neden olmakta, bu da kirliliğin etkilerini katlamaktadır. Van Gölü, bu gün çevresinde yaşayan yaklaşık bir milyon insanın tüm atığının en sonunda ulaştığı bir "atık toplama birimi" gibi kullanılmaktadır. Göl çevresinde az sayıda bulunan arıtma tesislerinin teknik ve fiziksel yetersizliklerinin dışında, usulüne uygun olarak işletilmemesi; atık arıtma tesisi olmayan yerleşim yerlerinin tüm atıklarının doğrudan Van Gölü'ne deşarjı gölde esas kirlilik kaynaklarını oluşturmaktadır" denildi.
VAN GÖLÜ EYLEM PLANI BİR BİLMECE
Göl kirliliğinin yılar içinde sivil toplum kuruluşları tarafından sürekli gündemde tutulduğunu, bu baskılar sonucunda başlatılan bazı girişimlerin hiçbirinin gölü kirlenmekten kurtaracak ciddi bir adım olamadığı belirtilen açıklamada "Birkaç yıl önce 5 Bakanın katılımı ile imzalanan ve uygulamaya konulan Van Gölü Eylem Planı ise kim tarafından yürütüldüğü, bütçesinin nereden sağlanacağı belirsiz, halen hangi aşamaya geldiği bilinemeyen bir bilmeceye dönüşmüştür. Son olarak bir yerel gazetede yer alan habere göre Van Gölü'nü kirlilikten kurtaracak bir atık arıtma tesisinin proje ihalesi yapıldığı belirtilmiştir. Gazete arşivleri tarandığında benzer o kadar çok haber çıkmıştır ki bunların neredeyse hiçbirinin uygulanmadığına şahit olan sivil toplum kuruluşları olarak bizler bu habere sevinelim mi, yoksa ihtiyatla karşılayıp bekleyelim mi bir türlü karar veremedik. Ancak yaptığımız küçük araştırma ile böyle bir projeden bölgedeki hiçbir sivil toplum kuruluşu ve diğer paydaşların haberdar olmadığını üzülerek öğrendik" denildi.
VAN EKONOMİ KONSEYİ'NİN ÖNERİLERİ
Yeni başlatılan bu girişimin önemsendiği belirtilen açıklamada, hassasiyet gösterilmesi istenilen konular ise şöyle sıralandı:
"Yeni yapılacak tesisin yer seçiminde mutlaka yerel yönetimlerin ve STK'nın görüşleri alınmalı, göl su seviyesindeki salınımlar bilimsel veriler ışığında dikkate alınmalıdır. Yapılacak atık arıtma tesisi mutlaka azot ve fosfor arıtım ünitesine sahip olmalıdır. Aksi takdirde mevcut arıtmalardan hiçbir farkı kalmayacaktır. Van Gölü, sadece arıtma tesisi inşa edilerek kirlilikten kurtarılamaz. Zira daha geçen yıl tamamlanarak teslim edilen Ahlat Atıksu Arıtma Tesisi, teslim edildiği günden beri çalıştırılmamaktadır. Yani bu haliyle işletilmesine yönelik bir model oluşturmadan sadece arıtma tesisi yapmak, müteahhitleri zengin etmekten başka bir işe yaramaz. Ülkemizde büyükşehir belediyeleri dışında çalışan atık arıtma tesisi yok gibidir. Zira küçük belediyelerin bu tesisleri işletecek ne teknik ne de mali kapasiteleri yoktur. Bu yüzden Van Gölü özelinden başlayarak aslında tüm ülkenin atık arıtma tesislerinin işletilmesi konusunda yeni bir modele, yeni bir yaklaşıma ihtiyacı vardır. Biz Van Gölü çevresi için tüm belediyelerin, Valiliklerin ve ilgili STK'nın katıldığı bir "Atıksu Arıtma Birliği" oluşturulmasından yanayız. Belediyelere atıksu arıtma tesisi işletilmesine ilişkin aktarılan bütçelerin bir kısmı bu birliğe aktarılarak bütçe sorunu da çözülebilir. Atıksu arıtımına ilişkin maliyetlerin azaltılması, özellikle elektrik tüketimine ilişkin yeni düzenlemeler yapılması kurulacak bu birliğin sürdürülebilirliğini artıracaktır."