- Haberler
- Güncel
- Prof. Dr. Elmastaş'tan Van Gölü için korkutan açıklama Ciddi bir kuraklık ve su kaybı var
Prof. Dr. Elmastaş'tan Van Gölü için korkutan açıklama Ciddi bir kuraklık ve su kaybı var
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, küresel ısınmayla birlikte son yıllarda bölgede ve özellikle Van Gölü Havzası'nda ciddi bir kuraklık ve su kaybı olduğunu belirterek, 'Su kaybını meydana getiren en önemli faktör yağışın azalmasıdır. Bu faktörler suyun azalmasında ve göl seviyesinin düşmesinde etkili oluyor. Van Gölü'nde ve Arin Gölü'nde en büyük seviye düşmesini görüyoruz' dedi.
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde bulunan ve 'kuş cenneti' olarak bilinen Arin Gölü, kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldi.
Van Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan 14 kilometrekarelik Arin Gölü'nde, sıcaklığa bağlı buharlaşmanın artması ve tarım için kullanılan sondaj kuyuları nedeniyle ciddi oranda çekilme başladı. Gülistan Ovası'nın tarımsal su ihtiyacının karşılandığı, kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle yüzde 40'ı kuruyan Arin Gölü, günden güne küçülüyor. Havadan çekilen görüntülerde Arin Gölü'ndeki kuraklık ve çekilme oranı dikkat çekti.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, son yıllardaki kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle Arin Gölü'nde ciddi oranda seviye azalması ve çekilme meydana geldiğini ifade etti.
"Van Gölü'nde ve Arin Gölü'nde en büyük seviye düşmesini görüyoruz"
Prof. Dr. Elmastaş, “Tabi su kaybını, kuraklığı meydana getiren bazı nedenler var. Bunların başında ısınmayla birlikte buharlaşmanın artması ve suların farklı alanlarda, sulamada kullanılmasıyla bu kayıplar meydana geliyor. Su kaybını meydana getiren en önemli faktör de yağışın azalmasıdır. Bu faktörler suyun azalmasında ve göl seviyesinin düşmesinde etkili oluyor. Van Gölü'nde ve Arin Gölü'nde en büyük seviye düşmesini görüyoruz. Bu gölleri besleyen kaynakların bir kısmı artık akmamaya başladı. Bunun temel nedeni de sulamanın çok yoğun bir şekilde yapılması, yer altı suyunun çok fazlasıyla sondajlarla kullanılmaya başlanmasıdır. Dolayısıyla yer altı su seviyesinin düşmesiyle birlikte bazı kaynaklar kuruma noktasına gelmesi. Bu olunca da gölü besleyen bu kaynaklar artık besleyemez hale geldi ve dolayısıyla yağışın az düşmesiyle birlikte bu sulamada kullanılan suların ve seviye alçalmasıyla kuruyan kaynakların da artık burayı besleyememesiyle göl seviyesinde bu alçalma süreci devam ediyor" dedi.
"Bazı kuşların ve diğer bazı canlıların yaşam alanı ortadan kalkıyor"
Her bir gölün kendi içerisinde bir ekosistemi meydana getirdiğini belirten Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Van Gölü Havzası’yla birlikte büyük bir ekosistem ama bunun içerisinde Arin Gölü mikro düzeyde bir ekosistemi meydana getiriyor. Burada özellikle bazı kuşların hayatları burada devam ediyor. Gölde seviye alçalınca ve küçülünce bazı kuşların ve diğer bazı canlıların yaşam alanı ortadan kalkmış oluyor. Dolayısıyla ekosistemde bir bozulma meydana gelmiş oluyor ve şu anda da hem bu risk hem Van Gölü'nde ve büyük oranda da Arin Gölü'nde devam ediyor."
"Sondajlarla yer altı suları fazlasıyla kullanılıyor"
Bölgede son yıllarda sulu tarım alanları artmaya başladığını ve buna paralel olarak özellikle sondajlarla yer altı sularının fazlasıyla kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Elmastaş, "Tatlı su kaynakları sınırlı, çok değerli. Elbette tarımın mutlaka yapılması gerekiyor, sulu tarımın yapılması gerekiyor. Verimin daha fazla arttırılması gerekiyor. Ancak bunu yaparken de suyu çok iktisatlı bir şekilde, bir damlasının dahi israf edilmeden kullanılması gerekiyor. Onun içinde yeni sistemler özellikle damlama sisteminin sulu tarımda kullanılması önem arz etmektedir. Bu şekilde tasarruflu kullanıldığı zaman suların, kaynakların bir kısmı Van Gölü'nü ya da Arin Gölü'nü beslemeye devam edecek ve ekolojik dengenin bozulması sonucu ortaya çıkacak risk daha azalmış olacak" diye konuştu.
Göldüzü köyündeki içme suyu kuyuları da kurudu
Göldüzü Köyü Muhtarı Halis Oruçlu da, göle kıyısı bulunan köylerinde içme suyu olarak kullanılan su kuyularının da kuruduğunu belirterek, "Şimdiye kadar bizim gölümüz, suyumuz noksan olmamıştı. Bu iki seneden beri gölümüz çekiliyor, kurumuştur. Malımız, hayvanımız, köylümüz susuz kalmıştır. Yetkililerimizden ricada bulunuyoruz. Bunun bir çaresine baksınlar" dedi.iha