• Haberler
  • Güncel
  • Prof. Dr. Ersan Şen, Van İl Seçim Kurulu'nun verdiği kararın hukuki boyuna değindi

Prof. Dr. Ersan Şen, Van İl Seçim Kurulu'nun verdiği kararın hukuki boyuna değindi

Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının Adalet Bakanlığı'nın seçime 2 gün kala yaptığı itiraz üzerine geri alınarak mazbatanın AK Parti adayına verilmesiyle ilgili kararın hukuki boyutuna değindi. 

Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine geri alınarak mazbatanın AK Parti adayına verilmesi, hukuki açıdan tartışmalara neden oldu. Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, bu kararın hukuki boyutunu değerlendirdi.

Prof. Dr. Ersan Şen açıklamasında, “Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçimi tartışmasında öncelikle temel sorunları ve soruları doğru tespit etmek gerekir:  Seçilen adayın mahkumiyetine bağlı yasaklanmış haklarının geri verilmesi için aranan yasal süre şartı sağlanmamış gözüküyor. Bu durumda, Mahkemenin ilk kararı Adli Sicil Kanunu m.13/A’ya aykırı.  Cumhuriyet Savcısı, yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi hakkında olumsuz mütalaa vermiş. CMK m.260’a göre, mütalaasına aykırı verilen bu karara karşı kanun yoluna başvuru imkanı sağlanmamış. Çünkü karar Başsavcılığa tebliğ edilmemiş. Mahkemenin bu tasarrufu da eksik.  Kararın Mahkeme tarafından kesinleştirilmesi hatalı, esasen bu usul Kanuna aykırılık içerdiğinden, kesinleştirme “yok” hükmünde bile sayılabilir. Karar ise; daha bihakkın infazı tamamlanmamış ve üzerinden üç yıl geçmemiş mahkumiyet kararı yönünden açıkça aykırı, ama “yok” hükmünde mi değil, Yasaya aykırı.  Yerel seçimlerden 2 gün önce, Aynı Mahkeme bu hatalı kararından dönmüş gözüküyor. İlk kararını ve kesinleşmesini kaldırmış. Mahkemenin kesinleşmeyi kaldırması; adayın yeterliliği olmadığının kabulü için yeterli, çünkü adayların yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı ile birlikte kesinleşme şerhinin de bulunması gerekiyor. Bu arada, aday seçime girmiş ve kazanmış. Sonuçta ortada üç önemli soru var: Birincisi; evet, seçimi kazanan adayın seçime girebilmek için yeterliliği yoktu. O halde Mahkeme ilk kararı nasıl verdi? İkincisi; bu sorun, adaylık sürecinde neden tespit edilemedi, iş neden buralara geldi? İtiraz eden bu bilgilere nasıl ulaştı? Üçüncüsü; seçmenin iradesini hiçe sayıp, ikinci sırada olan adaya mazbatayı verme kararının meşru ve hukuki olduğuna seçmen nasıl inandırılacak?” dedi. 
 

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme