Rahip Brunson'a sıkı takip
Türkiye ile ABD arasında büyük gerilime sebep olan ve ABD tarafının yaptırım tehditleri savuracak kadar önem verdiği rahip Brunson, takılan elektronik kelepçe yöntemiyle Elektronik İzleme Birimi tarafından oluşturulan özel ekiple 7 gün 24 saat sıkı şekilde takip ediliyor.
Terör örgütleri FETÖ/PDY ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD'li rahip Andrew Craig Brunson, tutukluluğunun 'sağlık sorunları' dikkate alınarak ev hapsine çevrilmesinin ardından takılan elektronik kelepçeyle evinde sıkı denetim altında tutuluyor. Ankara’daki Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Elektronik İzleme Biriminde FETÖ şüphelisi olarak kayıtlı olan Brunson’un takip edildiği sistemi İHA ekibi görüntüledi.
Özel eğitim almış iki personel izliyor
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Elektronik İzleme Şube Müdürü Serkan Mutan, ABD'li rahip Andrew Craig Brunson’la ilgili, “Şahsın cezaevinden tahliye edilmesinden sonra kişi konutuna geçirildi. Evinde ev ünitesi dediğimiz cihaz kuruldu ve ayağında bir kelepçe takılı şu anda. Bu cihaza dokunulduğunda ya da kelepçeye bir zarar verilmek istendiğinde sistem bunu görüyor ve merkezden haber alıyoruz. Bunun dışında aldığımız ek önlemler mevcut, bu şahısla ilgili olarak bu konuda özel eğitim almış iki tane personelimiz sadece bu şahsın izlemesini gerçekleştiriyor. Düzenli olarak denetimli serbestlikteki denetleme birimlerimiz şahsın evine giderek denetlemesini gerçekleştiriyor. Aynı zamanda kolluk birimleri de kişinin evi önünde güvenlik önlemleri almış durumda” şeklinde konuştu.
Konutundan ayrıldığı an ilgili birimlere bildiriliyor
Brunson’un evine konulan ev tipi cihazla ilgili bilgi veren Mutan şöyle konuştu:
“Bu cihazlar özel cihazlar. Kişilerin bunlara müdahale etmesi durumunda her türlü müdahaleyi biz sistemden takip edebiliyoruz. Örneğin bu kelepçenin zorlanması halinde ya da bu cihaza dokunulsa dahi altındaki sensörler vasıtasıyla cihazın hareket ettirilmeye çalışıldığını merkezden görüyoruz biz. Merkezden görür görmez bir hareket prosedürümüz var. Burada irtibat numaralarımız var kollukla irtibat kurduğumuz 7 gün 24 saat hemen. Hemen harekete geçiyoruz. İlgili birimlerle haberleşerek kişinin konutundan ayrıldığı anı ilgili birimlere bildiriyoruz. Kişilerin denetlenmesi sadece bu cihazlara bağlı olarak kalmıyor. Fiziki olarak da evlerinde Denetimli Serbestlik Denetleme memurları tarafından da her gün düzenli olarak kontrolleri yapılıyor. Bu şahsa özel olarak da kolluk birimlerinin almış olduğu önlemler var. Merkezle kolluk birimleri arasında bir irtibat var. Kişinin bunu kolundan çıkarmasına gerek yok. Buna dokunup zorlamaya çalışmaya başladığı andan itibaren biz sistemde bunu bir sabotaj olarak görüyoruz. Kayıt sabotaj adını verdiğimiz bir sabotaj olarak görüyoruz. Vücudundan ayrıldığı anda da vücut sabotaj olarak görüyoruz. Anlık olarak da müdahale prosedürünü başlatıyoruz. Bunu hiç çıkarmadan günlük hayatına kişi devam edebilir. Denize girebilir, duş yapabilir ıslanmasında hiçbir mahsur yok. Bununla günlük hayatına devam edebilir.”
Yaklaşık 500 tane FETÖ/PDY şüpheli sanık da bu sistemin takibinde
Mutan, elektronik izleme kapsamında kullanılan ev GSM ünitesi, GPS ünitesi, alkol ünitesi, mağdur koruma ünitesiyle ilgili de detaylı bilgi verdi. Mutan, kişinin belli bölgeye girip çıktığının takibi için GPS ünitesinin kullanıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
“Kişinin ayağında bir kelepçe var. Evinde bir ünite var. Kişiye yüklenmiş bazı yükümlülükler var. Örneğin Ankara ilinden çıkmaması gerekiyor ya da statlara yaklaşmaması gerekiyor. Ya da çocukların bulunduğu alanlara parklara okullara yaklaşmaması gerekiyor. Kişiyi anlık olarak takip ediyoruz. Bu alanlara yaklaştığını fark ettiğimizde de sistemden fark ediyoruz gerekli müdahalelerde bulunuyoruz. Yaklaşık 500 tane FETÖ/PDY şüpheli sanık da bu sistemle takip ediliyor. Genellikle GPS ve konuttan çıkıp çıkmadıklarını takip ediyoruz biz sistemle.”
GPS sistemiyle kişinin nasıl takip edildiğini harita üzerinden anlatan Mutan, ”Mahkeme örneğin İstanbul ilini terk etmesini yasakladı. Bizim İstanbul’daki görevlilerimiz kişinin üzerine bu kelepçeyi takıyor, kişinin elinde de bu cihaz var. Biz anlık olarak takip ediyoruz. İstanbul ilini terk etmeye yaklaştığı anda bizim sistemimizden haberdar oluyoruz. Kişinin şu anda nerede olduğunu, araç kullanıp kullanmadığını hangi hızla hareket ettiğini, hangi sokakta olduğunu görebiliyoruz anlık olarak. Kurallar ihlal edildiğinde kolluk birimleriyle irtibata geçiyoruz. Gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Bu durumu tutanaklandırarak kişinin mahkemesine iletiyoruz. Bundan sonrasına mahkeme takdir ediyor” ifadelerini kullandı.
3 bin kişinin izlemesine devam ediliyor
Elektronik İzleme Şube Müdürü Serkan Mutan, sistemin Adalet Bakanlığı içerisinde 2013 yılında hayata geçtiğini kaydederek, 7 gün 24 saat, özel eğitim almış 50 personelle Elektronik İzlemi Sisteminin çalıştırıldığını ifade etti.
“Elektronik İzleme kapsamında 4 tip izleme gerçekleştiriyoruz” diyen Mutan, “Kişinin evinden çıkmasını takip ettiğimiz sistemler var. Ev ünitesi dediğimiz sistemler var. Kişinin belli bir bölgeye girişinin yasaklandığı ya da belli bölgeden çıkmasının yasaklandığı sistemlerimiz var. Mağdurun korunduğu sistemler var ve evde kişinin alkol kullanıp kullanmadığını tespit ettiğimiz sistemler var. Elektronik İzleme Merkezi Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde ana merkez burası. Ama uygulamanın gerçekleştirildiği bizim 139 tane müdürlüğümüz var. 139 müdürlüğümüzde bu konuda eğitim almış personelimiz var. Mahkemelerin takdir etmesi halinde de elektronik izlemeyi ana merkezden izleyerek devam ettiriyoruz. Biz şu ana kadar 40 bin kişinin elektronik izlemeyle takibini tamamladık. Yaklaşık 3 bin kişinin de izlemesine devam ediyoruz şu an burada” açıklamasında bulundu.