Reflü,
toplumdaki sıklığı tespit edilememekle birlikte haftada 1 kez reflü sorunu
yaşayan kişiler üzerinden değerlendirildiğinde, toplumun yaklaşık %20’sinde
görülen bir sağlık problemidir. Avrupa’da görülme sıklığı %5-27 arasında
değişmektedir. Reflü oluşumunda, erkek ve kadın arasında belirgin bir farklılık
da bulunmamaktadır. Memorial
Diyarbakır Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Dursun, reflüye
neden olan faktörler ve reflüden korunmak için alınması gereken önlemler
hakkında bilgi verdi. Baharatlı ve yağlı
gıdalar reflüyü tetikler Baharatlı,
yağlı gıdalar, çikolata, alkol veya taze sıkılmış meyve suları tüketildiğinde
bu şikayetler daha belirgin hale gelir. Mideden boğaza doğru yayılan ve daha
ziyade yemekten sonra oluşan yanma, reflünün en sık görülen belirtisidir. Mide
içeriğinin ağza gelmesi, yutma güçlüğü, görülen diğer önemli belirtilerdir. Ağrılı
yutkunma, geğirti, hıçkırık, bulantı ve kusma ise daha ender ortaya çıkar. Reflü;
yemek borusu, mide ve bağırsak sistemi
dışındaki sistemlerde de belirtilere yol açabilir. En sık görülenler göğüs
ağrısı, astım benzeri bulgular, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, kronik öksürük ve
diş çürükleridir. Reflü ülsere neden olabilir Klasik
reflü belirtileri, hastanın reflüolma tanısını kuvvetlendirir. Daha rasyonel
bulguların; endoskopik incelemeyle ve 24 saat süreyle yemek borusuna gelen mide
asidinin bir cihaz yardımıyla ölçülmesi ile reflü olup olmadığı belirlenebilmektedir.
Reflüye bağlı olarak kanama, ülser, yemek borusunda delinme veya darlık
gelişebilmektedir. Reflü hastalarında
kanser riski düşüktür Reflünün
halk arasındaki en korkulan komplikasyonu kanser gelişimidir. “Barrettözofagus”
denilen hücresel bir dönüşüm buna zemin hazırlamaktadır. Barrettözofagus’un
sıklığı reflülü hastalarda %3-20 arasında değişmektedir. Barrettözofagus’lu
hastalardan yıllık kanser gelişme sıklığı ise %0,5 dolayındadır. Dolayısıyla
kanser çok sık rastlanan bir durum değildir. Ama unutulmaması gereken bir
problemdir. Şikayetleri artıran
besinlerin tüketimi sınırlandırılmalı Bazı
hastalar taze sıkılmış meyve sularından, baharatlı yemeklerden, salçalı
ürünlerden, kahve, çay ve gazlı içeceklerden rahatsız olur. Bu hastaların,
kendisine rahatsızlık veren besinleri çok az tüketmesi ya da bunlardan uzak
durması önerilir. Obezite dereflüye sebep olabilir. Reflü tedavisinde yaşam
stili değişiklikleri de önemli Yaşam
stilinde değişiklik her reflü hastasına önerilmektedir. Bunun yanında; yatak
başının yükseltilmesi, sıkı ve dar elbiselerden kaçınılması, kilo kontrolünün
sağlanması, yemekten hemen sonra ve 3 saat içinde uyunmaması önerilmektedir. Diyet
değişikliğine gidilmeli, porsiyon hacimleri azaltılmalı, yağlı yemeklerden
sakınılmalı, çikolata tüketimi azaltılmalıdır. Reflünün tedavisinde en çok asit
baskılayıcı ilaçlar ve doku koruyucular kullanılmaktadır. Endoskopik
tedavilerde başarı henüz arzulanan düzeyde değildir. Cerrahi tedavi önemsenen
bir seçenektir ve başarı oranı yüksektir.