Regaib Kandili ile canlanmak
Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...
İslam Dininde dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmamız için mübarek gün ve geceler vardır. Bu mübarek gün ve geceler çölde yolculuk yapan kişinin su bulduğu gözeler misalidir. Her bir gözeye gelindiğinde ayrı bir heyecan, susuzluğun giderilmesi sonucunda yaşanan ayrı bir lezzet vardır. Ayrıca her bir göze suyunda ise ayrı tatlar vardır. Kandil geceleri de işte böyle gözelerdir. Manevi hayatımızda çekmiş olduğumuz susuzluğumuzun giderildiği ve uzun bir müddet manevi âlemde rahatlık getiren gecelerdir kandil geceleri.
Kandil geceleri, Yüce Rabbimizin Bu gece ellerimizi semaya gönlümüzü Mevla'ya açalım. Bu gece günahlardan olabildiğince kaçmaya çalışalım. Bu gece en güzel kelimeleri söylemeye, dualarla niyazda bulunalım. Kuran'ı okumaya, Salat-u
Selamları getirmeye gayret gösterelim. Unutmayalım ki, bu gece bizler için büyük bir lütuf. Kandil Gecelerini ihya etmek, gönlümüzü ihya etmektir. Böyle günler ve geceler bizler için birer fırsattır. Bu sebeple bu gecede şu hususları yerine getirmemiz, İnşallah bu günün feyiz ve bereketinden yararlanmamıza vesile olacaktır.
Tevbe ve istiğfarda Bulunmak: Hayatımızın her anında hataya düşen biz kullar için vazgeçemeyeceğimiz en temel husustur tevbe ve istiğfar. Yapmış olduğumuz hatalarımızı gözden geçirmenin en güzel anlarından biride bu kandil geceleridir. Bu gece Rabbimizin bizlerden istediği Nasuh tövbesi için bir fırsat
"Ey iman edenler! Allah'a samimiyetle tövbe edin!"[1] buyurmaktadır. Neden tövbe etmemizin cevabını yine Kur'an'dan öğrenmekteyiz. Rabbimiz şöyle buyurmakta.
"Hepiniz Allah'a tövbe edin, ey mü'minler! Belki böylece korktuğunuzdan kurtulur, umduğunuzu elde edebilirsiniz."[2] Bu sebeple, regaib gecemizde, Yüce Rabbimize yapmış olduğumuz günah, hata ve isyanlarımız için tevbe edelim, istiğfarda bulunalım. Regaib kandilinde, Sevgili Peygamberimize tabi olarak tövbemizi çokça yapalım. Günahlar insanların sırtında yüktür. Bu gece ise bu yükü hafifletme vaktidir. Onun yolu ise tövbedir.
Kur'an-ı Kerim okumak: Bizlere hidayet rehberi olarak gönderilen, gözümüzün nuru, kutsal kitabımız Kuran- Kerimi okumak bu geceye daha güzel bir anlam katacaktır. Faziletlerin en büyüğü olan Kuran-ı Kerim'i bu gecemizde okumaya özen gösterelim. Çünkü Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır.
"Kur'an okuyunuz. Çünkü Kur'an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir"[3]
Geçmişlerimizi Kuranın nuruyla nurlandıralım. Ölmüşlerimizin ruhlarını Yasinlerle, Tabarekeler ile, Amme suresiyle, en azından fatiha ve ihlas sürelerini okumak suretiyle ruhlarını şad edelim.
Salâtü-Selâm getirmek: Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgililer Sevgilisi Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) bu gecemizin aydınlığı olmalı. Kendisine salat ve selam olsun. Her daim kendisine yapılan selama karşılık veren Sevgili Peygamberimize bu gecede salat ve selamlar getirelim. Çünkü bu gece
Peygamberimize olan bağlılığımızı ve O'na olan sevgimizi çokça salat ve selam getirmekle ifade edeceğiz. Çünkü bu Yüce Rabbimizin bizlere bir emridir. Kur'an-ı Kerimde şöyle buyrulmaktadır.
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin."[4]
Kaza Namazı Kılmak: Geçmiş günlerimizde kılamadığımız namazlarımız var ise bu geceyi kaza namazıyla geçirelim. Hiç değilse, Bu Kandil Gecesinde en az beş vakit (bir günlük) geçmiş namazlardan kaza edelim.
Böylece hem bir günlük namaz borcu ödemiş oluruz, hem de içinde bulunduğumuz mübarek kandil gecesini ibadetle ihya etmiş, değerlendirmiş oluruz.
Nafile Namaz Kılmak: Üzerimizde kaza borcu yok ise nafile namaz kılalım. Bu gecede bazı âlimlerin açıklamasına göre, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu gece pek çok ruhanî ahval ve ikrama kavuşmuş olmakla Yüce Allah'a şükür için on iki rekât namaz kılmıştır. Böylelikle içinde bulunduğumuz mübarek kandil Gecesinde nafile namazı kılarak, bu feyizli, bereketli geceyi ibadetle ihya etmiş değerlendirmiş oluruz.
Ziyaretleşme: Anne ve babalarımızın hayatta ve yanımızda ise ellerini öpmeli, onların hayır dualarını almalı, uzakta iseler bir telefon açmak suretiyle bu feyizli gecede kendilerini memnun etmeye çaba göstermeli, dualarıyla hayatımızı güzelleştirmeliyiz. Yüce Allah hem erkeğe hem de kadına ana-babasına karşı saygılı olmasını istemiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu hususa şöyle işaret edilmektedir. "Rabbin sadece kendisine ibadet etmeni Ana-babamızdan başka, yakın ve uzak akrabalarımızı, komşularımızı özelliklede fakir insanlarımızı unutmamalıyız. Kandil geceleri Müslümanlar için sevinç geceleridir. İhtiyaç sahibi kardeşlerimizin yüzlerini güldürmemizin, 'Müslüman Müslüman'ın kardeşidir' hads-i şerifin sırrına mazhar olmamızın yoludur.
Bir Hadisi şerifi bu günde hatırlamakta ve yapamadığımız husular var ise onu gidermeye çalışmalıyız.
Efendimiz bizlere şöyle buyurmaktadır.
"Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez.
Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman'ın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter."[6]
Küslerin Barışması: İslam Dini Müslümanların birbirleri arasında üç günden fazla küs kalmayı meşru görmemiş, hatta bu husus haram kılınmıştır. Bu mübarek gece, özellikle başlayacağımız üç ayların feyiz ve bereketinden daha fazla istifade etmek için, böyle bir günahla muhatap olmamak için, en önemlisi ise Yaratanımızın bizden razı olması için küslükleri sonlandırmalıyız. Hepimiz insanız, hepimizin hataları olmaktadır. Yüce Rabbimiz merhamet sahibidir ve merhamet edenleri sevmektedir. Bu sebeple, nefsanî arzularımızın esiri olmadan eşimize, çocuklarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza ve beraber yaşadığımız insanlara karşı bir gönül kırıklığımız varsa bu mübarek gece ne müsait bir gecedir. Haydi, topluca merhamete sarılalım ki, bizlerde merhamete nail olalım. Bir ayette Allah-u Teala (c.c.) şöyle buyurmaktadır.
"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin."[7]
Şu anda bu camide yan yana oturmuş olan Kıymetli Müslüman Kardeşlerimiz; bu gecede bir araya geldik, aynı duygu ve heyecanı yaşamaktayız. İşte bu duygu ve heyecan bizi birbirimize daha çok yaklaştırmalı, özellikle şehirleşmenin vermiş olduğu soğukluğu aramızdan gidermeye özen göstermeliyiz. Yüce Rabbimiz birlik ve beraberlik içerisinde olmamızı, ayrılmamamızı ve kendi dinine sımsıkı sarılmamızı şöyle murat etmektedir.
"Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah size ayetlerini işte böyle açıklar."[8]
İşte kandil geceleri, camilerde aynı safta omuz omuza geldiğimiz gecelerdir. Hatimlerle, Mevlitlerle, Salat ve selamlarla beraberce gönlümüzü tezkiye ettiğimiz, temize çıkarmaya gayret gösterdiğimiz gecelerdir. Bu geceler birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin en ulvi seviyeye çıktığı mübarek gecedir.
Bu geceler hürmetine Yüce Rabbim birlik ve beraberliğimizi bozdurtmasın. Bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Vatanımızı ve milletimizi her türlü tehlikelerden, afetlerden korusun. Bu önemli gecede bir arada huzur içerisinde toplanmamıza vesile olan askerlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize kolaylıklar ihsan etsin. Vatan evlatlarımızı hainlerin tuzaklarına düşürmesin. Ümmet-i Muhammed'e iyilikler nasip etsin. Zulüm altında olan Müslüman kardeşlerimize yardım etsin. Dünya ve ahiret huzurunu kazanarak, birlikte yaşadığımız insanların ve özellikle Rabbimizin razı olacağı bir hayat cümlemize nasip etsin.