Rektör Şevli'den kazı alanına ziyaret

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, kurulduğu bölgenin kadim mirasını geleceğe taşıma vizyonuyla bilimsel çalışmalara aralıksız devam ediyor. Üniversitenin gerçekleştirdiği kazı ve restorasyon projeleri, Van’ın zengin tarihi mirasını gün yüzüne çıkarmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, Sanat Tarihçileri, Arkeologlar, Tarihçiler ve Mimari Restoratörlerden oluşan akademik bir ekip tarafından titizlikle yürütülen projeler arasında "Eski Van Şehri’ni Ayağa Kaldırma Projesi", "Ahlat Selçuklu Kabristanı'ndaki Kazı ve Restorasyon Çalışmaları" ve "Selçuklu Mezarlığı’ndaki Kazı ve Restorasyon Çalışmaları" yer almaktadır.
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Sabahattin Erdoğan başkanlığında, arkeolog, antropolog, şehir plancısı, sanat tarihçisi ve restoratörlerden oluşan 15 kişilik bir ekip, Muradiye ilçesindeki Urartu dönemine ait Körzüt Kalesi’nde kazı çalışmalarına devam etmektedir. Uluşar Mahallesi'ndeki kayalık bir alana, Urartu Kralı Menua tarafından inşa ettirilen bu kale, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle kazılmaktadır.

Üniversitenin tüm çalışmalarını yerinde gözlemleyen ve kesintisiz desteğini sağlayan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, son yıllarda Van’ın kadim medeniyetlerinden biri olan Urartu uygarlığına yönelik gerçekleştirilen kapsamlı kazıların, bu antik uygarlığın zengin tarihini gün yüzüne çıkarma açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Rektör Şevli, Van Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Ayanis, Garibintepe Kalesi, Kef Kalesi ve son olarak Körzüt Kalesi gibi Urartu’nun kraliyet kentlerinde yürütülen kazıların, bölgenin arkeolojik profilini yeniden şekillendirerek Urartu’nun eski ihtişamını ve kültürel derinliğini günümüze taşımak adına büyük bir ivme kazandırdığını belirtti.

Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Körzüt Kalesi’nin stratejik konumuyla Urartu’nun batıya açılan yollarının kesişim noktasında yer aldığını vurguladı. Bu özelliğin, kaleyi yalnızca askeri seferler açısından kritik bir nokta yapmakla kalmayıp aynı zamanda bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin merkezlerinden biri haline getirdiğini ifade etti. Rektör Şevli, kalenin sağlam surları, geniş Aşağı Şehir yerleşimi ve özellikle özgün tapınak yapılarıyla Urartu arkeolojisinde özel ve ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Şevli, Körzüt Kalesi’ndeki kazılarla ilgili yaptığı açıklamalarda, “Geçtiğimiz yıl, Menua dönemine tarihlenen Urartu mimarisinin erken örneklerinden biri olan kare planlı bir tapınak açığa çıkarılmıştı. Bu tapınak alanında, üzerinde çivi yazılarının yer aldığı kitabeler bulunmuş ve bu buluntular bilim ve arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırmıştı. Körzüt Kalesi’nin mimarisinin, bölgedeki diğer Urartu kalelerinden farklılık gösterdiğini yapılan kazılardan anlamaktayız. Özellikle kaleyi çevreleyen yüksek ve kalın surlar, Urartu taş işçiliğinin ne denli gelişmiş olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca, kalede bulunan çift tapınak yapısı da benzersizliğini korumaktadır. Bu tapınaklardan biri, Urartu mimarisine özgü kule tipi yapıyı temsil ederken diğeri klasik tapınak anlayışından farklı özellikler sergilemektedir.” ifadelerinde bulundu.

Bu yıl yapılacak kazılarla hakkında da konuşan Rektör Şevli; “Bu yıl da hocalarımız tapınak alanını ve depolara açılan kapıları kazmaya başlayacak. Burada bronz kalkanların çıkmasını bekliyoruz. Dünyanın en büyük Urartu müzesi konumundaki Van Müzesi’nin zenginleşmesi için bölgemizde kazıların yaygınlaştırılması önemli.” diye konuştu.

Bu yıl “Cumhurbaşkanlığı kazısı” olarak başladıkları kale kalıntısındaki çalışmalarda, şimdiye kadar birçok buluntunun gün yüzüne çıktığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sabahattin Erdoğan, geçen yıl yapılan kazılarda Urartu Kralı Menua için yaptırılan tapınağa ulaştıklarını ve Tapınağın etrafında tapınak ekonomisiyle ilişkili hediyelerin ya da tapınakla ilişkili eşyaların konulduğu depo odaları olmasını beklediklerini ifade etti.

Kazı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sabahattin Erdoğan; “Urartularda özgün maden işçiliğine dair önemli buluntulara denk gelmeyi düşünüyoruz. Bunların özellikle kalkan ve mızrak olmasını bekliyoruz. Bunlar, savaş tanrısı Haldi'ye ithaf edilen silahlar. Kazılarda ortaya çıkacak odalarda bu türden bulgulara rastlamayı düşünüyoruz.” dedi. Kalenin dış surlarında kullanılan taşların büyüklüğüne değinen Erdoğan, şunları kaydetti, "Tapınağın dışında özgün değer olarak karşımıza sur duvarları çıkıyor. Bu şekilde ayakta duran bir kale yok. Yani Urartu taş işçiliğinin en önemli özelliklerini burada görüyoruz. Devasa taşlarla sur duvarları mevcut. Bu sur duvarları Urartu kalelerinde farklılığıyla ön plana çıkıyor. Özgün olarak karşımıza çıkmakta.”

Rektör Şevli’ye, Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan ile Muradiye Meslek Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Uğur Özdek de eşlik ettiler.