Rıfat Bey ve Oğlu 3
Rıfat Bey'e haber salınır ve birkaç gün sonra zaten mevsim yazdır artık yıllık iznini alıp gelmiştir, heyecanlıdır mutludur ve gururludur, yegâne evladı Şevket'in mürüvvetini görecektir.
Rıfat Bey'e haber salınır ve birkaç gün sonra zaten mevsim yazdır artık yıllık iznini alıp gelmiştir, heyecanlıdır mutludur ve gururludur, yegâne evladı Şevket'in mürüvvetini görecektir. Tütüncü Mehmet Efendi'nin zevcesi Fatma Hanım'a haber verilir, her iki tarafta hazırlıklar yapılır akşam namazından sonra anne, baba, oğul Şevket ve bir kaç yakın aile dostu sıcak bir yaz akşamında ay ışığının şavkında heyecanlı fakat mutluluk içinde sohbet ederek Mehmet Efendi'lerin sokağa kadar yürürler, bu sokakta toprak kanaldan sular akıyor, sol tarafta büyük bir iğde ağacı ve uzun kavak ağaçları vardır. Bahçe kapısının önündeler, kapı çalınır ev sahipleri kapıyı açar buyur ederler, hemen avluda divanlar ve bu divanların üstünde etaminli kırlentler ile zemininde el dokuma meşhur Hakkâri kilimleri mevcuttur tahta sandalyeler tabi ki tahta masalar var semaver yanıyor evin köpeği gurzo başlar havlamaya.
Binnaz Hanım önde kapıdan girerler; Rıfat Bey"- Selamünaleyküm"
Tütüncü Mehmet Efendi "Ve aleykümselâm ve Rahmetullah, hoş geldiniz" der otururlar kısa bir sohbetten sonra evin büyük kızı Naile kahveleri getirir her ne kadar aynı mahalleli olsalar da ilk kez Şevket, Naile'yi burada görmüştür. Sonra semaverde demlenen tavşankanı çaylar gelir, bu arada;
Rıfat Bey" -Allahın emri Peygamberimizin(sav) kavli ile kızınız Naile'yi oğlumuz Şevkete istiyoruz. Mehmet Efendi aynı zamanda mahalle muhtarıdır,Sebze Pazarının kuzey tarafındaki sokakta dükkânı vardır burada tütün kıyar ve satar tam bir Osmanlı babasıdır sert ve otoriterdir, evlerinin arka tarafında meyve bahçesi vardır yetiştirdiği meyveler çok meşhurdur yani çok yönlü bir insandır ve buna bağlı olarak sözünün üstüne söz yoktur.