Rüyadan Uyanmak...
Bir önceki makale de, Ağustos da Van demiştim. Muhteşem geçen Ağustos ay'ını geride bırakıp gerçeklerle yüzleşmeye devam ediyoruz, çünkü hayat devam ediyor.
Bir önceki makale de, Ağustos da Van demiştim. Muhteşem geçen Ağustos ay'ını geride bırakıp gerçeklerle yüzleşmeye devam ediyoruz, çünkü hayat devam ediyor.
Yazdan kalan birkaç gün daha var önümüz de, çabuk geçecek biliyorum ve soğuk havaların gelmesi yakın. Havalar derken, yanlız Meteorolojik açıdan bakmamak gerekir.
Başta Ekonomik ve Siyasal, sonrada sosyal yaşam olarak ele almak gerekir. Siyasette yine soğuk rüzgarlar esiyor, Ekonomi çığ altında kalmak üzere, Spor da bazen kapalı bazen güneşli hava mevcut, Eğitim de toprak kayması yaşanıyor, çalışanlar Bayram tatili sonrası sendroma girmiş durumdalar.
Hayatın gerçekleriyle yine başbaşayız anlaşılan. İnsanlarımız mutsuz Karamsar geleceği göremiyor.
Yol da, çarşı da, Pazar da gezerken insanların yüzüne bakıyoruz herkes karamsar.
Herkesin sıkıntıları farklı farklı ama genel de Ekonomik sıkıntı birinci sırada. Alım gücü düşmüş, okulların açılmasına şunun şurasında birkaç gün kalmış, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılama derdi, karabasan gibi çökmüş üzerlerine. Hele ki kayıt yaptıracağı okul evine uzak ise, servis ücreti için nelerden feragat edecek kim bilir. Eğitim müfredatına bakınca eğitim kalitesinin geçmiş yıllara nazaran daha kötü durumda olduğu ortada.
Değerlerimiz ders kitaplarından çıkartılmış, yakın tarih hakkında bilgisiz bir neslin yetiştirilmek istendiğini görüyoruz. Sadece Okuma Yazma öğrensin diye okula gider oldu çocuklarımız. Sorgulama yetisi olmayan, biat eden bir nesil ile karşı karşıyayız, tehlike büyük.
İşsiz Velileri düşününce daha bir kötü oluyorum. Nasıl üstesinden gelirim düşüncesinde olan bir veli, çocuğunun geleceği kaygısıyla nasıl hayata tutunabilir ki.