Rüzgar Çetine verilen cezaya savcıdan temyiz
Beşiktaş'taki trafik kazasında 1 polis memurunun ölümüne, 1 polis memurunun ise yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edilen Rüzgar Çetin hakkındaki kararı duruşma savcısı temyiz etti. Savcı Ekrem Şakar, Rüzgar Çetinin suçu bilinçli taksirle işlediğini ve Çetin hakkında daha üst oranda bir ceza belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Beşiktaş'ta trafik kazasında polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olmasına, polis memuru Emre Tetik'in ise ağır yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemece 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve tahliye edilen Rüzgar Çetin hakkındaki hüküm, duruşma savcısı tarafından temyiz edildi. Duruşma savcısı Ekrem Şakar’ın temyiz dilekçesinde, dosyadaki Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 22 Eylül 2016 tarihli rapora değinerek, sanığın olay anında 0,902 promil alkollü olduğu kaydedildi. Dilekçede kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor içeriklerine göre sanığın olay günü kullandığı aracıyla Çırağan Caddesi üzerinde seyir halindeyken Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önündeki trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa yaklaştığında en sağ şeritten öncelikle orta şeride, daha sonra ise önündeki aracı sollamak için ani bir manevra ile karşı yönden gelen araçlara ayrılmış şeride girdiği hatırlatıldı.
"Bilinçli taksir koşulları oluşmuştur"
Sanık Rüzgar Çetin’in İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Ekipler Amirliği’ne ait araca hızla çarptığı ve olayda asli kusurlu olduğu anlatılan dilekçede, polis aracının sürücüsü olan mağdur Emre Tetkik’in kusurunun bulunmadığı, olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ifade edildi. Savcı Ekrem Şakar, Çetin’in suçu bilinçli taksirle işlediğini ve 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini belirtti.
"Daha üst oran belirlenerek cezalandırılsın"
Mevcut deliller çerçevesinde sanığın cezalandırılmasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlike ve kusurun ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak artırılması gerektiğini belirten Savcı Şakar, mahkemenin dosya kapsamına uymayacak şekilde asgari halden daha az uzaklaşılarak temel cezayı belirlediğini, bu yönüyle verilen kararın yöntem ve yasaya aykırı olduğunu kaydetti. Dilekçede kararın bozulması ve toplanan delillere uygun olarak daha üst oran belirlenerek cezalandırılması talep edildi.
Savcı Şakar tarafından hazırlanan dilekçe, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
