Sahipsiz bir kent ve Atatürk

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 79. yıldönümünde rahmetle, saygıyla anıyoruz. Atatürk'ün erken vefatının genelde Türkiye'nin özelde Doğu illerinin ve Van'ın geleceğini nasıl etkilediğini okudukça, araştırdıkça her geçen gün çok daha iyi anlıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 79.  yıldönümünde rahmetle, saygıyla anıyoruz. Atatürk'ün erken vefatının genelde Türkiye'nin özelde Doğu illerinin ve Van'ın geleceğini nasıl etkilediğini okudukça, araştırdıkça her geçen gün çok daha iyi anlıyoruz.

 

 

Cumhuriyetin ilanından sonra, kalkınmanın öncelikle az gelişmiş bölgelerden, kırsaldan yani Doğu'dan başlamasına özel bir önem veren Atatürk, sağlığında Türkiye'de 1933 yılında İstanbul'da daha yeni açılmış bir tek üniversite varken (İstanbul Üniversitesi), Ankara'da ve Van'da da birer üniversite kurulması talimatını vermiştir.

 

Atatürk 1 Kasım 1937 tarihli Meclis açılış konuşmasında bu konuda şunları söylemiştir:

 

"Ülkeyi şimdilik üç büyük kültür bölgesi olarak düşünüp, Batı bölgesi için İstanbul Üniversitesi'nde başlamış olan düzeltim programını daha kökten bir biçimde uygulayarak Cumhuriyete gerçekten çağdaş bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için Ankara Üniversitesi'ni az zamanda kurmak ve Doğu bölgesi için Van Gölü Kıyılarının En Güzel Bir Yerinde, her bölümünden, ilkokulundan üniversitesine varıncaya değin Çağdaş Bir Kültür Kenti yaratmak yolunda şimdiden çalışılmaya girişilmelidir. "

 

1915'te işgal edilerek yakılıp yıkılan, 1918'den sonra yeniden kurulan Van'ı İstanbul, Ankara gibi  modern bir kültür kenti yapmayı planlayan Atatürk, Van'da şu yatırımların yapılmasını istemiştir: Van Gölü sahillerinde Modern Kültür Merkezi,  Yatılı ilk ve ortaokullar ile lise, Yatılı öğretmen okulu, Üniversite için uygulama ve inceleme yerleri, Van'da veya civar kentlerde ziraat ve sanat enstitüleri, güzel sanatlar akademileri, Yüksek okullar, Çağdaş konutlardan oluşan yeni mahalleler, Zengin kütüphaneler, Çarşılar, Sinema, tiyatro, Gazino, Halkevispor kulüpleri, Merkeze ve denize bağlanan yollar.

 

Atatürk'ün 1938'de vefatının ardından sahipsiz kalan Doğu kentleri ve Van'ın modern kültür şehri olmasına yönelik çalışmaların başlatılması bir yana, üniversite hakkı da elinden alınarak Erzurum'a verilmiştir.

 

Eğer Atatürk'ün doğu illerimizin kalkınması, refahı için yürüttüğü projeler 1930'larda hayata geçirilmiş olsaydı, 1950'den sonra NATO ile emperyalizmin projeleri Atatürk'ün projelerinin önüne geçmeseydi bölgemizde bugün ne terör, ne sosyal, ekonomik sıkıntılar, ne eğitim sorunları yaşanır, ne de ülkemizin kalkınması bu durumda olurdu.

 

1915'te 30 bin insanını kaybeden, işgal, katliamlardan yaralı, yıkık ve  acılarla  çıkan Van'ın ve Vanlıların siyasi oyunlarla DP ve Amerika'nın senaryosuna nasıl kurban edildiği artık gün gibi ortadadır.

 

Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin internet sitesinin tarihçe kısmında Van gerçeğini görmek/görmemek mümkündür. Atatürk TBMM'de 1937'deki konuşmasında,"Doğu bölgesi için Van Gölü Kıyılarının En Güzel Bir Yerinde, her bölümünden, ilkokullarından üniversitesine varıncaya değin Çağdaş Bir Kültür Kenti yaratmak yolunda şimdiden çalışılmaya girişilmelidir 'sözleri  yok sayılarak, değiştirilerek yerine,  "Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclis'inde yasama yılı açılış konuşmasında Doğu Anadolu'da büyük bir üniversite kurmanın gereğini ifade ederek, bu husustaki çalışmaları başlatma talimatı vermişti"   ifadeleri kullanılmıştır.

 

Atatürk Üniversitesinin yaptığı hukuken belgede tahribattır. Doğru olmayan beyandır. Etik olarak ise yönlendirme amacı taşıyan kamuoyunu yanlış bilgilendirmedir. Türkiye'nin köklü üniversitelerinden olan akademik bir kurumun yaptığı en hafif deyimle kendine güvensizliktir. Bunun nedeni ise Atatürk'ün emir ve talimatlarını yerine getirmeyerek kendi çıkarları için ülke menfaatlerini geri plana itenlerin bugün ortaya çıkma zafiyetidir/korkusudur.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme