Ramazanın ikinci günündeyiz ve dünkü yazımızda bu ay içerisinde her gün farklı bir güzel hasleti gerçekleştireceğiz demiştik. İşte bu geceden itibaren sahura kalkmayanlar var ise artık bu faydasız alışkanlığı bir kenara bırakmalı; bir lokma için dahi olsa sahura kalkmalıdır. Sahur, gece yarısı ile tanyerinin ağarışı arasında yenen yemeğin adıdır. Allah Rasulü (s.a.v), bir lokma dahi olsa sahura kalkıp yemek yemeyi tavsiye etmiş. Sahurda bereketin olduğunu ve sahura kalkanlara meleklerin duada bulunacağını bildirmiştir.
Ebu Said el Hudri'nin (r.a) rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v), şöyle buyurmuştur: "Sahurda bereket vardır. Bir yudum su içmek dahi olsa sakın onu terk etmeyin. Zira Allah(c.c) ve melekler, sahura kalkanlar için dua ederler." Sahur; kalkmak, inanan insanların tan ağarmadan uyanık olmaları demektir. Bu vakitler en bereketli ve en verimli zamanlardır. Bu bereket değişik cihetlerden olabilir; bunları Efendimizin sünnetine uyma, sahurda oruç ve diğer ibadetler için güç ve kuvvet kazanma, dinç olma, şiddetli açlığın meydana getirebileceği kaba davranışlara engel olma, dua ve Allah'ı anmaya vesile olma şeklinde sayabiliriz. Yine sahur, yapılan duaların, kılınan namazların, okunan Kur'an'ların Cenab-ı Hakk'a ulaşacağı anlardır. Sahura kalkana Allah'ın rahmeti vardır. Bu rahmet deryasından nasiplenmek ve duaların Allah'a aracısız direk ulaştığı ve reddedilmediği gece vakitleri biz çaresiz ve günahkar kullar için bir fırsattır bence.
Bununla birlikte yapacağımız bir diğer önemli ibadet, mutlaka çocuklarımızı da beraberimize alarak, Ramazan boyunca sahur vaktinden sonra, sabah namazını cemaatle camilerde eda edebilmek. Kur'an-ı Kerim'in indirildiği bu ayda, Camilerimizi yalnızlıktan kurtaralım ve bu mabetlerimizin yolunu çocuklarımıza da öğretelim. Peygamberimiz (s.a.v) öyle ki: "Sabah ve yatsı namazlarını cemaatle camide kılmanın ehemmiyetini ve verilecek sevabını bilmiş olsa idiniz; emekleye emekleyede olsa mutlaka camiye giderdiniz." buyurmuştur. Bizlerde bu mükafattan nasiplenmek için ramazanı bir fırsat bilip; camilere koşalım.
O zaman sahursuz bir ramazan geçirmemek ve Rabbimizin ihsan ettiği bu imkanlardan faydalanabilmek adına sahur vakitlerini ihmal etmeyelim, çocuklarımıza da bu alışkanlığı kazandıralım ve nerede o eski ramazanlar sözünü hatırlayarak eskilere bir dönüp bakalım. Özlemini duyduğumuz o eski ramazanların yeniden toplumumuzda canlanmasına vesile olalım. Herkese şimdiden hayırlı sahurlar.
