EDREMİT BELEDİYESİ ÇINAR EVİ GÜNEYDOĞU ANADOLU TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ NOTLARI (1)
Çok gezen mi bilir! Yoksa çok okuyan mı bilir! Diye sorduğunuzda cevap anında gelir; Elbette çok gezen.
İşte bizim ki de aynen öyle oldu. 65 yaş üzeri hayatın kıdemlileri diye çağırdığımız insanlarımız unutulmadılar.
Sayın Edremit Belediye Başkanımız bir vesileyle Çınar evindeki ahşap kursuna gelip bizleri ziyaretinde kendilerinden bir güneydoğu gezisi talebinde bulunduğumuzda hemen evet dedi en kısa zamanda sizleri böyle bir geziye çıkaracağım sözünü verdi.
Bu sözünü de tuttu. Zaten bundan emindik Başkanımız alicenap bir insandır her zaman diyor ya “Söz verdiğimiz gibi” işte bu günde aynen öyle yaptı.
Seyahat notlarına başlamadan evvel sayın Edremit Belediye başkanımız İsmail Say, Başkan Yardımcımız sayın Ercan Karahan, Çınar Evi Koordinatörü Sayın Seher Ecer, Leman Koç ve olayın perde arkasındaki kahramanlarına da sarf ettikleri emeklerinden dolayı kendim ve gezi arkadaşlarım adına en kalbi duygularımla minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
Ben bu tür gezilerde gazeteci ve yazar olmam hasebiyle hem kafamda ve hem de not defterimde gerekli notları alırım. Siz eğer gördüklerinizi duyduklarınızı kayda geçirmezseniz buhar olur uçar gider. Ben de gitmeden önce gideceğim yerleri ve güzergahı daha önce inceledim. Mademki tarih gezisine çıkıyorsanız az da olsa bir şeyler bilmemiz şarttır.
Bu merak meselesi, kimi tarihi koklamaya gelir kimi gezmeye gelir kimi hediye almaya gelir bu işler böyle.
Benim bu anlamlı geziyi kayıt altına almadan kaybolup gitmesine gönlüm elbette razı olmazdı. İnşallah bunlar bir gün ilerde tarihi gezi notları olarak kalır ve okunur.
Bu gün yoldayız inşallah akşam 19.30 da yola revan olup gördüğümüz yerlere bir daha görmediğimiz yerlere de ilk defa olmak üzere hepimizde apayrı bir heyecan var.
Biz belirli bir güzergahta Tatvan, Bitlis, Baykan, Silvan, Siverek güney yolunu takip ederek Şanlıurfa’ya uğramadan doğrudan Halfetiye vasıl olacağız.
Ben kendim Halfetiyi görmediğim için orayı çok merak ediyordum. Özellikle Birecik barajı ile birlikte Savaşan köyünün sular altında kalması orayı daha bir mistik kent gibi bir hava yaratmış. Bir diğer tabir ile saklı Cennet dedikleri yer.
Güneydoğu Anadolu'nun saklı cenneti: Şanlıurfa Halfeti.
Seyahat otobüsümüz Ayanis Turizme ait Ahtamara. Kadim dost Abdullah Tunçdemirin yıllardır işletmeciliğini yaptığı marka bir turizm.
Derken güle oynaya sabahın erken saatlerinde Halfeti’ye vardık. Birden kendimi rüya aleminde hissettim. Aman Allahım ben böyle bir güzelliği hayatımda görmemiş ve dokunmamıştım. Tarifi imkansız yazıyla anlatılmaz ancak gezip görerek yaşayabilir veya hissedebilirsiniz.
Etraf tarihi eserlerle dolu ağaçlar çiçekler ayağınızın altında batık bir köy duruyor ve siz köyün üzerinde gemiyle dolaşıyorsunuz. Çok tuhaf duygular sarıyor insanı.
Allahın bu azameti karşısında insan nasıl senada bulunacağını bilemiyor. Yarın notlarımıza kaldığımız yerden Halfeti’den devam edeceğiz inşallah.
Devam edecek.