Vaktiyle kitabın birinde bir hikâye okumuştum.
Köylük yerde, aralarında düşmanlık bulunan komşu iki aileden söz ediyordu.
Hikâyeye göre her şey iki aileden birinin horozunun diğer ailenin bahçesine girmesiyle başlamış.
Bahçesine horoz giren ailenin çocuğu da bir taşla horozu öldürmüş.
Durumu gören horoz sahibinin oğlu babasının yanına varıp olan biteni anlatmış.
Baba biraz düşünüp başını sağa sola sallamış sonra da oğluna dönüp “yavrum gidin tepkinizi gösterin! Ona uygun bir karşılık verin, horozun öcünü alın” demiş.
Bu talimat üzerine bir araya gelen ailenin üç genç oğlu kendi aralarında konuşmuşlar. Babalarının bu konuda aşırı duyarlılık gösterdiği, böyle bir şeyin karşılığı olması gerekmediği sonucuna varmış. Herhangi bir tepki göstermemişler.
Aradan altı ay gibi bir zaman geçtikten sonra günün birinde yine bir oğul babaya gelerek başka bir kötü haber getirmiş.
“Baba” demiş, sarı ineğimiz yanlışlıkla komşunun tarlasına girmişti. Geri geldi ama zehirlenmiş her halde, öldü. Büyük ihtimalle komşumuz zehirledi!”