Savaş Sokağı Değil Oyun Sokağı İstiyoruz
Vanda yapılan TÜBİTAK 47. Öğretiminin Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Van Bölge Yarışmasına katılan Ahlat Çok Programlı Anadolu Lisesi Çocuk Gelişi Bölümü öğrencileri, Savaş Sokağı Değil Oyun Sokağı İstiyoruz projesiyle tüm dikkatleri üzerine çekti.
Proje ile ilgili bilgi veren Ahlat Çok Programlı Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Ferdi Kilayıklı, “Savaş Sokağı Değil Oyun Sokağı İstiyoruz’ adını verdikleri projesiyle hem çocukların özgür bir şekilde sokaklarda oynadıkları oyunların tekrar oynanmasını sağlamak hem de savaş mağduru ile engelli çocukların oynayacakları yeni alan oluşturmayı amaçladıklarını söyledi. Bu proje ile çocukların kaynaşmasını amaçladıklarını belirten Kilayıklı; şöyle konuştu:
“Yaptığımız görüşmelerde sıkça bahsedilen toplumda bir yozlaşmanın olduğu, insanların artık birbirleriyle kaynaşamadığı, birbirleriyle duygu temasına geçemediklerine dair eleştiri alıyorduk. Bizim buradaki bir amacımız da; bu durumu bir nebze olsa azaltmaktır. Şehrin önde gelen yaşlı insanlarıyla konuştuğumuz da ‘eskiden insanlar bir alanda toplanırdı birbirimizi tanırdık’ diyorlar. Şimdi dışarıdan kendi şehrine gelen insanları tanıyamıyor ve toplumda o sosyal kaynaşma gerçekleşmiyor. Bu yönde ailelerin güvenlikten dolayı endişeleri, çocuklarını nasıl sokağa salacakları idi. Biz yine aynı projeye bağlı güvenlik konusunda belediyeler ve diğer yerel yönetimlerle konuşarak daha güvenli oyun ortamlarını tasarlamak ve zamanında dedelerimizin oynadığı unutulmuş oyunları tekrar gün yüzüne çıkarmak istiyoruz.”
Projeyi hazırlayan öğrencilerden Rabia Ekinci ve Müjde Tan, projenin adının ‘Savaş Sokağı Değil, Oyun Sokağı İstiyoruz’ olduğunu belirterek şunları söyledi: "Aslında buradaki kastımız, Türkiye’nin bir gerçeği olan Suriyeli çocukların da misafir olmasıdır. Bu kapsamda ‘Hayat hep kötüdür hep savaş vardır’ gibi algıları yenerek, güvenli ortamı sağlayabilirsek, çocukların da enerjilerini sarf edebilecekleri ortamı olacaktır. Buradaki diğer bir amacımız ise engelli çocukların olmasıdır. Örneğin ben bir engelli ablası olarak bundan çok şikâyetçiyim. Engelli kardeşimle dışarıya çıktığımız zaman herkes kardeşime anormal bir şekilde bakıyor. Aslında onlarında diğer insanlar gibi enerjiyi sarf edebilecekleri, oyun oynamayı sağlayacak ortamı sağlamak istiyoruz. Bu yönde aileler ile röportaj yaptık. Çocukların çoğu tablet ve telefonlarla oyun oynuyor. Aslında amacımız teknolojiden uzak çocukların, enerjilerini rahat bir şekilde güvenli ortamlarda sağlamak olacaktır. Genellikle aynı apartmanlarda oturan insanlar, artık birbirlerini tanımaz hale geldi. Bunun nedeni çocukların ev hapsi ve evlerin şehirlerde yer almasıdır. Biz artık köylerde de apartmanların yükseldiğini görmekteyiz. Bu şehirleşme çocukların hayatına olumsuz yönde etkisi oluyor. Çocuklarımızı evlere kapatıyoruz. Eline bir bilgisayar veyahut bir tablet veriyoruz. Biz Türkiye’deki tüm oyunları derleyip, uygulama haline getirip bilgi şeklinde android telefonlara yüklemeyi düşünüyoruz. Çocuklar bu sayede sokak oyunlarını orada bulup istedikleri gibi uygulayabilir.”