Seçim (31 Mart)
Bölgede 31 Mart yerel seçimlerine olağanüstü koşullarda gidiyoruz. Mevcut partilerin neredeyse tümü belli oranda bir yıpranmışlık görüntüsü veriyor.
Bölgede 31 Mart yerel seçimlerine olağanüstü koşullarda gidiyoruz. Mevcut partilerin neredeyse tümü belli oranda bir yıpranmışlık görüntüsü veriyor. Ak Parti ekonomik kriz nedeniyle ciddi anlamda itibar kaybına uğrarken, HDP başka bir nedene bağlı olarak gerileme süreci yaşıyor; Türkiye sistemi içinde meşru bir zemine oturamaması gerçeği bu partinin büyük sorunlarından birini teşkil ediyor. Ak Partinin anti laik tutumu toplumun önemli bir kesiminde rahatsızlık yaratırken, HDP'li adayların seçilmesi durumunda silahlı örgütün etki alanına gireceği korkusu halkta olumsuz algı yaratıyor. Bu durumun hizmet alımını etkileyeceği düşünülüyor.
Ekonominin kötü gidişatı ve demokrasiyi oluşturan güçler ayrılığının korunamamasının geniş kesimlerce tepkiyle karşılaması Ak Partiye olan güveni sarsarken, HDP'nin ABD yanlısı tutumu, öte yandan sadece bölgeye has etnikçi siyaseti beklentileri boşa çıkarıyor. HDP artık bir Türkiye partisi olma hedefini taktiksellikten çıkarıp yapısal zemine oturtması gerekiyor. Bölgeci siyaset, bırakın Türkü, Kürdü bile tatmin etmiyor.
CHP'ye gelince; başarısızlığı tescillenmiş bir başkanda ısrar etmesi onun en önemli açmazlarından biri. Tek adamcı bir görüntü veren bu durum sosyal demokrat çevrelerde ciddi rahatsızlığa neden oluyor. Türkiye'de geniş kesimler CHP'nin mevcut yapısıyla iktidar olamayacağı inancını taşıyor. Türkiye genelinin sağ eğilimli bir seçmen yapısına sahip olması ve üstelik sosyal demokrat oyların bölünmesi bu inancı daha bir pekiştiriyor. MHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Vatan Partisi iktidara yürüme noktasında(en azından şimdilik)umut vad etmiyor. Görünen o ki Türkiye tek bir gemiyle yol alıyor. Bu geminin batması durumunda toplumun derin sulara gömüleceği beklentisi kitleleri tedirgin ediyor.