Şehit güvenlik korucusunun iki hayali gerçekleşti
Van'ın Bahçesaray ilçesinde çığın altındaki canları kurtarmaya giderken düşen ikinci çığda hayatını kaybeden şehit güvenlik korucusu Nesim Yavuz'un iki hayali de gerçekleşti.
Bahçesaray ilçesine bağlı Karapet mevkiinde meydana gelen çığ faciasında arama kurtarma faaliyetlerine katılan ve ikinci çığın altında kalarak hayatını kaybeden güvenlik korucusu Yavuz’un yakınları, şehidi anlattı. Yakınları, yaklaşık 2 yıldır güvenlik koruculuğu görevini yürüten 2 kız çocuğu babası Yavuz’un her göreve gittiğinde şehit olmak istediğini belirtti. Şehadet arzunun yanında Yavuz’un bir de Çatak ilçesine bağlı Yapılı mezrasında ev yapma hayalinin olduğunu ifade eden yakınları, şehidin güvenlik koruculuğu işine girince biriktirdiği paralarla da ev yaptığını dile getirdi.
“Kalp masajı yapıldı ancak geri dönmedi”
İHA muhabirine konuşan şehit korucunun amcasının oğlu Mesut Yavuz, olayın ilk günü kuzeniyle birlikte arama kurtarma faaliyetlerine katıldıklarını söyledi. İkinci gün ise sadece amcasının oğlunun arama kurtarma faaliyetlerine katıldığını ve meydana gelen ikinci çığda şehit olduğunu ifade eden Yavuz, “Olayın ilk günü çığ altında kalan 5 kişiyi birlikte çıkardık. Olay yerinden gece döndük. Ertesi gün ise Van’a gitmek zorunda kaldım. O günde çığın tekrar düştüğü haberini aldık. Olay yerine geldik ve o an cenazesini çıkardılar. Bir saate yakın da kalp masajı yapıldı ancak geri dönmedi” dedi.
“Can kurtarmaya gitti, canından oldu”
Şehidin şehadet ve köyde bir ev yapma hayalinin olduğunu söyleyen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her göreve gittiğinde şehit olurum diyordu. 2 yıldır güvenlik koruculuğu görevini yapıyordu. Karakola göreve çağırılınca, ‘şehit oluruz gelmeyiz’ derdi. Tertemiz bir insandı. Çok yoksulluk da çekti. Koruculuk görevine geçtikten sonra durumu düzeldi. Hayalleri vardı. Köyün çıkışında kendisine bir ev yaptı. Allah rahmet eylesin. Can kurtarmaya gitti, canından oldu.”
“O gün felaketimiz oldu”
Şehidin amcası Zeki Yavuz, yeğeninin şehit olduğunu duyduğunda yıkıldığını belirterek, “Çığ bölgesine gittiğimde fırtınadan göz gözü görmüyordu. Cenazemizi çıkardıklarında artık sadece cenazemle ilgilenebildim. Çığın ikinci gününde karın altına kalan iki kişiyi kurtarmak için gitmişti. O gün felaketimiz oldu” diye konuştu.