Şehrin yıldızları
Gökyüzünden yıldızlar kayarken geride son kez pırıltılı bir ışık bırakırlar. Hayatın içindeki insanların birçoğu da yıldızlar gibidir. Yaşama elveda derken cisimleri gider, geride saygıyla yâd edilecek anılar kalır.
Geçen gün vefat etti. Şen Kırtasiye'nin sahibi değerli büyüğümüz Alâeddin Şen… Rahmet ve saygıyla andım.
Van'ın Cumhuriyet Caddesinden eski karakola çıkan yokuşun solundaydı dükkânı. Ara sokak ise Berber Fahrettin'in(Berber Feğo) önünden geçerek Van Kahvaltıcılar Sokağına açılırdı. Komşu esnafları nur içinde yatsınlar Pineci (saraç) Yusuf Ali Güven, Su fotoğrafçısı Çörçil Amcaydı. Biraz yukarıya çıkınca Uludağ Gazozları İmalathanesi vardı.
Ulusal gazete ve dergilerin Van Bayisiydi. Hem kırtasiye hem de gazete ve dergi bayiliğinden Alâeddin ağabey ve kayınçosu Muhiddin başlarını kaşımaya fırsat bulamazlardı.
Özellikle ağır kış koşullarında her gün bir günlük gazete okumak zordu. Yolların kapalı olması, uçakların sefer iptalleri bazen gazetelerin birkaç gün birikmesine neden olurdu. Bu sıkıntılar insanların abone edilmesi yöntemini getirmişti. Rahmetli babamın gazetesini Şen Kırtasiye'nin verdiği bir numarayı söyleyerek alırdık. Bazen üç olurdu bazen de dört beş gazete. Koca bir tomar gazete ile eve dönerdik.
Hele okul zamanları çok daha yoğun olurdu işleri. Ders kitapları, araç ve gereçler üstüne üstlük gazete ve dergi bazen kuyruklar oluştururdu.
Bir gün olsun kaşını çatmazdı Alâeddin Şen… Merhabanıza merhaba der, gereksinimlerinizi çar çabuk karşılarlardı. Buna rağmen ayaküstü de olsa kadim dostları ülke gündeminden üç beş lakırdı eder, gazetelerin daha erken Van'a ulaşması için dönemin milletvekillerinden uçak sefer sayılarının artırılması talebini konu ederlerdi.
O seneler Şen Kırtasiye'nin imdadına Beşyol kavşağında, Kapalı Spor Salonu ile Halk Eğitim Merkezine yakın olan bir noktada Gençlik Kırtasiye ve Kitapevi yetişti. Cahit Türkoğlu'nun sahip olduğu bu yeni dükkân bir nebze olsa da Şen Kırtasiye'nin okul araç ve gereç yoğunluğunu azalttı. Ardından Aktan Kırtasiye açıldı. Tam da Cumhuriyet Caddesinin göbeğinde… Ancak Gazete ve Dergi dağıtımının meşaketi yine Şen Kırtasiye'nin omuzlarında oldu.
1973 yılında rahmetli Faruk Bekiroğlu Kent Kırtasiye ve Kitapevini açtı… Faruk Bekiroğlu'nun müthiş reklâmları Kent Kırtasiye'yi birden bire kentin flaş noktası yaptı… Özellikle ayak izlerinin kaldırımlara şablon yöntemiyle basılması ve o izlerin şehrin her yerinden gelip Kent Kırtasiye'nin önünde sonlanması ilgiyi Tekel Binasına yakınındaki Kent Kırtasiye'ye çekti. Ve en önemlisi Faruk Bekiroğlu, dönemin yasaklarla durdurulmaya çalışılan yazarlarının kitaplarını vitrininde tanıtarak, okurlara sundu. Bu yürekli girişimleri aydınlar, öğretmen ve öğrenciler tarafından övgü ve takdirle karşılandı.
Bir süre sonra rahmetli Yalçın Kitapçı'nın, Kitapçı adlı kırtasiyesi hizmete girdi. O da Cumhuriyet Caddesinde ve Kent Kırtasiye'ye birkaç metre uzaklıktaydı. Yalçın ve Adnan Kitapçı Kardeşler de giderek artan nüfusa soluk aldırdı.
Kent Kırtasiye sahibi Faruk Bekiroğlu; Uğur Mumcu'nun başyazar olduğu Cumhuriyet Gazetesinin aynı zamanda Van sorumlusuydu.
1980 li yıllarda Demokrat ve Vatan Gazetelerinin muhabiri iken; Hakkâri'de, Iraklı askerlerin kurşuna dizdiği Çukurcalı köylüler haberini "Ne isteniyor bu yoksul insanlar!" Başlığı altında Demokrat Gazetesinde birinci sayfaya taşıdığımda, öldürülen köylülerin fotoğrafına, Rahmetli Faruk Bekiroğlu'nun özverili çabalarıyla ulaşmıştım. Ve o haberle Türkiye örnek bir diplomasi sergileyerek, Irak'ı veto ederek tazminata mahkûm etti ve canları alınan yoksul köylülerin ailesine büyük çapta para verilmesini sağladı. Haber dünyada yalnızca Demokrat Gazetesinde ve birinci sayfada yayınlanmıştı… Haberin etkisini artırmak amacıyla içeriğine Şair Ahmet Arif'in Otuz üç kurşun destansı şiirinden dizeler serpiştirmiştim.
-Haberi Cumhuriyet Gazetesi ile paylaşabilirim." Önerimi ise:
"Emek senin… Haber de senin gazetenin." Diyerek Faruk Bekiroğlu kabul etmemişti.
Yalçın Kitapçı ağabey de Milliyet Gazetesinin sorumlusuydu. O da birçok önemli haberle Van'ı Türkiye'nin sosyal gündemine taşıyarak memleketimiz için güzel girişimlerin öncüsü olmuştu.
Gençlik Kitapevi Cahit Türkoğlu da farklı sorumluluklar üstlendi. Zeve adlı 1915 yıllarındaki kanlı olayların anlatıldığı bir araştırma kitabının basılmasını ve dağıtımını sağladı. Zeve adlı kitap o yıllar hemen hemen her evin kitaplığında yer aldı, öğrencilerin Van'ın Kurtuluş günleriyle ilgili ödevlerine kaynak kitap oldu. Ayrıca Van tanıtımıyla ilk kitabın da araştırmacılarından biri oldu. Cahit Türkoğlu bununla yetinmeyerek genç şairlere ve yazarlara kucak açtı, onların çabalarına destek verdi.
Van Hükümet Meydanına yakın bir yerde Ünsal Pasajında(şimdilerde Özen Han oldu) Toplum Kitapevi hizmete açıldı. Bilimsel ve sosyal değerlere sahip kitapların yanı sıra dünya edebiyatından örnek yazarların yapıtlarını okurla buluşturdu. O kültür noktasının sahibi de Tayip Kızılyıldız'dı.
Maraş Caddesinin başlangıcında bulunan Akdamar Otelinin karşısında Bilim Kitap ve Kırtasiye bulunuyordu. Sahibi Ressam Cemil Altay'dı. Bir süre sonra Maraş Caddesinde bir başka kırtasiye daha hizmete girdi. Ders araçlarının yoğun olarak bulunduğu kırtasiyenin sahibi de Uğur Beydi.
Bugün ayakta kalan tek çınar Kent Kırtasiye… Rahmetli ağabeyinden aldığı kültür ve hizmet bayrağını Haluk Bekiroğlu taşıyor. Açıldığı yerde, ilkelerine ödün vermeden ve dimdik durarak yola devam diyor.
Bu saydığım her ad bir yıldız oldu memleketimiz için. Rahmetli olanlar kayıp gitseler de ışıkları anılarının şavkıyla aklımızda ve yüreğimizde kaybolmayacak izler bıraktı. Gidenleri rahmet ve saygıyla, kalanları sevgiyle anıyorum.