Şeker Çuvalı...

En az Elli kilo gelen şeker çuvalları sanki kot pantolon kumaşı gibiydi, orta sertlikte bir kumaştan dikilirdi. Bir döneme damga vuran bu çuvallar gençlik yıllarımızda ulaşamadığımız Levi's erkek kot pantolonlarının alternatifiydi bizler için.

En az Elli kilo gelen şeker çuvalları sanki kot pantolon kumaşı gibiydi, orta sertlikte bir kumaştan dikilirdi. Bir döneme damga vuran bu çuvallar gençlik yıllarımızda ulaşamadığımız Levi's erkek kot pantolonlarının alternatifiydi bizler için.

 

Kot Pantolonun orjinalı pahalı olduğundan alma imkanımız pek yoktu. Ama hayrandık ve mutlaka o modelden giymek isterdik. Hele ki düşük kemer modası çok yaygındı.  Dizleri dar paçaları geniş olurdu, Kot pantolonlar da değil ama kumaş pantolonlarda paçalar bizden önce köşeyi dönerdi. O kadar genişti, bazen 30 bazen 35 cm olanlarını bile gördük. Büyük abilerimiz özellikle giyer ve okul çıkışlarında, ki Öğretmen okulu, Kız meslek lisesi ve Ticaret lisesi aynı cadde üzerinde (Maraş Caddesi) olduğundan  Maraş caddesinde bir aşağı bir yukarı volta atıp, bazende duvara yaslanıp kasılanlar olurdu. Onlardan gördüğümüzü bizler de yapardık.

 

Gerçi kız tavlama başarı oranı çok düşüktü. Ama olsun yılmak yok takibe devam.  Platonik aşkların en çok yaşandığı şehir olarak nerdeyse nam salmak üzereydi Van.

 

Ahhh şu Türk filmleri yok mu? Siyah beyaz dönemlerin en afilli jönlerini örnek alan  Van delikanlıları ki bir zamanlar bizler de delikanlıydık. Onları taklit ederdik. Aklıma gelenlerden bir iki jön sayayım.

 

Tabii en başta Cüneyt abi, Kartal Tibet, Tamer Yiğit, Salih Güney, Ediz Hun , İzzet Günay, Ekrem Bora, Tanju Gürsu, Tanju Korel , Ayhan Işık, Kuzey Vargın ve tabi ki Çirkin Kralımız Yılmaz Güney.

 

Her delikanlı illa bir Jöne benzemeye çalışırdı,  kâh giyiminden kâh hal ve davranışlarından kâh ağır abi ayaklarında. Maraş Caddesin de bu çakma jönlere rastlamak kaçınılmazdı.

 

Ha kızlar mı onlarında bizden geri kalan yanları yoktu, Bazen bir bakış bazen şaç atmalar Türkan abla, Fatma abla ve Filiz abla misali. Ama her nedense bir türlü konuşmayı beceremezdik. Konuşmayı becerenlere gıpta ile bakardık. Ahhh Van yedin gençliğimizi. O günler mi? Keşke daha uzun olsaydı dedirtecek kadar güzeldi. Saftık  ama delikanlılık konusunda hiç kimseden korkmazdık. Kızlar mevzu olunca işte orda çekinirdik Utanırdık çünkü Van küçük herkes birbirini tanıyor söz laf gelmesinden çekinirdik. Çünkü çoğuyla akrabaydık.

 

Mevzu dağılmasın ben yine Şeker çuvalına geleyim.  O şeker çuvalları bir dönem hayatımızı kurtardı. Kot pantolona ulaşamayınca çözüm ürettik.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme