İletişimde ses tonunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Sesimiz kendimizi ifade etmede kullandığımız en etkili iletişim aracıdır. Bundandır ki sesi en etkili kullanan kişininkarşısındakini etkileme gücü daha çoktur, sözleri daha etkili şekillenir, mesajları daha çabuk yerini bulur. Çünkü sesin insan üzerindeki etkisi tartışma götürmezbir güçtür
Seslendirme; sese bir anlam yüklemek, sesi tonlamak, sözü sese çevirmede en etkili yöntemlerden biridir. Bunu da ses rengiyle yani ses tonuyla yaparız. Bir eserin, yazının ya da bir haberin okunmasında vurgulama da tonlama kadar önemlidir. Önemli bulduğumuz bir düşünceyi, bir sözcüğü öne çıkarmak, o sözcüğün altını çizmek, damgasını vurmak demektir vurgulama. Duygularımızı en doğru şekilde karşı tarafa ulaştırmada başvurduğumuz bir yöntemdir.
Tonlamayı en iyi yapan ve sesin gücünü en iyi kullanan biri dinleyici yüreğinden kıskıvrak yakalar anlatılmak isteneni onun ruhuna adeta bir melodi gibi sunar. Müzikte notalar ne kadar önemliyse seslendirmede de diksiyon ve fonetik eğitimi o kadar önemlidir.
Çoğumuzun çocukluğu radyo tiyatrolarını dinlemekle geçmiştir. Dinlediğimiz oyunlarıonları seslendiren sanatçılar sevdirirdi. Onlar, tonlamalarıyla dinleyiciyi radyo başında tutmayı başarıyordu. Olcay Poyraz, IşıkYenersu, Çetin Tekindor, Alp Öyken, Hepşen Akar, Semih Sergen, Oytun Şanal gibi bir çok ismi “Arkası Yarın ve Radyo Tiyatroları”ndan tanırdık. Sosyal medyanın olmadığı, imkanların çok kısıtlı olduğu o yıllarda yüzlerini görmesek de sesleri ile yüreğimizi fethetmiş bir çok ustalardanbirileriydi onlar.