Sigara Zararlı Örtmenim
Dr. Muhammet Veysel Zortul yazdı...
Yüzyılın başına kadar sigara zararlı bir madde olarak görülmüyordu. Hatta Amerikalıların meşhur sigarası marlboronun reklamlarında doktorlar rol alır ve sigaranın ne kadar faydalı bir şey olduğunu anlatıp dururlardı.
İlkokula gittiğim dönemden hatırlıyorum; öğretmenlerimiz koridorda, okul bahçesinde, bazen de sınıfta sigara içerlerdi ve bu durum hiçbirimize garip gelmezdi. Ama şimdi durum farklı. Sigaranın zararları bilimsel olarak kanıtlandıkça bu konuda bir hassasiyet oluştu çok şükür.
Birçok yerde sigara içilmesi yasak olduğu gibi okullarda da yasak. Okul içerisinde sigara içemeyen öğretmenler bahçe kapısının dışında içmek zorunda kalıyorlar ve ortaya pek de hoş olmayan görüntüler çıkıyor. Keşke tiryaki öğretmenlerimiz de sigarayı bırakabilseler.
Osmanlı döneminde Diyarbakır’da bir vakıf, ilkokullardan birinin masraflarını üstlenmişti. Vakfın tek şartı vardı ve o da şu idi: “Bu okulun öğretmenleri sigara içmeyenlerden seçileceklerdir.”
**
Havanı Alırsın
Dedelerimizin kurduğu ilginç vakıflardan biri de İstanbul’un Bebek semtindeydi ve bu vakıf, gelip geçenlere boğazda temiz hava aldırıyordu. 18. Yüzyılda Hacı Nureddin adında bir hayırsever Bebek semtinde bir köşk, bir çeşme ve bir de liman yaptırıp vakfeder. Vakfiyesine de şunları yazdırır: “Buraya gelen insanlar köşkte konaklayıp boğaz havası alsınlar. Boğazın tüm güzelliklerini seyrederek dinlensinler.”
Şimdilerde köşkün de çeşmenin de yerinde yeller esiyor. Semtte yaşayan yaşlılar, köşkü hiç görmediklerini ancak çeşmeyi hatırladıklarını söylüyorlar.
**
Sağır Beethoven
Uyarlama yapılan Beethoven’in 9. Senfoni’sinin Avrupa’nın ortak marşı olduğunu biliyor muydunuz?.. Peki bu eseri yazan Beethoven’in sağır olduğunu biliyor muydunuz?..
Rivayete göre, uyanık kalıp yeni eserler bestelemek arzusunda olan Beethoven, sürekli olarak kafasını soğuk suya sokuyordu ve bu durum zamanla sağır olmasına yol açmış. 9. Senfoni’yi yazdığı sırada büyük üstat sağırdı artık.
Şef Antonio Pirolli yönetimindeki Bursa Devlet Senfoni orkestrasından, 9. Senfoniyi dinlemiştim. Sağır birinin böyle harikulade bir beste yapacağına inanası gelmiyor insanın. Muhtemelen bir dâhiydi Beethoven fakat o muazzam noktaya dâhiliğinden ziyade devamlı çalışmak suretiyle ulaşmıştı. Kendi ifadesi ile: ‘Dünyaya geldiğime çok lanet ettim.’ dese de çalışmayı hiç bırakmamış ve emeklerinin karşılığını fazlasıyla almıştı…