Şimdi güzelleşme zamanı

Bahar geldi... Her ne kadar yağmurlar devam etse de doğamız gereği kışın o kapalı havasını terk edip açılmaya, gülümsemeye ve kendimizi daha iyi hissetmeye başladık. Doğamız daha bir yeşil. Çiçekler açtı...

Yaz planları yapılmaya başlandı bile... Doğa güzelliğinden bahsetmişken doğal güzelliğe geçelim istedik. Yaza hazırlandığımız şu günlerde kadınlar olarak doğallığımızı ve gençliğimizi korumak için neler yapmalıyız, estetik neden yapılır, yapılmalı mı, sosyal hayata katkısı nedir ve nelerdir. Bütün bunları ve daha fazlasını Gülben Ergen, Bülent Ersoy, Seda Sayan gibi ünlülerin estetik güzellik uzmanı Dr. Mustafa Karataş ile siz değerli kadın okurlarım için görüştüm.  

Son dönemin medikal estetik dünyasındaki en gözde uygulamaları, en son teknolojilerine değinen Dr. Mustafa Karataş, güzellik dünyasında cerrahi müdahale gerektirmeden yeni medikal uygulamalar sayesinde artık cilt ve kilo problemlerine kısa sürede yanıt bulunabileceğini söylüyor. Dr. Karataş ," Son yıllarda günden güne gelişen bu yöntemler özellikle non-invaziv, yani ameliyatsız olmaları nedeniyle de oldukça popüler. Enjeksiyonlar, tek seansta sonuç veren lifting uygulamaları, vücut şekillendirmeye yardımcı kısa sürede sonuç görebileceğiniz teknolojik aletlerle çok daha güzel ve mutlu yaş almak mümkün" diye konuştu.

 ENJEKSİYONLA ANINDA GÜZELLİK

Güzellik sektöründe kendine sağlam bir yer edinen ve artık neredeyse bir anti-aging krem kadar sık rastlanan dolgu ve botoks enjeksiyonlarının, günümüzde yaşlanmayı geciktirme yaklaşımını kökten değiştirdiği bir gerçek olduğunu ifade eden Dr. Mustafa Karataş,  yaşla ilgili değişikliklerden en belirgini, tedavi edilmediği takdirde zamanla daha da belirginleşen ince çizgiler ve kırışıklıklar olduğuna işaret etti.

Doğal ve daha genç bir görünüm içinse geç kalmadan önlem almak gerektiğine dikkat çeken Dr. Karataş, "Yüzün bazı bölgelerine botoks ve dolgu uygulamak yalnızca kırışıklıkları gidermekle kalmaz. Aynı zamanda onları ileri yaşlara kadar uzak tutar. Ama çoğu insan, bu sorunu kökünden çözmek yerine, yalnızca kırışıklıkların görünümünü gidermeyi tercih ediyor.

 Son 10 yıldan bu yana enjeksiyonlar ve dolgular çok gelişti. Artık hem daha fazla seçenekleri var, hem de kullanım şekilleri farklılık gösteriyor. Kırışıklık dondurucu botoks enjeksiyonları, kırışıklık oluşumunu önlemek amacıyla kas hareketlerini azaltmak üzere formüle edilir" diyor. Dr.Karataş, Botoksun yüze ifade veren kasları gevşettiği için bu kasların üzerindeki derinin düzgün kalmasını sağladığını,  dolayısıyla da hem ileride oluşacak kırışıklıkların engellendiğini hem de cildin yüzeyini pürüzsüzleştirdiğini belirterek: "Yüzde hareket yokken de kırışıklık izi gören hastalarıma botoks öneriyorum. Bu, çizgi tedavisinin daha güç hâle gelmesini engellemeye yardımcı oluyor ve ileride ciltte oluşabilecek çizgilere de engel oluyor. Botoks, kaz ayakları olarak da bilinen göz kenarındaki çizgiler için en iyi tedavidir" diye konuştu.

Kırışıklık doldurucu etkisi olan FDA onaylı hyalüronik asit bazlı dolgular ise bu asit türünün sentetik bir versiyonunu içeriyor. Hyalüronik asit aslında vücutta doğal olarak bulunan bir madde. Bu dolgular sayesinde yüzde kaybedilen hacmi geri kazanmak da, ince çizgi ve kırışıkları gidermek ve yüz kontörünü biçimlendirmek de mümkün. Hyalüronik asit bazlı dolguların kalıcılığı 6-12 aya kadar sürüyor. Dr. Karataş şöyle diyor: "Hyalüronik asit içeren dolgular, kemiğin üst kısmındaki derin dokulara enjekte edilebiliyor; böylece bir implant gibi işlev görerek yüzeydeki kırışıklıkları doldurabiliyor. Dokunun derinlerine uygulandığında ise kaybedilen hacim geri kazandırılıyor. Hızlı ve anında sonuç veren dolgu uygulaması için hastalar dolgulardan anında sonuç alıyor. Sosyal hayattan uzaklaşmayı gerektirmeyen ve cerrahi olmayan bu yöntemle elde edilen sonuçlar oldukça etkileyici. Zaten popülerliklerini korumalarının en önemli nedeni de budur. Dolgu ve enjeksiyonlar, çizgileri önlemek ve yüz hatlarını belirginleştirmek amacıyla kullanılıyor. Hacmin önemini ve doğasını bugün artık çok daha iyi anlayabiliyoruz. Dolgulardan önce yüz yaşlanmasının etkilerini gidermek için kullanılan tek yöntem ameliyattı. Bugünse yüzü daha genç göstermek için doğru bölgelerde doğru miktarda dolgu kullanmak yeterli oluyor"

 DAHA GENÇ GÖRÜNMENİN SIRRI

Bütün kadınların ilgisini çeken genç görünme konusuna değinerek kadınların genç yaşta daha da  güzel görünebileceğini söyleyen Dr. Karataş, zamanla yüzümüzün görünümünün değişmesi ve ciltte çizgiler, kırışıklıklar oluşması kaçınılmaz bir durumdur. Yılların geride bıraktığı izlerden hangilerini kabullenmeli ve hangilerine müdahale etmeli? Herkesin yaş alma hızı, genetiğine, sağlık durumuna ve çevresel faktörlere göre farklılık gösterir. Yaşsız, pürüzsüz bir cilt ile görünümünüzü tamamen değiştirmeden daha genç ve daha güzel görünebilirsiniz.  Yaş almanın belirtilerine karşı almanız gereken ileriye dönük önlemlerin yanı sıra, hangi yaşta hangi önlemleri almanız gerektiği de büyük önem taşıyor dedi.

İNCE ÇİZGİ VE KIRIŞIKLIKLARDAN KURTULUN

Cilt bakımı, koruma, oluşan çizgilerle ilgili yönelttiği soruları ayrıntılı şekilde yanıtlayan Dr. Karataş şöyle dedi:" Yaşla ilgili değişikliklerden en belirgini, tedavi edilmediği takdirde zamanla daha da derinleşen ince çizgiler ve kırışıklıklardır. Cildi çizgi ve kırışıklıklardan korumanın en etkili yolu önlem almaktır. İyi bir cilt bakımı, güneşin zararlı etkilerinden korunmak ve uzman ellerde uygulanan botoks enjeksiyonları etkili bir korunma planının en önemli koşullarıdır. Doğal ve daha genç bir görünüm içinse kaşların arasındaki, alındaki, gözlerin dış kısmındaki ve ağzın üst kısmındaki çizgilere karşı geç kalmadan önlem almak gerekir. Yüzün bazı bölgelerine botoks uygulamak yalnızca kırışıklıkları gidermekle kalmaz. Aynı zamanda onları ileri yaşlara kadar uzak tutar. Ama çoğu insan, bu soruna kökünden müdahale etmek yerine, yalnızca kırışıklıklara odaklanıyor. Şu kuralı unutmayın, yüzünüzü serbest bıraktığınızda görünen kırışıklıklar, güldüğünüz zaman yüzünüzde oluşanlardan daha önemlidir. Ama daha da önemlisi, yüzünüzdeki kırışıklıkların her birinden kurtulmak zorunda değilsiniz.  Cildinizdeki en minik kırışıklıklardan bile kurtulmak istersiniz ama aslında bu pek de mümkün değil. Buna takarsanız, yüzünüzün doğal görünümünü feda edersiniz. En iyisi en belirgin olanların görünümünü yumuşatmaktır. Bugün enjeksiyon tekniklerimiz öyle gelişti ki, çizgi ve kırışıklık görünümünü azaltırken, yüzün doğal ifadesini koruyoruz. "

 YAŞLANMANIN İLK BELİRTİLERİ

Çizgi ve kırışıklıklar, sürekli tekrar eden mimik hareketleri sonucu oluşur. Daha derin sarkmalar ve kırışıklıklarsa aşırı derecede yağ, kolajen ve elastin kaybından kaynaklanır. Bu sarkmaları gidermek içinse hyalüronik asit uygulamak gerektiğini hatırlatan Dr. Karataş  "Ağız çevresindeki derin çizgi ve kırışıklıklar erken yaşlarda ortaya çıkmaya başlar ve yüzdeki yaşlanmanın ilk belirtilerinden biridir. Bu çizgiler belirgin hâle geldiğinde, dolgular sayesinde görünümleri yumuşatılabilir" diyor. Bu sarkma ve kırışıklıklara müdahale etmek için geçerli bir neden de şudur: Bunlar, zamanla çok hızlı bir şekilde derinleşirler!

 KAYBETTİĞİNİZ HACMİ GERİ KAZANIN

 Yaş alma ve bunun neden olduğu etkilerle olan savaşta, kaybedilen hacmin geri kazandırılması, şimdiye dek yapılan en büyük keşif oldu. Yaş aldıkça ciltteki yağ doğal olarak azalmaya başlar ve bu durumun yarattığı boşlukla zaman içinde ciltte sarkmalar meydana gelir ve bunu engellemenin maalesef bir yolu yoktur. Ama doğru bölgelere doğru miktarlarda verilen hacim yüze daha genç daha taze bir ifade verir. Üstelik gelecekteki yaşlanma sürecini de yavaşlatır. Yüzde genç bir görünüm yaratmada hacim kadar sıkılık ve elastikiyetin de önemli olduğunu söyleyen Dr. Karataş "Yüzdeki hacmin büyük kısmı ikinci otuzlu yılların sonuna doğru kaybedilir ve tam da bu dönemde bu kayıp telafi edilmelidir. Işığı azaltarak, aynanın önüne geçin. yüzünüzün hangi bölgesinin daha çok gölgelendiğine bakın. Buraları çukur bölgelerdir ve dolgu maddesi ile yükseltilebilirler, "diyor.

DOLGUN YÜZLER DAİMA GENÇ GÖRÜNÜR

Yaş ilerledikçe, yanaklardaki hacmin kaybolduğunu ve yüzün alt kısmına doğru kaydığını söyleyen Dr. Karataş kadınlara seslenerek;"Daha genç bir görünüm kazanmanın formülü, kaybedilen hacmi geri kazanmaktır; bu da cilt altından yapılan dolgularla gerçekleştirilebilir. Yanak ve şakaklardaki yağ azaldıkça, yüzün şekli değişir ve üçgen görünümünden uzaklaşarak daha düz bir hâl alır. Bu yüzden 20'li, 30'lu ve 40 lı yaşlardan itibaren, cildinizin hacmini kaybetmemek adına önlem almak çok önemli" diyor ve ekliyor, "Dolgun yüzler daima genç görünür. Ancak elmacık kemikleri ve göz altlarındaki bölgedeki hacim kaybedildiğinde görünüm bir anda yaşlanır. Bu noktada bir miktar dolgu çok faydalı olabilir" diyor. Hızlı sonuçlar sağlayan hyalüronik dolgular, kaybedilen hacmi geri kazandırma konusunda en iyi yöntemdir."  Dr. Mustafa Karataş bu arda bazı uyarılarda bulunarak,  "Dolgu konusu biraz yanıltıcı olabilir çünkü hacim kazandırılacak bölgeler, tedaviyi yaptıracak kişinin estetik anlayışına uygun olmalı ve aşırı bir uygulama yapılarak yüzde dengesizlik yaratmamaya dikkat etmek gerekir"di yor.

Vansesi Gazetemizin sevgili kadın okurları, Dr. Kartaş'a sizler için yüz ve çene altındaki sarkmaları, yüz gerdirme, incelme, kırışıklıkların düzeltilmesini sağlayan tek seansla ameliyatsız gerdirmeyi de sordum. Medikal Estetik,Sağlık  Hekimi Dr. Mustafa Karataş'ın yanıtlarını perşembe günkü yazımda okuyabilirsiniz.

Görüşmek üzere. Sevgiyle kalın.

Bakmadan Geçme