Siyaset hata affetmez

İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi hem ülkemizin hem de dünya devletlerinin ilgi odağı haline getirildi.

İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi hem ülkemizin hem de dünya devletlerinin ilgi odağı haline getirildi.

Seçim sonucu AK Parti için hüsran oldu.

Bu konuyu irdelemek zorundayız.

Hatırlayın! 31 Mart'taki İlk seçim sonuçlarına itiraz edildi. Oyların yeniden sayılması kararlaştırıldı. Sandıkların 10'u sayıldı 29.000 fark, 13.000'lere indi. Bu arada CHP oy sayımının durdurulması için itiraz da bulundu. İstanbul il seçim kurulu oy sayımını durdurma kararı verdi. Bunun üzerine YSK'a; İstanbul il seçim kurulu kararına itiraz ederek oyların yeniden sayılması ve İmamoğlu'nun mazbatasının iptal edilme talebi iletildi...  Ve; AK Parti'nin olağanüstü itirazı neticesinde seçim iptal edildi ve yeniden bir seçim takvimi belirlendi…

Neydi iptal sebebi!

Oyların çalınması, hırsızlık…

Peki, bu hırsızlık yapılırken siz neredeydiniz?

Devleti onlar mı yönetiyordu?

AK Parti İstanbul teşkilatı uyuyor muydu?

Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un hiçbirşey olmasa bile kesin bir şey oldu söylemi.

Bununla ilgili kendinizi hiç sorguladınız mı?

Bu yanlışlarınız vatandaş olarak bizleri çok üzüyor. Lütfen kendinize geliniz." Hırsızlara İstanbul'u teslim edemeyiz" derken, bugün hırsız dediklerinize İstanbul'u ne yazık ki teslim ediyorsunuz. Başarılar diliyor ve kutlama mesajları yayınlıyorsunuz.

Bu seçim de oyları çalınmış olan ve mağdur edilen Binali Yıldırım iken, mağdur pozisyonuna giren İmamoğlu oldu.

AK Parti bu mağduriyeti anlatma konusunda sınıfta kaldı.

Millet ittifakı bu noktada başarılı oldu. Seçimi 806 bin oy farkla kazanması AK Parti'ye duyulan tepkidir…

GÖZ ARDI EDİLMEMELİ…

Seçim yenilenmeseydi, İmamoğlu bir başkan olarak kalacaktı.

Başkanlığı da göstermelik olacaktı.

Normal bir belediye başkanı olarak tarihe geçecekti.

Ne yapıldı?

İmamoğlu'nu ülke lideri haline getiren AK Parti'nin yanlış politikası oldu.

İmamoğlu'nu şimdi kahraman ettiniz.

Binali Yıldırım gibi çok değerli bir Devlet adamının harcanmasını da hiç mi hiç hazmedemiyorum.

Evet, millet cephesi bilimsel çalıştı…

Selahattin Demirtaş'ın hapishaneden hazırlattığı videoyu sosyal medyaya servis etmesi kırılma noktalarından biridir…

Bu "görüntü" bir buçuk milyon tıklama almıştır.

Merak edip görmek isteyenlere gönderebilirim.

Ve, mesaj yerine ulaşmış, HDP seçmeninin büyük bir bölümünün Millet ittifakına oy verdiği görülmektedir.

Anlamadığım bir konu var.

Sizlere sormak istiyorum.

Hapishaneleri Adalet Bakanlığı mı yönetiyor? Yoksa başkaları mı?

Adalet Bakanlığı'ndan bunun hesabını sormayanlar da en az bunlar kadar sorumludur.

AK Parti'nin genel başkanı Cumhurbaşkanımızdır.

Eksiklikler, aksaklıklar, yanlışlar Cumhurbaşkanımızın iradesiyle düzeltilmelidir.

O'nu yanlışa itenleri görmek mecburiyetindedir, Cumhurbaşkanımız…

Artık, ok yaydan çıkmıştır, böyle devam ederse bundan sonra daha ağır yenilgilere hazır olmayı görmeliyiz.

Tüm kadroları gözden geçirmek zorundasınız.

Yeniden diriliş başlatmalısınız.

Mevcut kadro ile doğru iş yapabilme şansınız kalmamıştır.

Bunu mutlaka ama mutlaka görmelisiniz.

Tüm Bakanlıklar yeniden yapılanmalı.

Kof Devlet yapısından kurtularak, Devletin her kurumu yeniden dizayn edilmeli…

Yoksa "eski tas eski hamam", sistemin değişmesi hiçbir anlam ifade etmiyor.

"Bir musibet, bin nasihatten evladır" sözünü bilirsiniz…

Biz, şu an itibariyle ikinci musibeti yaşıyoruz..

İlki "Cumhurbaşkanlığı seçimleri" idi…

İstanbul ve Ankara beklenen desteği vermedi…

Yerel seçimlerde de "gönüllere giremedik"…

SİYASET HATA AFFETMEZ.

Gereken tedbirler alınmalı ve yeni yol haritası biran önce açıklanmalıdır.

Hata, bitmeden önceki son virajdır…

AMAN DİKKAT…

Allah ülkemizin yardımcısı olsun, inşallah….

Saygılarımla.     

Bakmadan Geçme