Siyaset, kültür ve zaman akortsuzluğu...

Daha dün başlamıştı 2017... Bir baktım yılın üçte biri uçup gitmiş... Hesapta yaşamışız güya...

Daha dün başlamıştı 2017... Bir baktım yılın üçte biri uçup gitmiş... Hesapta yaşamışız güya...

 

Biri çıkıp, ayrı-ayrı herkese sorsa; "Ne yaptın geçen bu dört ayda?.." diye, ne yanıt verebiliriz ki?

 

Genelleme yaparsak -belki de- ülkemize özgü/has bir durum bu...

 

Şurada 15 gün sonra 2017'nin dört ayı tamamlanacak...

 

Herkes, ama herkes kendine sorabilse;  "Geçen şu günlerde 105 günde ne yaptım?" diye...     

 

 Ne güzel olurdu!

 

Bilemiyorum, kişisel olarak pozitif düşünüp -kendileri açısından-  başarıya imza atanlar vardır belki de...

 

Kuşkusuz,  alkışa değerdir böyle kişiler.

 

Ama, ya genelleme yapıldığında?

 

Şu ortamda, şu bitmez tükenmez siyasi çekişme ortamında; kişisel olarak başarılı olanların  herşeyden önce farklı bir alkış hakkı olmalı artık.

 

***

 

 Biz niçin böyleyiz?

 

 Siyasi çekişmeleri seven bir toplum mu olduk?..

 

Siyaset alanını bir çiçek bahçesine dönüştürecek yerde, giderek kabaran bir şaşkınlıkla içimizde/dışımızda ne kadar çirkeflik, küfür, aşağılama, kavga/gürültü, çamur varsa birbirimize salvo atışı yapıp; toplumda öfke ve kırgınlıklar ve kirli bir ortam yaratıyoruz.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme