Siyasetçi terörü bitirmeyi düşünmeli artık...
Her yeni güne şehit haberleriyle başlamak çok kötü... Güzel yurdumun bir bölümü kanayan yaraya dönüştü. Tedavi edilmeyi, pansuman yapılmayı bekliyor.
Başlangıçta bu "başkaldırıyı lokal olay olarak gören/değerlendiren zamanın siyasetçisi"çoktan göçüp gitti bu dünyadan.
Dini örfümüzdür/geleneğimizdir, "ölünün arkasından konuşulmaz" ilkesine saygı duyarak ne diyelim şimdi? Zaten yutmak/yemek durumunda bırakıldığımız geçmişin nice kokmuş servisleri önümüzde duruyor.
"- Benim memurum işini bilir." ile başlayan kokuşmanın boyut kazanan durumu tartışılamıyor bile şimdilerde...
Algılar değişmiş; "ben" zamiri "biz" boyutuna ulaşmışken bile; şaşılacak/anormal bir durum bulunmadığı havası yaratılmak istendiği de acı bir gerçek olarak sırıtıyor ortada...
"Ortadirek" çoktan çökmüş, mevlit okutmanı bile yok.
Vah benim ülkem, vah benim dürüst insanım..
Bu, "işin ahlaki ya da adli bir yönü...
XXX
Gelelim terör olayına...
Peki, güzel ülkemin ve de dürüst insanının ne günahı var ki, bu kutsal toprakların kanayan yarasına kesin/kati neşter atmakta gecikme yaşanıyor?
Siyaset pazarında "daha çok koltuk kapma iştahı" nın her zaman kabarık/doyumsuz oluşunun güzel ülkemi nerelere götürdüğünü görmede niçin basiretsizlik yaşıyoruz?
Üstelik hemen her gün şehit haberleri şamar olup suratımıza inerken..
Ülkemin bölünmez bütünlüğü"nü baştacı yapıp hizmet aşkı ile yola çıkan insanları nerede?
Geçmişteydi böyle güzel insanlar?
Sabahları tv'yi açarken esenlikler diliyorum güvenlik güçlerimize...
Hiç duymak istemiyorum şehit haberlerini... Hiç bir kimse de duymak istemiyor...
Görmek istemiyor TV ekranlarından ağlayan anaları/babaları ve de bebeleri...
Ama bir gerçek var ki, terörü önce umursamazlıkla karşılayanlar yok artık...
Terörü arkadan gelenlere miras bıraktılar, çekip gittiler. Sıkıntıyı, üzüntüyü sağ olanlar hepimiz duyuyor/yaşıyoruz şimdi.
XXX
Geçmişten bugüne siyasetçinin umursamazlığı sonucu boyut kazanan PKK teröründe çoktandır "bıçak kemiğe dayandı" artık.
Kendilerini feda edip şehitlik mertebesine erişen nice yiğitlerimiz birer şeref madalyası olup güzel ülkemin kutsal topraklarına düştüler.
Bu yiğitlerin mahzun olmaması için varız. Yeter ki, siyasetçiler de aynı kutsal duygu ve heyecanı paylaşsınlar.
