Sosyal medyada Barış Pınarı Harekâtı'na yönelik kara propaganda!
Türkiye'nin 9 Ekim'de Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK ve DEAŞ terör örgütlerine karşı başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekâtı tüm hızıyla sürerken, bu harekâtı engellemek isteyen çevreler sosyal medyadaki algı operasyonlarını her geçen gün arttırıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin huzur ve barışı sağlama amacıyla ülkenin güneyinde tesis edilmeye çalışılan terör koridorunu ortadan kaldırmak için başlattığı Barış Pınarı Harekâtı devam ederken, terör sempatizanları algı operasyonlarına tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle YPG/PKK üyesi teröristlerin sivil halkı kalkan olarak kullanma haberleri sosyal medyada çok fazla yer bulmazken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivilleri katlettiğine yönelik dezenformatif, manipülatif içerikler bot ve sahte hesaplar aracılığıyla bir anda yayılıyor. Konunun detaylarını ise sosyal medya ve terör ilişkisi üzerine çalışmalarını sürdüren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık açıkladı.
Sosyal medya terörü yine ortaya çıktı!
Sosyal medyanın kamu diplomasisi alanında önemli bir güç olduğunu ifade eden Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeydoğusundan terör oluşumlarına karşı başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekatı'nın başarılı bir şekilde devam etmesiyle birlikte terör örgütü yanlılarının, birbirinden farklı olaylarda ve zamanlarda çekilmiş görselleri, montajlanmış fotoğraf ve videoları sosyal medyada manipülasyon gerçekleştirmek amacıyla paylaştıklarını ifade ederek internet kullanıcılarını uyardı. Doç. Dr. Kırık; “Türk askerini, sivil halka zarar verdiği yönünde eleştiren, hatta terör örgütlerinin sivil halka yaptığı kötülükleri Türkiye'ye mal eden paylaşımların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle operasyonun başarılı bir şekilde devam etmesi Türkiye karşıtlarının sosyal medya terörünü oluşturmasına neden oluyor; bu durum bilgi kirliliğini had safhaya ulaştırıyor. Ne zaman ki Türkiye, sınır ve bölge güvenliğine karşı önemli bir adım atıyor, işte tam bu zamanlarda sosyal medya terörü ortaya çıkıyor. ” ifadelerini kullandı.
#BarışPınarıHarekatı hashtagi zirveye çıktı!
Barış Pınarı Harekâtı esnasında en yoğun kullanılan sosyal paylaşım ağının Twitter olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kırık; “Özellikle devletin resmi kurum ve kuruluşlarının bu süreçte sosyal medyayı etkin kullandığı ve bilgi kirliliğini minimum düzeye indirgediğini söyleyebilmek mümkün. Çünkü sosyal medya teröristleri çoğunlukla İngilizce mesajlar ve hashtagler oluşturarak tüm dünya kamuoyu gözünde Türkiye'yi küçültücü ve operasyonu zedeleyici türden içerikler paylaşmayı hedeflemiştir. Yaptığımız analizlerde operasyonla ilgili en yoğun kullanılan hashtag ise #BarışPınarıHarekatı olmuştur. Bu hashtag günde ortalama 142,259 civarında bir gösterim ve 79,528 kullanıcıya potansiyel ulaşım almıştır. İlgili hashtag altında yazılan mesajların \89'u ise Türkiye'den gönderilmiştir. Bu oldukça dikkat çekici bir orandır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgili hashtagı kullanarak Twitter üzerinden göndermiş olduğu mesajlar ise diğer kullanıcıların iletilerine oranla en çok erişim ve etkileşim sayısına ulaşmıştır. Sosyal medya teröristleri tarafından oluşturulan ve tamamen algı yönetme amacıyla kullanılan #riseup4rojava (Rojava için ayağa kalk) hashtagi altında atılan mesajların \33'ü İngilizce, \25'i Almanca, \6'sı ise Türkçe olmuştur. Atılan tweetlerin \40'ı ise Amerika Bileşik Devletleri'nden gönderilmiştir. Bu hashtag kullanılarak gönderilen birçok sahte görselin manipülasyon amacıyla paylaşıldığı açıktır. Örnek vermek gerekirse; Suriye iç savaşı sırasında 2012 yılında Esed Rejimi ordusuna ait Rus yapımı T-72 tanklarının patlatıldığı görüntüleri kullanarak bu görsel harekât esnasında çekilmiş gibi çarpıtılmak istenmiştir. Ancak Rus yapımı T-72 tipi tankların TSK'nın envanterinde bulunmadığı bildirilmiştir. Yine İdlib'de 2016 yılında kaydedilmiş yüzü kanlar içinde kalan küçük bir çocuğun görseli sosyal medya üzerinden Barış Pınarı Harekatı sırasında çekilmiş gibi gösterilerek dezenformasyon meydana getirilmiştir. Nitekim terör örgütleri çocukları algı yönetimi konusunda sıklıkla kullanmaktadır. Bu ve benzeri örneklerin sayısını arttırmak mümkündür.” şeklinde konuştu.
Sanal ortamda dijital bir savaş var!
Fiziki olarak gerçekleşen harekât yanında Türkiye'nin siber savaşlarla karşı karşıya kaldığını belirten Kırık; “Harekat fiziki ortamda devam ederken Türkiye'ye yönelik büyük siber savaşlar ve sanal saldırılar yürütülüyor. Türkiye'nin dijital iletişim hattının çökertilmesi adına siber korsanlar sürekli saldırılarda bulunuyorlar. Özellikle yaptığımız incelemelerde şu an Türkiye daha çok Trojan.Win32.Crypt saldırısına uğramaktadır. Bu saldırılarla amaçlanan siber korsanların her türlü içeriği takip etmesi, hassas verileri çalması ve sisteme arka kapı erişimi elde etmesinin sağlanmasıdır. Özellikle Türkiye bir dakika boyunca ortalama 350'ye yakın siber saldırıya maruz kalmaktadır. Bu noktada sanal ortamda da güvenlik son derece önemlidir.” dedi.
Sosyal medyada dijital bilinç şart!
Cephedeki Mehmetçiklerin paylaşımlarına dikkat etmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Özellikle kahraman askerlerimizin mecbur kalmadıkça sosyal medyada konum bilgisi ve içerik paylaşmaması son derece önemlidir. Çünkü teröristler bölgeyi çok iyi bildiklerinden dolayı Mehmetçiklerimize pusu kurabilme ihtimalleri söz konusudur. Günümüzde sosyal medya istihbaratın merkezi durumuna gelmiştir. Bu nedenle TSK'nın çok hassas ve dikkatli olması gerekmektedir.” diyerek mühim bir noktayı da gündeme taşıdı. Son olarak sosyal medyada gelişigüzel bir şekilde paylaşılan, manipülatif, dezenformatif olması kuvvetle muhtemel olan fotoğrafların internet arama motorlarının görsel arama seçenekleri kullanılarak araştırılması gerektiğini ifade eden Kırık; sosyal medya üzerinden terörü körükleyen, destekleyen ve suç unsurları içeren profillerin, sayfaların mutlak suretle [email protected] e-posta hesabına bağlantı adresi ve ekran görüntüsüyle bildirilmesi gerektiğini belirtti.