Sosyal Paylaşım Sitelerinin Evliliklere Etkisi

Zaman bilgi çağı olunca sınır içsel süreçlere dönüştü. Bilgi fantezinin önünü açtı ve herkesin sınırı artık hayallerinin sınırı haline geldi. Siber seksi çekici kılansa anonim, kolay ulaşılabilir, fantezi kurmayı canlandırabilir olması, alternatif partner bulma imkanı sunması ve en önemlisi de kimlik değiştirerek dürtülerini dışa vurabilmeye olanak tanıması. Her oturum bir ""eyes wide shut (gözleri tamamen kapalı)" filmi partisi gibi.
TÜİK verilerine göre; 2009 yılı son yarıda 30 bin 982 çift boşanırken, 2010 yılının 2. döneminde 32 bin 743 çift boşanmış. Boşanmalar %5.7 artmış.
Açılan boşanma davalarının %95'ten fazlası şiddetli geçimsizlikten açılıyor. Peki boşanmalar neden bu kadar artıyor? Bunda internetin etkisi var mı?
Boşanma kararı almanızda en önemli neden nedir?
 %30 aldatma,%20 cinsel uyumsuzluk,%17 aşkımız bitti;çok iyi bir insan ama artık onu sevmiyorum, %19 (şiddet, hakaret küçük düşürme, değer vermeme, yalan söyleme, cimrilik, alkol, kumar ve somut hiçbir neden gösteremeyenler.),%14 ekonomik nedenler
Sanal alemdeki sosyal paylaşım sitelerinin yani kısacası internetin son yıllarda artan boşanmalar üzerindeki etkisi araştırıldığında; boşanmayı düşünen her dört kişiden bir tanesinin kararını vermesine internette yapılan sanal sohbetler ve paylaşım sitelerinin sebep olduğu gösterilmiş. Aldatıldığını düşünen her 2 kişiden 1 kişi eşinin kendisini internette tanıştığı birisiyle aldattığına inanıyor. Eşini aldatan her 2 kişiden 1'i sosyal paylaşım sitelerinde veya sanal sohbet ortamında tanıştığı birisiyle aldattığını kabul ediyor.
Güncel araştırmalar sohbet grubu üyelerinin % 25-40' ının yalan söylediğini göstermiştir. Sahte, yanlış, yönlendiren ya da tam olmayan kimlikler seçme imkânları fazladır. Bazen sahte kimlik seçme kötü niyetle kötüye kullanım için yapılır. Cinsel saldırganlar interneti kullanır, sıklıkla yüz yüze karşılaşmalar zarar vermeye dönüştüğünde felaketle sonuçlanır. İnternette tanışan, aşık olan ve evlenmek üzere anlaştığında bile diğerinin cinsiyetini bilmediğini fark eden çiftler dahi olmuştur. "Mesajınız Var" filminde acımasız bir iş adamı olan Tom Hanks 'in karakteri e-posta üzerinden kendisini kişisel olarak olduğundan daha kibar, asil duygular ifade edebilen biri olarak gösterebilmiştir. Bununla birlikte, e posta çalışmaları duyguların bastırılmamış, öfkeli ve paranoid olma ihtimalinin fazla olduğunu göstermiştir. Bu durum da -e-postadaki cevaplama kolaylığı ve daha fazla veri sağlayan sosyal ipuçlarının olmamasıyla bağlantılı düşünülmüştür…
İki tür ''siber'' sevgili vardır: 1- Gerçekten buluşup ilişkilerini fiziksel olarak devam ettirmek isteyenler. 2-İlişkiyi sadece sanal ortamda sürdürmeyi tercih edenler.
Bilgisayar ve internet yaşamımıza çok büyük kazanımlar getirmiştir. Bilgiye ulaşmak internet sayesinde kolaylaşmıştır. Sesli sohbet, tanışma siteleri, webcam bağlantıları boşanmaları tetikliyor mu? Yoksa zaten sorun yaşayanlar mı internette aşk arıyor? Bazen sadece masumane bir şekilde sohbet etmek amacıyla birileriyle tanışılıyor. Bir süre sonra bu ilişki ilerliyor ve hesaplanmayan bir şekilde gelişiyor. Karşı karşıya gelse konuşamayacak bir çok insan, kaygı duymadan internette rahat rahat konuşuyor. Ama ilişkinin sınırını belirlemekte zorlanıyorlar. Bazen de eşi aldatmak amacıyla internette arayış içerisine giriliyor. İnternet bağımlılık yapabiliyor. Eşe ayrılacak zaman bilgisayarın başında geçirilebiliyor, eşten soğuma ve uzaklaşmaya neden olabilir. Bu da evlilikleri olumsuz etkiliyor. Sürekli sanal alemde gezinme sonucu yaşanan depresyon ve mutsuzluk aileye olumsuz yansıyabiliyor.
Elon üniversitesinde gerçekleştirilen Pew Research Center'ın projesi internette iletişimin pozitif yanının e-postalar, sosyal ağlar (Facebook, Twitter) olduğunu belirtiyor. Bu gibi online araçlar insanların yeni sosyal bağlar yaratmalarına, keşfetmelerine ve geliştirmelerine olanak sağlıyor. İnternet para, coğrafya ve zaman gibi kısıtlamaları ortadan kaldırıyor ya da azaltıyor ve açık bilgi paylaşımı ile insanları bir araya getiriyor. "İnternetin Geleceği" anketi, internetin sosyal ilişkileri iyileştirdiği ve böyle de devam edeceğini gösteriyor. Online dünyada iletişim kurmanın olumsuz yönleri olsa da ankete göre olumlu yönleri çok daha ağır basıyor. Olumsuz fikir belirtenler internette sosyalleşme için harcanan vaktin, çok daha önemli olan yüz yüze iletişim için ayrılacak zamandan çaldığını düşünüyorlar. İnternetin çoğunlukla sığ ilişkiler doğurduğuna; internetin kalitesinin artırılması için geliştirilen sosyal bağların da kişisel bilgilerin mahremiyetini bozduğuna değiniyorlar. Ayrıca insanların interneti bir sığınak gibi kullanarak yeni fikirlere kendilerini kapattıklarını düşünüyorlar.
Birlikte geleceğimiz olabilir mi? Güven ve sevgi üzerine kurulu mutlu bir beraberlik yeniden oluşturabilir mi? Birbirinizi geliştiren, birlikte olgunlaşmanızı sağlayan , mutlu bir beraberlik gerçekleşebilir mi? Bu soruların yanıtı: BELKİ DE…
Sadakatsizlik travmasını geride bırakmak ancak onu anlayarak (düşünsel ve duygusal), kabul ederek ve affederek gerçekleşir. Bu tür travmalar bizlere dünyanın itici gücü olmadığımızı ve olayların gidişinde belirleyicilik rolümüzün ne kadar sınırlı olduğunu gösterir. Travmasını başarıyla aşan insanlar " çok acı çekmiştim, artık geride kaldı" derler. Bir şeyi geride bırakmak, ancak yaşantını protesto etmekten vazgeçip kabul etmekle gerçekleşir. Ancak bir travmayı kabul etme, o travmanın etkilerine boyun eğmek değildir. Yaşanılanı unutmak hiç değildir. Kabul, olayları olmasını istediğiniz şekilde görmekten vazgeçip, olduğu gibi görmeyi becerebilmektir. Yaşantımızı değiştirmek ve acımızı geride bırakabilmek ancak istenmeyen yaşantıya kendini bırakabilmek ve onunla kalabilmeyi öğrenmekle mümkündür.
Sıcağı, üşümenin ne olduğunu öğrendiğimiz için severiz.Işığı ise karanlıkta kalmanın ne olduğunu anladığımız için. Mutluluğun güzelliği ve bilgeliği ise ancak mutsuzluğun karanlığından gelirseniz daha iyi anlaşılabilir. Bazen mutsuzluk, ileride yaşayacağınız mutluluğunuzun itici gücü olabilir.
EŞİNİZ SİZİ İNTERNETTE            ALDATIYOR MU?
Eşinizin klavye tıkırtılarının artık hobi olmaktan çıktığından ya da iş gerekliliğinin ötesine geçtiğinden kuşkulanıyorsanız şu belirtilere dikkat edin:
- Odasına her girdiğinizde ya da yaklaştığınızda bir sürü klik sesi duyarsanız ,çünkü bilgisayarında bazı açık pencereleri saklamaya çalışır.
- Bilgisayarının ekran koruyucusunu ya da bilgisayarının kendisini şifreyle koruma altına alır.
-  Siz yatmaya giderken o bilgisayarının başında kalır.
- Aynı şekilde internet tarayıcısını programının son girilen adresler listesini de siler
-Bilgisayarını evin daha tenha bir köşesine taşır ve ekranı kolay görünmeyecek bir biçimde yerleştirir.
- Mahremiyet talep eder.
- Bilgisayarda ne yaptığıyla ilgili konuşmak istemez.
- Yeni e-posta hesapları açar, muhtemelen de anonim hesaplar…
İNTERNETTE SADAKATSİZLİK NEDENİYLE BOŞANAN EŞLERİN BAZI İFADELERİ:
"Eşim internetin başından ayrılmazdı. Bir gün bilgisayarı açık unutup dışarı alışverişe gitmişti. Mesajlaştığı kadına bana evliliğim süresince söylemediği güzel sözler yazdığını gördüm. Beynimden vurulmuşa döndüm."
"Ben internette bir kadınla tanıştım. Tanıştığım kadın tarafından dolandırıldım. Bütün mal varlığımı kaptırdım. Haklı olarak eşim boşanma davası açtı."
"İnternette bir kadınla olan ilişkim sadece bir merhabayla başladı. Sonra ne olduğunu anlamadan ona bağlanmışım. Birkaç defa buluştuk. Eşim boşanma davası açtı. Geri dönmesini istiyorum."
"Ben eşim beni aldattığı için intikam almak amacıyla bir erkekle mesajlaşmaya başladım. Bu adam benim resimlerimi, yayınlamakla tehdit ederek ilişkiye zorlamaya çalıştı. Ben de mecburen durumu eşime anlattım. Eşim kıyameti kopardı. Evliliğimiz artık yürümeyecek gibi görünüyor.
"İnternette mesajlaşmaya sadece merak ettiğim için başladım. Eşim işe gittikten sonra bilgisayarın başına geçip saatlerce mesajlaşıyordum. Aslında fiziksel olarak eşimi hiç aldatmadım. Ama eşim bir gün erken geldi. Karşımdaki erkekle karşılıklı yazdıklarımı görünce; benimle yaşayamayacağını söyledi."
"Eşim işten gelir gelmez bilgisayarın başına geçiyor, sorduğumda "Büroda işleri yetiştiremiyorum. Bu nedenle evde de çalışıyorum." diyordu. Bir akşam odasına girdiğimde webcam'den çıplak bir kadın görünce az daha çıldıracaktım."

vanhaber,sevilay zorlu,köşe yazısı

 

Bakmadan Geçme