Süresiz nafaka, yeni evlilikleri de yıkıyor
Türkiyede toplumun temel taşı aileyi sarsan en önemli unsurların başında gelen boşanma olaylarının en çok erkekleri mağdur ettiği belirtildi.
Boşanmış İnsanlar ve Aileler Platformu üyesi Kamil Süren, ülkemizde uygulanmakta olan ‘Ömür Boyu Yoksulluk Nafakası’nın yeni kurulacak evliliklerde en büyük sorun olduğunu belirterek bu sorunun çözülmesini istedi. Bu konuda platform olarak Adalet ve Aile-Sosyal Politikalar Bakanlığı’na seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirten Kamil Süren, “Boşanmış erkekler yuvasının yıkıldığı yetmiyormuş gibi ömür boyu nafaka adı altında borç ödetilerek cezalandırılıyor” dedi.
Kendisinin de bir zaman önce boşanmak zorunda kalan erkeklerden biri olduğunu ve ömür boyu devam eden yoksulluk nafakasının erkeklerde boşanma sonrası ekonomik bunalım sebebi olduğunu söyleyen Kamil Süren, “Ömür boyu yoksulluk nafakası yeni kurulan evliliklerinin önünde büyük engel oluyor. Belli bir süre tamam da boşanmış bir kadın için erkeğin ömrü boyunca nafaka ödemesi sosyal devlet ilkesine de uyuşmuyor” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de bazı uygulamalarla erkeğin adeta erkek olduğuna pişman edildiğini ileri süren Boşanmış İnsanlar ve Aileler Platformu Üyesi Kamil Süren, “Kadının tekrar yuva kurması, kendi çalışarak hayatını kazanmak yerine ayrıldığı eşinden ömür boyu yoksulluk nafakası alarak çalışmayan, hazırcı, tembel bir toplum oluşturulmasına neden olmaktadır. Eğer maddi desteğe ihtiyacı olan bir kadın birey olduğu görülüyorsa çalışmaya teşvik edilebilir. Devlet de sosyal devlet olduğuna göre vatandaşına mutlaka destek sağlamalıdır” dedi.
“Madem eşitiz, neden erkek cezalandırılıyor”
Türkiye’de kadın erkek eşitliği sürekli savunulmasına rağmen pozitif ayrımcılık adı altında erkeğin sürekli ezildiğini de belirten Süren, “Bu sıkıntılar nedeniyle bir şekilde yuvası yıkılmış olan erkekler ikinci bir darbeyi hem de ömür boyu uygulanan yasalar nedeniyle yemektedir. Yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerilerini devlet yetkililerimiz isterse her zaman sunmaya hazırız. Erkeğin ayrıldığı kadının hakkı kadın olduğu için savunulurken, ikinci evliliği yapan kadın ise en ağır şekilde cezalandırılmaktadır. Bu cezayı hem ayrılmak zorunda kalan erkek, hem de o erkeğin ikinci evlendiği hanım ve bu hanımdan olan çocukları en ağır şekilde çekmektedir” dedi.