Taksim için kışkırtma diyenlere eyvallah!

             
Halk yazdı mı tarih yazar sözünü bir yerlere kaydedin derim.
Miraç Kandili akşamı bir haftadan beri insan selinin aktığı cadde ve sokaklara, hınca hınç dolan meydanlara sükûn, sağduyu, vakar egemendi.
Kandil simitleri dağıtıldı.
Kucaklaşıldı.
Büyük bir tevettür içinde Allah'a şükredildi.
Şükrün odak noktası birlik ve beraberliğimizin muhteşemliğiydi.
Değerli bir öğretmen arkadaşım:
"Temelleri sağlam uluslarda gelip geçenler ne kadar zarar vermeye çalışsalar da sistem sağlam olduğu için yakılıp yıkılanlar kısacık bir sürede yerine oturtulur." Demişti.
-Örnek verebilir misin? Diye sorduğumda yanıtı hazırdı.
"Almanya… Bir dünya savaşına davetiye çıkardı ve sonu yenilgiler, bombalanan kentleri oldu. Savaş bitince çok kısa sürede toparlandı. Bu o ülkedeki temel gücün büyüklüğünü gösterir. Ve Japonya… Doğal felaketlerin en büyüğünün yaşandığı bu ülkede de Almanya mucizesi gerçekleşti. Nedeni de sosyal ve ekonomik temellerinin sağlamlığı ve vazgeçemedikleri değerlerdir."
Günlerdir süren eylemlerin ardından gelen Miraç Kandili de bence yaşadıklarımızın taçlandığı gün ve gece oldu.
Eyleme ara verildi… Kap kaçak, tava tencerelerinin sesini Miraç Kandilinde okunan ezan, yükselen dua sesleri aldı.
Yani Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi, Trabzonsporlusu, Antalyasporlusu, sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi bir kutsal gece kutsiyeti içinde yek yürek oldu.
İnanıyorum ki bu gece yüreği olan her insan biraz olsun düşünmüştür.
İktidar düşünmüştür.
Muhalefet düşünmüştür.
İçerideki ve dışarıdaki hainler düşünmüştür.
Türkiye için şer planları yapanlar düşünmüştür.
Türkiye'de yeni ve yepyeni günler başlamıştır.
Dayatmalara…
Baskılara…
Sömürüye…
Tuzaklara ödün verilmeyeceği mesajını bu ülkenin gerçek sahibi halk sağduyusuna sımsıkı sarılarak vermiştir.
Hala yeni manevralar peşinde olanlar…
Hala halkın gücünü küçümseyenler varsa…
Derim ki…
Meydanların sesi size:
"Eyvallah!" Diye haykırmıştır.
Duyun bu sesi… Duyun!
Unutmadan…
Bana her vakit hepsini de çok sevdiğim, saygı duyduğum Fenerbahçeli, Galatasaraylı dostlarım:
"Hocam hep üçüncü olmak Beşiktaşlı olarak size acı vermiyor mu?" Diye sormuşlardı.
Şimdi onlara yanıtım var:
-Bizim için puandan, birincilikten çok bu ülkenin bekası ve diriliği gelir. Ruhumuz Çarşı bunu anlatmaya çalıştı, fark ettiniz mi?

 

Bakmadan Geçme