Takva: Van için herkes elini taşın altına koymalı
Van'da 40'a yakın meslek odası var. Bütün meslek odalarına çağrıda bulunmak istiyorum. Kentin ticaretine, ekonomisine, hareketliliğine katkı sağlayacak faaliyetlere katkı sunun. Bu konuda biz her türlü bilgi paylaşımını, maddi ve manevi destek paylaşımına hazırız. Van TSO bu şehirde yaşayan 7'den 70'e herkesin odasıdır. Bizim görev sürelerimiz sınırlıdır. Herkes Van'a olan vefa borcunu ödemeli' dedi.
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva beraberindeki yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basınla bir araya gelerek 15-17 Eylül tarihleri arasında bu yıl ilki düzenlenen Van Mutfak Gurme Fuarı, 18-23 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen Kazakistan İşletme Geliştirme Programı ve 25-26 Eylül'de Van’da düzenlenen Türkiye-İran Sınır İlleri Ekonomik İş Birliği Toplantısını değerlendirdi.
“VAN FUARCILIKTA ÖNEMLİ GELİŞME SAĞLADI”
Takva, “Kamuoyunda zaman zaman farklı algılar oluşsa bile, Van Mutfak ve Gurme Fuarı özelde son 20 yıl belki ilki Hollanda’da ortaya çıkmış gastronomi biliminin özellikle turizm sektörüyle olan bağının gelişmesiyle Van’ı bu anlamda bir üst lige çıkarmak, bu konudaki farkındalığı ortaya koymak, binlerce yıldır burada yaşayan insanların yeme- içme kültürünü, hem ülkemizi, hem de uluslararası camiaya duyurmak, bilgilendirmek, bu konuda bir farkındalık oluşturmak amacıyla gerçekleştirdik. Bu çok spesifik bir alan. 20 yıl aradan sonra Van Ticaret ve Sanayi Odası ilk kez bir fuarı üstlendi. Malumunuz Van’da 20 yıl önce başlayan bir fuarcılık serüveni var. Öncelikle eski belediye binasının yan tarafında, eski müzenin hemen yan tarafında çadırlar kurulmak suretiyle fuarlar düzenlenirdi. Oradan daha sonra Van Kalesi civarında büyük çadırlar kurularak fuarcılık sektörü devam ettirildi. Van Ticaret ve Sanayi Odası buna öncülük ediyordu. O dönem zaman zaman rüzgârın vurup götürdüğü çadırlar haberlere konu oldu. Daha sonra kapalı mekânlarda ve halı sahalarda devam eden bir süreç oldu. Tam o süreçte Türkiye’de ulusal ve uluslararası fuarlar düzenlenmesine ilişkin bir kanun çıktı. Bu yasa ulusal ve uluslararası fuarların düzenlenmesi yetkisini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne verdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de bir fuar komitesi oluşturarak, fuarcılığın Türkiye’de kurumsal bir alt yapıya oturtulması mevzuatını geliştirmek adına bir çalışma başlattı. O dönem odamız fuarlar komitesinde 2 dönem temsil edildi. Fuarların spesifik bir fuar şirketi marifetiyle yapılması ön görüldü. Sadece fuarcılık yapan şirketlerin özellikleri yasalara derç edildi. O dönem ilimizde bir fuar şirketi olmadığı için odamız bir fuar şirketi kurdu. Ondan sonraki süreçte de kentteki fuar faaliyetlerinin tamamı odamız öncülüğünde ve bu şirket aracılığıyla gerçekleşti. Daha sonra özel sektör sürece dâhil oldu. Süleyman Güler kendi nam ve hesabına bir şirket kurdu. O günden bu yana da Süleyman Bey Van’da tek fuar şirketi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Son 5 yıl içerisinde dışarıdan Van’a gelen şirketlerde Van’da fuarlar düzenlemeye başladı. Van’ın böyle bir fuarcılık hikâyesi var. Daha sonra Van Ticaret ve Sanayi Odası fuar şirketi lav etti ve özel sektörün güçlenmesi ile birlikte bunu özel sektöre devretti. Şuanda Van’da 4 tane fuar şirketi var. Bütün bu çabalar burada bir fuar merkezinin kurulmasına hizmet etti. Ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemlerde fuar ve kongre merkezleri olmayan illerde fuarcılığın yapılması da mevzuatla engellenecek. Dolayısıyla Van bu anlamda kendi rüştünü ispatladı ve alt yapısını oluşturmuş oldu. Artık Türkiye’de fuarlar önemli bir boyuta geldi ve uluslararası oldu. Dolayısıyla bazı kentlerde fuar ve kongre merkezleri olmayınca bizim ilk etapta çadırlarda, daha sonra farklı yerlerde yaptığımız fuar çalışmaları artık Türkiye’nin gündeminden çıkmış olacak. Aradan geçen süreç içerisinde gastronomi yemek bilimi özünde, yeme- içme kültürünü bu yörenin yemek bilimini ortaya çıkaran bir bilimsel faaliyet olarak ortaya çıktı” dedi.
“VAN GURME VE MUTFAK FUARI BELLİ BİR AŞAMAYA GELDİ”
Takva açıklamasının devamında, “Bundan 20 yıl önce dünya bunu keşfetti ve artık yeme- içmenin bir cazibesinin olduğu, bu cazibenin de turizm hareketliliğine yol açtığı kanaati oluştu. Bu test edildi ve oldukça da başarılı bir düzeye geldi. Bizim ülkemizde de oldukça başarılı örnekler var. Geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediyesi bir gastronomi festivali yaptı. Keza Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bir gastronomi festivali yaptı. Diyarbakır bu yıl beşinci gastronomi fuarını açacak. Ona da 15 Kasım’da Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak katılım sağlayacağız. Diyarbakır bu anlamda iyi bir noktaya geldi. Gaziantep, Bursa ve birçok şehir artık kendi yeme-içme kültürünü bir turizm faaliyeti olarak ortaya çıkarmaya başladı. Biz de Van’ın özellikle binlerce yıldır, burada insanların yeme- içme kültürüne ilişkin damak tatlarını ve zevklerini ortaya çıkarmak, bunu bilinir hale getirmek, başta turizm sektörü olmak üzere kent ekonomisine katkı sağlayacak şekilde bir tasarım yaptık. Bu yönetim kurulu yaklaşık 3 yıl önce bunu planladı. Fakat pandeminin araya girmesiyle beraber ertelemek durumunda kaldık. Bu yıl ilkini gerçekleştirdik. Fuarın amacı orada bulunan şeflerin Van yöresine ait yemekleri ortaya çıkarmasına ve sunumuna ilişkin bir lansmandı. İşin özü de oradaki Van’ın haritası ve o harita içerisindeki ilçelerin hangi ürünlere sahip olduğunu ve yeme-içme kültürümüze temel oluşturan gıdaların sergilenmesine ilişkindi. Oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. Hem ulusal düzeyde, hem de uluslararası düzeyde ilki gerçekleşen Van Gurme ve Mutfak Fuarı, hepinizin desteği ve katkısıyla belli bir aşamaya geldi. Ben inanıyorum ki önümüzdeki yıl büyük oranda bir ilgiyle daha da gelişkin bir düzeyde sunuma çıkacak. Gelecek dönemlerde de aynı tarihlerde fuarları yapmaya çalışacağız. Eylül ayının ilk veya ikinci haftası içerisinde her yıl bu sürdürülebilir bir fuar olarak beğenilere sunulacak. Fuarımızda 3 tane ünlü şefimiz vardı. Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (Taşpakon) Başkanı Öner Çulfaz, Milli Aşçı ve Gurmelerden Necla Karakaş fuarımızda bulundu. Sahrap Sosyal etkinliğe katılarak bir sunum gerçekleştirdi. Bunun yanında bizim özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde pastacılar, aşçılar federasyonu ve dernekler katılım gösterdiler. Onlara da özellikle çok teşekkür ediyorum. Çünkü o şefler nihayetinde bu bağlantıları yaptılar. Fuarın daha etkin ve verimli geçmesine katkı sağlayan bir hizmet yürüttüler. Bu arada bizi yalnız bırakmayan meslek odaları oldu. Türkiye’nin her tarafından oda ve borsalar fuarımıza katılım sağladı. Erzurum bu yıl bizim konuk ilimizdi. Oldukça renkli ve etkin katılım gösterdiler. Van Valiliği iştirakçi kurum olarak etkin destek sağladı. Van Büyükşehir Belediyesi bütün kadın kooperatifleriyle destek sağladı. Özelde katılan firmalarımızın tamamı KOSGEB’in desteğini aldı. Firmaların girişi sorunsuz bir şekilde sağlandı ve desteklerini onayladı. İŞGEM kendi bünyesinde yöresel ürünler üreten firmaların katılımını sağladı. AFAD İl Müdürlüğü orada bir stant açarak, olası bir riske karşı hem destek sağladı hem de stantta bir tanıtım yaptı. Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri etkin bir katılım gösterdiler. Özellikle MÜSİAD, TÜMSİAD, ASRİAD, ASKON, HAKSİAD ve VİŞAD iştirakçi olarak logolarını kullandırdılar. MÜSİAD genel merkezinden büyük bir heyete katılım gösterdi. Burada da gıda sektörünün geleceğine ilişkin bir konferans düzenlendi. 2 günlük toplantılar ve gurme fuarının açılışına katılmak suretiyle de bir fark yarattılar. Oldukça görkemli bir açılış gerçekleştirdiğimizi ve son yılların en yoğun katılımının olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
“12 MİLYONLUK BÜTÇEMİZ VAR”
Van TSO’nun 12 milyonluk bütçesi olduğunu söyleyen Takva, “Fuar alanımız 10 bin metrekare, 5 bin metrekarenin tamamı etkin olarak kullanıldı. Dolayısıyla bu fuarda Denizbank A.Ş., Wephelp Çağrı Merkezi, Roka Marketler Zinciri, Güneş Yatırım İşletmeleri, Köfteci Ramiz ve TermoblokBims maddi olarak katkı sağladı. Onlara da teşekkür ediyorum. Organizatör firmamız İpekyolu Expo Fuar A.Ş. ve İsis Firmasıydı. Maddi desteklerin büyük bir kısmını buraya gelen oda, borsa temsilcilerinin konaklamaları ve iaşe giderlerinin karşılanmasında kullanıldı. Yine odamız bütçesinden çok büyük bir fon ayırmadık. Bunu da memnuniyetle ifade etmeliyim ki, yaklaşık 150 bin TL civarında bir oda maliyetimiz oldu. Böyle büyük bir etkinliğin özellikle ilk kez yapılan bu fuarın Van’ın ekonomisine gelecekte nasıl daha büyük katkı ve destek sağlayacak hep birlikte göreceğiz. Yaklaşık 500 bin TL’lik bir maliyetle böyle bir etkinliği gerçekleştirmiş olduk. Van gelecek 2-3 yıl içerisinde Antalya’da düzenlenen Yörex Fuarı’nın ihtişamına erişecek. Çünkü bu yıl ki çıktılar ve fuar sonrası büyük bir pişmanlıkla fuarda yer almayan firmaların beyanları önümüzdeki yıl bunun artık katma değerinin çok yüksek olacağına işaret ediyor. Ben bu fuarın gelecek 3-4 yıl içerisinde, belki de bizim kendi dönemimizde yaklaşık 80-90 milyonluk bir maddi değere ulaşacağını tahmin ediyorum. Böyle bir öngörüm var. Sadece turnikeler ve oradaki kameraların tespit ettiği aşağı- yukarı 23 bin civarında bir katılımcının 2,5 günlük süreç içerisinde fuarı ziyaret ettiği ve orada ihtiyaçları karşılama yönünde bir etkinlik içerisinde oldukları, yemeklerimizden tattıkları rakamları var önümüzde. Görsellerde de görüldüğü gibi yoğun bir katılımın olduğunu memnuniyetle ifade etmeliyim. Dolayısıyla bu fuar doğrudan şehrin ekonomisine, ticaretine ve yöresel ürünlerinin tanıtımına, yöresel ürünlerinin artık ticari mal haline dönüşmesine katkı sağlamıştır. Gurme ve Mutfak Fuarı’nda aynı zamanda şunu hedefledik. Şuanda 10’dan fazla sadece Ticaret ve Sanayi Odası’nın tescillediği ürünler var. Bundan birkaç yıl önce biz kavutumuzu tescillediğimizde bize ‘siz kavutu da tescillediniz, Van’ın bütün sorunları çözüldü’ gibi ironik eleştiriler olduğunu biliyoruz. Ama geldiğimizde noktada kavut artık ticari bir maldır. Yıllar yılı ovalardan, yaylalardan endemik otlar toplanarak yapılan Van Otlu Peyniri artık gerçek değerine ulaşan, ticarileşen, piyasa koşullarında bugün ülkenin 5 yıldızlı otellerin mutfaklarında Van Otlu Peyniri olarak sunulan bir ürün haline geldi. Bunlar zamanla anlaşılabilecek şeylerdir. Belki ilk baştaki dokunuşlarla çok fark edilmeyen, espri karışımı eleştirilebilen çalışmalar. Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak çok büyük bir bütçe yönetmiyoruz. Bizim 2022 yılı bütçemiz 12 milyondu. 12 milyonun aşağı yukarı 6 milyondan fazlası burada çalışan arkadaşlarımızın cari giderlerine giden bir kaynaktır. Küçük meblağlarla, büyük işler yapma gayreti içerisindeyiz. Bizimle eşdeğer bu memlekette 40 yakın meslek odası var. Ben bu vesile ile bütün meslek odalarına çağrıda bulunmak istiyorum. Özellikle kentin ticaretine, ekonomisine, hareketliliğine katkı sağlayacak faaliyetlerde bulunsunlar. Bu konuda biz her türlü bilgi paylaşımını, maddi ve manevi destek paylaşımına hazırız. Dolayısıyla salt ticaret sanayi odası üzerinden değil, diğer meslek odalarının da özellikle kentin hareketliliği, fark yaratması, bilinirliliği, uluslararasılaşması konusunda da bir duyarlılık içerisinde olmaları gerektiğini ifade etmek istiyorum. Van Ticaret ve Sanayi Odası bu şehirde yaşayan 7’den 70’e herkesin odasıdır. Özelde belki sadece tacirlerin ve sanayicilerin kayıtlı olduğu bir odadır. Ama kapımız herkese açıktır. Bizim görev sürelerimiz sınırlıdır. Nihayetinde bizlerden sonra başka arkadaşlar bu odanın yönetiminde olacaklar. Bizden önce de başka arkadaşlar vardı. Dolayısıyla biz herhangi bir ücret, herhangi bir gelir elde etmeden gönüllü olarak, kendi şehrimize karşı olan borcumuzu vicdani rahatlık içerisinde yerine getirme gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.
TAKVA KAZAKİSTAN SEYAHATİNİ ANLATTI
Kazakistan’a yaptıkları iş seyahatiyle ilgili açıklama yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, “15’inde başladık programlarımıza 17’sinde stantlarımızı topladık ve 18 Eylül’de Kazakistan’a “İşletme Geliştirme Programı” düzenledik. Bu programda sadece KOSGEB’i işletme geliştirme desteği var. Onun dışındaki tüm harcamalar katılımcıların kendi katısıyla yapıldı. Oda da herhangi bir bütçe kullanılmadı. 3 ay önce Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin Rektör Vekili Peyami Battal beni aradı. Buradaki iş örgütleri ile görüşüyoruz. Kazakistan 30 yıllık bir ülke ve çok ciddi potansiyelleri var, bende sizin vizyonunuzu biliyorum. Sizden ricam burayı bir heyetle ziyaret edin. Burayı görmenizi ve bu potansiyeli ülkemiz lehine dönüştürmenizi istiyoruz dedi. Bizde bu davet üzerine Kazakistan’a gittik. Bizde 20 kişilik bir heyetle Kazakistan’a bir gezi düzenledik. Kazakistan yüzölçümü Türkiye’nin 4 katı büyüklüğünde nüfusu Türkiye’nin 4’te 1’inden daha az. Eyalet sistemi ile yönetiliyor. Belediye başkanları ve valiler atama ile geliyor ve ikisi de aynı kişidir. Yeni bir ülke. Petrol ve doğalgazı var. Pazarlaması da Rusya üzerinden yapılıyor. Biz işletme geliştirme programı kapsamında ilk olarak Türkistan’a gittik. Orada ilk olarak Türkistan Atamekan Eyaleti Girişimciler Odası Başkanı Aslan İbodulloyev, Türkistan Yatırım Şirketi Müdürü Berik Kenzhebayev, Kazakh Invest Şirketi Türkistan Bölge Müdürü Maksat Joldasbekov ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Peyami Battal ile bir araya geldik” dedi.
“VANLI İŞ İNSANLARININ KAZAKİSTAN’A GİDİP ORALARI GÖRMESİNİ İSTİYORUM”
Takva açıklamasının devamında, “Daha sonra sırasıyla; Türkistan Sanayi Bölgesi ve Özel Ekonomi Bölgesi Yönetim Kurulu Toplantısı’na katılım sağlandık, Türkistan’da üretim ve yatırım alanlarını gezdik, Türkistan Girişimcilik ve Sanayi Dairesi’ni ziyaret ettik, Atamekan Eyaleti Girişimciler Odası’nı ziyaret ettik, Atamekan Eyaleti Girişimciler Odası ile "İşbirliği ve İşletme Geliştirme Protokolü" imzalandık, İşletmeden İşletmeye (B2B) görüşmeleri yaptık, Çimkent Kalkınma Ajansı’nı ziyaret ettik, Çimkent Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikaları ziyaret ettik, Türkiye Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Latifşah Asanov ziyaret ettik, Dışişleri Bakanlığı Almatı Temsilciliği Başkanı Bakıtcan Bolegenov ziyaret ettik, Almatı'nın Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Evren Müderrisoğlu'na hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk, İlimiz iş insanı Abdulnasır Çetin’e ait olan Paulmark Mağazasını ziyaret ettik. Türkistan’ı Türk-Kürt iş insanları hatta Vanlı iş insanları inşa etmiş. Büyük bir gururla Rixos Grubun ve Sembol İnşaatın Türkistan’da muhteşem bir eyalet inşat ettiğini söyleyebilirim. Turizm alt yapısına ilişkin çok önemli işler hayata geçirmişler. Ben buradan Vanlı hemşerilerimiz; Fettah Tamince’ye, Yılmaz Babur’a ve Fatih Başıbüyük’e teşekkür ediyorum. Ben bu anlamda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Yaptıkları işlerin yanı sıra misafirperverlikleri de oldukça güzeldi. Türkistan mutlaka gidilmesi ve gezilmesi gereken bir yer. Aynı şekilde Çimkent’te Gürpınarlı bir iş insanımız olan Ömer Aydın ile bir araya geldik. Orada bir mermer fabrikası var ve üretimine devam ediyor. Yeni başkent olan Almatı, eski ismi Astana’da iş insanımız Abdulnasır Çetin ile görüştük. Ev sahipliklerinden dolayı kendilerine bir kez daha teşekkür ederiz. Yorucu bir program oldu ve inanın ki hiç boşa zaman geçirmedik. Farklı bir kültür tandık. Zenginleşme yolunda inanılmaz bir çabaları var. Dünyayı tanımaya çalışıyorlar. Türkiye ile bir bağ kurmak istiyorlar. Şunu söyleyeyim, 4 milyar nüfusun tam ortasında yer alan bir ülkeden bahsediyoruz. Rusya, Çin, Hindistan gibi devasa ülkelerin ve dünya nüfusunun yarısının yaşadığı bir coğrafyanın tam merkezinde bulunuyor. İnanılmaz fırsatları olan bir ülke. Vanlı iş insanların muhakkak ki Kazakistan’a gitmesi ve orayı görmesini istiyorum. Çok ciddi manada teşvikleri var. Bu bir avantaja dönüştürülebilir” ifadelerini kullandı.
“VAN İLE İRAN İLİŞKİLERİ ÇOK ÖNEMLİ BİR SEVİYEDE”
25-26 tarihlerinde Van’da düzenlenen Türkiye-İran Sınır İlleri Ekonomik İşbirliği Toplantısı’na değinen Takva, “Ben son olarak 2015 yılında İran’ın Hoy kentinde yapılan toplantıya katılmıştım. Ağrı, Iğdır, Van ve Hakkari heyetlerle gitmiştik. Her yıl yapılması gereken Türkiye-İran Sınır İlleri Ekonomik İşbirliği Toplantısı ne yazık ki 2015 yılındaki toplantıdan sonra Van’da yapılması gerekirken yapılmadı. Aradan geçen süre içerisinde gelen tüm valilere rica etmemize rağmen, istememize rağmen, Van için önemli olduğunu vurgulamamıza rağmen yapılamadı. Sayın Ozan Balcı göreve başladıktan 1 yıl sonra odamızı ziyaret etti, bizde kendisine konuyu arz ettik. Hadi yapalım dedi ve yapılan yazışmalar neticesinde çok şükür 25-26 Eylül’de İran’ın 4 kentinin aktif katılımıyla eyalet valisi başkanlığında Van’a geldiler. Oldukça olumlu bir toplantı olduğunu düşünüyoruz. Van ve İran ilişkileri açısından meseleye baktığımızda büyük bir eksikliğin giderildiğini ve bu eksikliği önümüzdeki yıl Urmiye’de tekraren yapılacak toplantıda giderileceğini kanaatimizi güçlendirdi. Yapılan toplantılarda Van ile ilgili gündeme gelen ve mutabakat imzalanan sorun/konular; Kapıköy Gümrük Kapısı'nın transit geçişe açılması, Kapıköy Gümrük Kapısı'na STM sahası yapılması, İran bankalarının İlimizde şube açması, Kapıköy Gümrük Kapısı'na tam donanımlı laboratuvar yapılması, Kapıköy Gümrük Kapısı'na İhtisas Gümrüğü yetkisi verilmesi, İran Konsolosluğu'nun İlimizde hizmet vermesi, Sınır kapılarından kimlikle geçiş yapılması, Başkale Gelincik Sınır Kapısı'nın açılması, Çaldıran Çilli Sınır Kapısı'nın açılması, Sınır Ticaret açık pazarının kurulması, Gümrük mevzuat hükümlerinin hafifletilmesi, Serbest Bölge kurulması, Türkiye-İran Ortak OSB kurulması, Açık pazar yeri ve sahası yapılması, İthalat ve ihracata konu olan tüm ürünlerin Sınır Ticaretine dahil edilmesi, Gümrük vergilerinin düzenlenmesi. Bu maddelerin genel olarak içerisinde yer aldığı mutabakat 2 ülkenin valileri tarafından imzalandı ve kayıt altına alındı. Bu tabi uzun süreli bir iş. Umuyor ve diliyorum ki komşuluk ilişkileri kapsamında var olan sorunlar çözülür ve sınır illerimizin ticareti gelişerek zenginleşir. Van ile İran ilişkileri çok önemli bir seviyede. Sizlerde takip ediyor ve görüyorsunuz. Bu toplantı da şehrimiz için çok önemliydi. Hepimizin buna sahip çıkması ve desteklemesi gerekiyor. Bu bilinçle bakıyor ve değerlendiriyoruz. Son olarak şunu söylemek isterim. Bugün 3 konu ile alakalı bir araya geldik. Ancak size şunu açık bir şekilde söyleyeyim. Kazakistan programımızla ilgili her şeyi söyleyebilir ve konuşabiliriz. Bunu tartışabiliriz. Ancak Türkiye-İran Sınır İlleri Ekonomik İşbirliği Toplantısı böyle bir şey değil. Bizim buna sahip çıkmamız gerekiyor. Bu toplantının her yıl yapılması gerekiyor. Bu bizim için olmazsa olmazdır. Ne olursa olsun hep beraber sahip çıkalım ve destekleyelim. 8 yıl neden yapılmadığını sorgulayalım. Çünkü bu mesele tüm şehri ilgilendiren bir meseledir. Bireysel bir mesele değil. Aynı şekilde fuarda öyle. Van’ı ilgilendiren ve Van için önemli bir mesele” ifadelerini kullandı.
VAN TİCARET BORSASI NEDEN FUARA KATILMADI?
Gazetemiz muhabiri Burhan Ergin’in Van Mutfak Gurme Fuarı’na il dışından birçok borsa katıldı ancak Van Ticaret Borsası neden fuara katılmadı sorusuna yanıt veren Van TSO Başkanı Necdet Takva, “Van Mutfak Gurme Fuarı doğrudan Van Ticaret Borsası ilgi alanında olması gereken bir etkinlikti. Maalesef Van Ticaret Borsamız davet edilmedi gerekçesiyle fuara katılmadı. Bakın fuara katılan Necla hanım bizim duyurumuzu, herkes davetlidir çağrımızı sosyal medyada görüp bizimle iletişime geçti ve fuara katılmak istediğini dile getirdi. Ayrıca hiçbir talepte de bulunmadı. Düşünün adını bilmediğimiz ülkemizin ünlü şeflerinden biri sosyal medya çağrıları üzerinden odayla irtibat kuruyorsa bu kentteki bir meslek odası da samimiyetle bu fuarda yer almalıydı beklentisi içerisindeydik ama belki hazır değillerdi, belki imkanları yoktu, belki gastronominin ne işe yaradığı konusunda bir algıya sahip değillerdi. Umuyorum önümüzdeki yıl bir davet beklemeden bu fuarın paydaşı olurlar” dedi. HABER: BURHAN ERGİN