Tam da bu günlerde...
Doğu Karadeniz kıyılarında tespih taneleri gibi dizili illerde/ilçelerde kurtuluş törenleri düzenleniyor. 1916 yılında Çarlık Rusya, Giresun'un Harşit deresine değin olan bölgeyi işgal etmişti. Bu bölgeden bir daha çıkmamak üzere yerleşim düzeni kurmuş, işgal alanını daha genişletme amacındaydı.
Doğu Karadeniz kıyılarında tespih taneleri gibi dizili illerde/ilçelerde kurtuluş törenleri düzenleniyor. 1916 yılında Çarlık Rusya, Giresun'un Harşit deresine değin olan bölgeyi işgal etmişti. Bu bölgeden bir daha çıkmamak üzere yerleşim düzeni kurmuş, işgal alanını daha genişletme amacındaydı.
İşte bu dönemde Osmanlı yönetimi büyük çaresizlik yaşıyor, Kars, Erzurum düşmüş, Rus işgaline uğramıştı.
Bu bölgede yerleşik halk; esir/tutsak düşmemek için; yaşlılar batıya doğru Ordu, Samsun ve daha batıya göç ettiler. Eli silah tutan kadın ve erkekler ise; Çarlık Rus güçleriyle çarpışa-çarpışa geri çekilirken, göç edenlerin güvenliğini sağladılar.
Ruslar bu bölgede fazla kalamadılar. Çünkü Rusya'da; Çar yönetiminin yıkılması/düşmesi ve Bolşeviklerin yönetime gelmesi sonucu, Doğu Karadeniz'de desteksiz kalan Rus saldatları/askerleri geri çekilmek, barış yapmak durumunda kaldılar.
İki yıl kadar Rus işgali yaşayan topraklar 1918 Şubat'ından itibaren esaretten kurtarılmaya başlandı.
Şimdilerde Doğu Karadeniz'de düşman işgalinden kurtuluşun 100. yılı yaşanıyor.
Acılar, üzüntüler, yokluklar, ölümler, yaralanmalar, zorluklar, açlıklar unutulmuş artık...
O acılı günlerden bir kişi bile kalmamış bugüne...
Keşke yaşasalardı da; o günlerin her birimize ibret dersi olacak acılarını, yokluklarını onların ağzından dinler olsaydık. O acılı günleri anımsayıp döktükleri gözyaşlarını görseydik.
Unuttuk gitti o anıları...
