B.Vanspor Diyarbakır DİSKİ karşılaşmasında tribünlerde görmek istediğimiz centilmence, güzel görüntüler maça damgasını vurdu. Kara-Kobra taraftarlar takımlarını 90 dakika desteklediler. Küfürsüz tezahürat sonrası şova dönüşen tribünlerdeki şenlik görülmeye değerdi. Tribünlerden sahaya yansıyan bu görüntüler, saha içinde kaliteli, çekişmeli futbol mücadelesiyle birleşince maçın seyrine doyum olmadı. Kara-Kobra Taraftarlar Derneği Başkanı Ercan Dülger ve ekibini tebrik ediyorum centilmence güzellikleri tribüne yansıttığı için.
ZEKİ HOCA NE YAPSIN?
Seyir zevki yüksek karşılaşmada üç puan hariç her şey vardı. Takımın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara ve takımın en önemli futbolcularından Deniz Sert, Umut Pusat'ın kritik maç öncesi sağlık durumlarının iyi olmaması hasta hasta iğne yapılarak oynatılması ve diğer bir eksiklik ise, Emrah Şahin Çiftçi ve Akın Alkan'ın sakatlıkları nedeniyle kadroda olmaması bunlar hepsi B.Vanspor için birer kayıptı. Kaçan üç puanda Zeki hoca ne yapsın? Takım gol yollarında etkisiz kalmışsa ve hatalı gol yemişsen şansın yanında değilse, burada Zeki hocanın suçu ne? Bunlara rağmen iyi oynadı baskı kurdu goller kaçırdı, Bazen olmayınca olmuyor. Burada Zeki hocanın hakkını vermek lazım diye düşünüyorum. Lideri baskılı mücadelesi ile ezen fakat gol yollarında şansızlıklar yaşayan galibiyeti kaçıran, mücadele eden taraf kim ne derse desin B.Vanspor' du.
Sahada zirveye oynayan takım sanki Diyarbakır değil de, B.Vanspor'du. Diyarbakır Büyük Şehir Belediyespor'un yaptığı tek şey, savunmayı kalabalık tutarak uzun toplarla doldur boşalt yaparak, zaman geçirmek oldu ve Vanspor'un gol yolları olan kanatları iyi kapattılar. DİSKİ beraberliği kurtarma peşindeydi, bunda da başarılı oldu.
Biraz şans, biraz da beceri olsaydı, sahadan 3-4 farklı skorla ayrılan taraf kesinlikle Vanspor olabilirdi. Gol yollarında son vuruşlarda etkisiz şansızdık. Yediğimiz o golde kalecimizin yapacağı bir şey yoktu. Futbolun adaleti bu bir hafta önce 90+2'de kritik bir penaltı kurtaran kalecimiz günün kahramanı olurken, bir hafta sonra aynı kaleci istenmeyen bir hatadan gol yiyebiliyor. Futbolun doğasında olan şeyler bunlar. Ama her şeye rağmen şunu açık ve net söyleyebilirim ki, Lider karşısında oynanan futbolun, kaçırılan gollerin, girilen pozisyonların hakkı 3 puandı. Diyarbakır temsilcisinin geldiği nokta itibariyle futbolunu takım oyununu merak edenlerden biriydim fakat B.Vanspor karşısında ortaya koydukları oyun onların bu takım ile bu kadar puanı nasıl topladıklarına şaşırdım kaldım.
Karşılaşma sonrası stattan çıkınca bir kaç taraftarın konuşmalarına kulak misafiri oldum Karşılaşmayı seyreden taraftarlar son haftalarda B.Vanspor'un çok iyi mücadele ettiğini ve Zeki hocanın takım için büyük bir şans olduğunu bir başka bir hocanın bu takımı bu kadar toparlayamayacağını ve gerçek anlamda sahada savaşan takım gördüklerini ve heyecan dolu bir müsabaka seyrettiklerini ve seyir zevkinin ilk kez bu kadar yüksek olduğunu konuşuyorlardı. Haksızda değillerdi.
Hafta sonunda İstanbulspor ile deplasmanda karşılaşacağız. 6 puan değerindeki bu maçı kazanacağımıza inanıyorum. Zeki hoca ve öğrencilerinin her şeye rağmen başarılı bir ikinci yarı sürdürdüklerini söyleyebilirim. Yakalayacağımız bir seriyle yukarılara tırmanabileceğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bu kadar iddialı konuşmamın nedeni ise Zeki hocanın futbolcularıyla iyi anlaştığı ve mevcut ortam olması ve Tribünlerde destek ve inanmışlığın artması, Teknik heyetimizin heyecanlı ve inançlı olması, Futbolcularımızda özgüven ve inancın zirve yapması bu kadar iyiyi alt alta toplarsanız, elbette başarı gelecek, yukarılara doğru tırmanış başlayacak. Elbette bunu sağlamanın tek yolu yaratılan "ekip ruhunu" sürdürmektir.
Tek korkum, böylesine kenetlendiğimiz bir ortamda, bazı fitne ve fesat çevrelerinin boş durmayacağıdır. Yeter ki, inanalım, kenetlenelim ve Zeki hocaya ve takıma sahip çıkalım.
