TELEFON DİNLEMELERİ İNSAN HAKLARI İHLALİDİR
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Çiçek, son günlerde ortaya çıkan telefon dinlemeleriyle ilgili haberleri dehşet verici bulduğunu ve bu şekilde telefon dinlemelerinin insan hak ve özgürlüklerinin ihlali olduğunu belirtti.
Açıklamalarda bulunan Hasan Çiçek, son günlerde medyaya yansıyan siyasetçi, gazeteci, kamu görevlisi, akademisyen gibi toplumun farklı kesimlerden binlerce kişinin telefonlarının yasadışı yollarla dinlemelerinin ahlaki, insani, hukuki boyutları yanında bir de insan hakları boyutu olduğunu kaydetti. Çiçek, “Telefon dinlemelerinin bu kadar çok kişiyi kapsaması insanı ürkütüyor. Bu durum aynı zamanda kişi özgürlük ve güvenliği hakkı, özel hayat ve aileye saygı hakkı, haberleşmenin gizliliği hakkı, bedensel ve ruhsal dokunulmazlık hakkı gibi birçok hakkın ihlali anlamına gelmektedir. Ayrıca bu türden telefon dinlemeleri iletişim özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğünün de yok edilmesi demektir.
İnsanın temel haklarından biri de özel yaşamın gizliliği hakkıdır. Bunun ihlali, insan hakkı ihlalidir. Telefon dinlemeleriyle bu hak ihlal edilmiştir.
BM tarafından 10 Aralık 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 12. maddesi de insanın özel yaşamının gizliliğine vurgu yapar ve şöyle der, ‘Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır.’ Birçok uluslararası örgüt ve kurumun ilan ettiği bu türden hak ve özgürlükler, gelişmiş toplumlarda, ülkelerde anayasa ve yasalarla güvence altına alınmıştır. Türkiye de bu ülkelerden biridir. Anayasanın ikinci bölümünde ‘kişilik hakları ve ödevleri’ başlığı altında bu haklar güvence altına alınmıştır. Oysa keyfi telefon dinlemeleriyle yasalar da ihlal edilmiştir. Hiç kimsenin insanların özel hayatına keyfi olarak müdahalede bulunma, özel hayatlarını izleme, onları gizliden dinleme hakkı yoktur. Suç isnadı olmadığı halde insanların dinlenmesi, güvensiz bir ortam, güvensiz kurumlar algısına yol açar ve beraberinde bir kargaşa ortaya çıkar. İhlaller kamu vicdanını rahatsız eder ve demokratik yapımıza zarar verir. İnsan olarak doğuştan sahip olduğumuz temel haklarımıza toplum olarak sahip çıkmalıyız ve bu hakların ihlaline karşı bilinç oluşturmalıyız. Toplumsal barış ve ülkemizin selameti için bu güvensiz ortamdan çıkmak için hepimiz çaba sarf etmeliyiz” dedi.