TELEVİZYONCULUK YILLARIM

Özel televizyonlar yayına başladığında Türkiye’de birçok kanal ardı ardına açılmaya başladı. Tabi bu arada şehirlerde ve kazalarda da mahalli televizyonlar da açılmaya başladı.

Haliyle şehrimizde de mahalli televizyonlar faaliyete geçti.  Van’da da Süphan TV, Mega Show TV, Van TV, Merkür TV, Çınar TV, Alp TV gibi birbiri ardınca mahalli televizyonlar yayın hayatına girdiler.

Birçoğu uzun ömürlü olmazken bunların içerisinde en uzun TV yayın hayatını sürdüren Merkür TV oldu.

Ancak Mega Shovdaki Cahit Gül’ün mahalli icra heyeti ile yaptığı oturma geceleri formatındaki programları hiç unutulmaz.

Ulusal kanallara baktığımda programcılara baktığımız zaman hep onlara imrenirdim. Onlar gibi olmak onlar gibi yapmak arzusu hiç içimden eksik olmazdı.

Bir gün Salih Denizle tanıştık bizim Mehmet Bağdatlının mekanında ve işte o gün bende bir milat oldu.

Salih Deniz o yıllarda Van TV’de (Muhsin Dedeye ait) program yapıyordu ve benimle Mehmet Bağdatlıyı da davet etti. Beraber gittik Televizyon ortamı beni adeta büyüledi. Çok hoşuma gitti. Sazlı sözlü o programdan sonra ben kendi kendime ben de bir TV programı yapacağım dedim.

Tabi ondan sonra bir çok programa da misafir olarak katıldım. Sağ olsun şair olarak yazar olarak  hep davet ediyorlardı ama bu bana yetmiyordu. Mutlaka biri ve birileri ile bir program yapmam gerekiyordu ve bunu can dostum Mehmet Bağdatlı ile yapmaya karar verdim.

Dedim; Bağdatlı gel seninle “eyvan geceleri” adı altında oturma geceleri formatında bir program yapalım. Birlikte karar verdik ve Merkür TV de bu işe başladık. Tabi o yıllarda teknik anlamda çok fevkalade alet ve edevat kamera vs. yok Mevcut imkanlarla yapılan bir yayıncılık var.

Çok kalabalık bir ekip kuramasak da Van şartlarında iyi bir ekip kurduk ve başladık 1998 yılında bu işin temelini attık. Mehmet Bağdatlı, Yılmaz Özçiçek Ayten, Salih Aydın ile başladık ama her programda çok renkli misafirlerle programlarımızı şenlendirdik.  1 saat veya 1.5 sat süreli bu programlarda şarkı ve türküler şiirlerle sohbetle Van’ın beğenisini kazandık. Para kazanmıyorduk zaten biz. bu işte hiç para kazanmadık ki! Amme hizmeti olarak düşündük ve yaptık. Yerde oturuyor ve programı öyle yapıyorduk. Program tuttu ama ben şair ve yazar olduğum için aklımda sözün ağırlıkta olduğu bir program hep aklımı kurcalıyordu.

Ve biz 2 yıl Eyvan gecelerini sürdürdükten sonra arkadaşlarıma veda ettim ve bu kez tek başıma “Fasl-ı Muhabbet” programını yine Merkür TV da yapmaya başladım.

Faslı Muhabbet sohbetin çok musikinin az olduğu bir programdı çok konuşuyor arada bir gelen misafirlerimizle biraz da musikiye kulak veriyorduk.

Bu arada Aşık Mehmet Akçayı da sabit olarak programa sabitledim ve o da arada bir eserlerini icra etmeye başladı.

Gelen misafirlerle sazlı sözlü bu program sürüp gitti. Çok güzel insanlarla bir arada olduk, canlı bağlantılar aldık. Misafirlerimin ismini şurada yazmaya kalksam kuyruklu yıldız gibi olur. Sağ olsun programıma kimi çağırsam geliyordu.

Merkür TV den sonra Ayhan Çevik’in o zaman kurduğu Alp TV de 2 yıla yakın program yaptım. Daha sonra Çınar TV kuruldu ve bu seferde Turgay Geyikle birlikte olduk.

Ama programımızın adı hep faslı muhabbet oldu.

İşte bu arada diğer mahalli TV de misafir oluyordum. Böylece 10 yıla yakın bir televizyon programcılığı yaptım ve geride güzel anılarımız oldu.

Güzel günler yaşadım güzel insanlar ile bir arada oldum ve bu gün o televizyon programcılığı günleri hala hafızamda taptaze.

Hey gidi günler hey.