Van İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'nce yürütülen "Umuda Yolculuk" projesi kapsamında sağlık çalışanlarına ‘Toplumsal cinsiyet ve eşitlik’ eğitimi verildi.
Van İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şubesi tarafından SODES destekli yürütülen proje kapsamında İpekyolu Devlet Hastanesi personellerine ‘Toplumsal cinsiyet ve eşitlik’ eğitimi verildi. Eğitmenler Proje Koordinatörü Sosyolog Osman Turğut, küresel bir sorun haline gelen kadına şiddetin ülkemizde de mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü söyledi. Turğut, “Ülkemizde 1980’lerin sonundan itibaren kurumsallaşmaya başlayan kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları, günümüzde ilgili tüm tarafların sahiplendiği bir alan olmuştur. Bu çerçevede, 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi’ne dair kanun ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa konseyi sözleşmesinde yer alan tedbirler göz önünde bulundurularak, ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkı ve katılımları ile Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2012-2015 hazırlanmıştır. Hazırlanan plan ile toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin 5 temel alanda iyileştirme hedeflenmiştir” dedi.
Psikolog Vehbi İşbilir ise, ülkede kadına yönelik şiddetin, özel ve kamusal alanda artarak devam ettiğin belirterek, “Oysa bizler biliyoruz ki kadın mücadelesi, aynı zamanda şiddetle hesaplaşma mücadelesidir. Dünyada var olan çatışmalarla işkenceyle, tecavüze, göçe ve namus cinayetlerine karşı yürütülen mücadeledir. Aynı zamanda emek mücadelesidir. Dünyadaki ekonomik kriz nedeniyle birçok kadın işten atılarak, sigortasız, parça-başı işlerde çok düşük ücretle güvencesiz çalışamaya mahkum bırakılıyor. Ev içinde kadınların görünmeyen emeği daha da artıyor. İşsizliğimiz, açlığımız arttıkça daha çok şiddete uğruyoruz. Bu süreçte farklı görüşlerin zenginlik olduğuna, biz kadınların dayanışmasının ve ortak bir mücadele yürütmesinin zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu mücadelenin toplumun her kesiminde ezilen, dışlanan ama hakkını arayan, barış, emek ve demokrasinin kadın mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğuna inanan bütün kadınlarla başarılı olacağına inanıyoruz. Bugün özgür birey olma, geleceği birlikte koruma adına birlikte mücadele günüdür. Çarkın hep böyle dönmemesi için adım atma günüdür. Çünkü gün dayanışma günüdür. Çünkü gün kadınların var olma günüdür. Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadın Dayanışması” şeklinde konuştu.